ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
anadolu çomarının ingilizcesi
-
anatolian terrier
bir nişan tahtının 13 bin tl olması
-
arkadaşına söyle derhal nişanı atsın dedirten olay. daha bunun kınası var, düğünü var, baby showerı var.
türklere sorulan salak sorular
-
bi yunan sırf kıllık yapmak için,
y- üniversite var mı türkiyede?
is- var (gülerek)
y-adı ne seninkinin?
is- istanbul üniversitesi
y-aa ne zaman kurulmu$ ki yenidir o? (kıllık yapıcak ya)
is- 1453
y- ----sessizlik---
is- ama sen ka$ındın*
boğaza sıfır yalıda yaşamanın zorlukları
-
panama bandırası
sen tam röbdeşembırını çekip mürebbiyenin hazırladığı kahvaltıya inecekken camdan içeri kuru yük gemisi girebilme ihtimali. güverteden yatak odana help help diye atlayan gundiler. yaşadık bunları üstadım zor zor.
msn hatıraları
-
titreşim savaşına girmek.
facebookdaki dürt seçeniği bunun kadar zevkli olmadı ya da ben büyüdüm o yüzdendir.
lakin msn ile yazışmak daha samimiydi. facebook veya başka bir program o hisi veremedi.
türkiye'nin basketbolda başarılı olmasının sebebi
-
işi sadece bütçeye ve paraya bağlayanlar var, bu mantıkla düşük bütçeli tenis yüzücülük atletizm vb her sporda avrupa'da söz sahibi olmamız gerekirdi. bütçe konusu tamam ama bu bütçenin nasıl kullanıldığı da önemli.
olay türkiye'de basketbolu hem tff hem kulüpler bazında basketboldan gelen kişilerin yönetmesi ve daha önemlisi altyapı ve oyuncu bulma konusunda en gelişmiş spor olmasıdır. efes, tofaş, karşıyaka, fenerbahçe, banvit gibi takımlar ilkokullardan başlayarak tüm illerde oyuncu seçiyorlar, seçmeler yapıyorlar, aralarından yetenekli olanları seçip okulla paralel olacak şekilde harika eğitiyorlar.
efes tofaş ülker banvit gibi yöneticilerinin basketbola ilgi duyduğu, reklam giderlerini bu spora yönlendiren kulüplerin de çok olması sayesinde basketbolumuz buralarda.
evlendikten sonra eşten sıkılmaya başlamak
-
elde edildikten sonra sıkılmadığımız bir şey var mı? sıkılmasak bile normalleşmeyen, sıradanlaşmayan?
ne demiş shakespeare:
'şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi. en tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir, aynı tat isteği, iştahı köreltir. onun için, ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin. hedefe hızlı giden, yavaş kadar geç varır.'
evlenince o tutku, aşk, hepsi geçecek. tutku güzel ama yorucu ve sonu olan duygu. birlikte saçmalayabileceğiniz ve eğlendiğiniz biriyle evlenin. yanında savunmasız olmaktan korkmayacağınız biriyle. tetikte olacağınız biriyle değil.
işe alınma beklentisi olmadan girilen iş görüşmesi
-
bazen sonuçları düşünülenden çok farklı olabilen görüşme.
çok rahat ve beklentisiz olunca, özgüveni fazla ve iş bitirici bir görüntün mü oluyor nedir bilmiyorum ama şu anki iş için görüşmeye geldiğimde hali hazırda başka bir yerle anlaşmak üzereydim. ve çok rahattım.
ben değil de sanki onlar giriyordu görüşmeye. ‘’iş beni tatmin eder mi, parası iyi mi, çalışma saatleri insani mi’’ gibi kıvırmadan ve net sorular sordum. sonra pazarlık başlayınca, kusura bakmayın ben bu paraya çalışamam dedim, çıktım.
ardından defalarca aradılar ve beni ikna ettiler. parası anlaştığım diğer yere denk getirilince ve artı olarak evime yürüme mesafesinde olunca hayır demek aptallık olacaktı.
ve işe başladıktan sonra bana söylenen ‘’rahatlığım ve mantıklı sorular sormam’’ sebebiyle tercih edildiğimdi.
ben de ‘’kimin kimi tercih ettiğini tartışılır’’diyerek kovulma yolundaki ilk salaklığımı yaptım. ama şaka yaptığımı sanarak güldüler. ‘’bir de espri yeteneği iyi, ehiehihi’’ diye söylenerek gittiler.
deliler.