ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir öğretmeni cumhurbaşkanı yapmanın yanlış olması
-
yine de en azından bir üniversite mezunu olmasıyla diğer adaylar karşısında avantaj sağlayabilir.
not: başlık başa kalmış.
kütahya'da chp'lilerin kovulma görüntüleri
-
tayyibin yalan yanlış videolarla mitinglerde izlettiği o kurgu videoları, halkın nasıl yuttuğunu gösteren tablodur.
şu tayyipten gerçekten korkulur. (bkz: zübük) bile önünde diz çöker, tövbe ister yeminle.
yeni tiktok akımı
-
bize internet hiç gelmeyecekti. geldiğinde aldık hata ettik. mis gibi ülkeydik biz ya.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"akp iktidara geldiğinde yeğenim zeynep 3 yaşındaydı. bugün 12 yaşında. akp döneminde tam %400 büyüdü. istikrar sürsün zeynep büyüsün!"
rte'nin katar krizi için devreye girmesi
-
krizin daha da büyüyeceğinin habercisidir. artık ülkeler isteseler de anlaşamayacaklar.
ilk kez sütyen kopçası açacaklara tavsiyeler
-
ilk kez ise sütyen açıldığında hayalleriniz büyük ihtimalle yıkılacaktır, hazırlıklı olun.
sütyende durduğu gibi durmuyo meret...
babaların yaran icraatları
-
daha ice tea filan yokken ortalikta (en azindan turkiye'de), kendi yaptigi limonatayi bir kaba, demlikte kalan cayi da sulandirip ayri bir kaba koyar, ikisini buzdolabina kaldirir, karistirip icerdi. o zamanlar dalga gececegimize, ileriyi gorup patent vs aldirsaydik simdi buralar bizimdi!
derin futbol
-
ahmet çakar : "benim kafam kaşanıyor. beyin mi çıkıyor ne baksana..."
sinan engin: "hocam en son ne zaman yıkandın?"
ahmet çakar: "bugün ayın kaçı?"
rok: "haydaaa....."
gel de izleme aq
ıssız sokakta sabah 5.30'da ip atlayan kız görmek
-
sanırım şöyle bir olayla eşdeğerdir.
bundan 3-4 yıl önce öğrenci evinin en geç uyuyan bireyi olarak bir gece sabaha karşı inanılmaz bir açlığa karşı mücadele veriyordum. tipik öğrenci evinden bilineceği üzere genelde dolap boş olurdu. fakat o gecenin asıl trajedisi mutfakta kemirilecek kauçuk bile olmamasıydı yani tam bir somali göçmeniydik o akşam. oturduğumuz semtte de o saatlerde açık hiçbir yer olmadığını da biliyordum.
açlığın verdiği inanılmaz araştırma yetisini kullanarak mutfağın ekstrem bir köşesinde memleketten getirdiğim bir torba kabuklu badem buldum. herhalde kebap bulsaydım mutluluğum bundan farklı olmazdı. karar vermiş, oracıkta bütün torbanın dibine inecektim. fakat gecenin o derin sessizliğinde bademleri örtüyle, pamukla bile sarıp kırmaya kalksam başta ev ahalisi olmak üzere özellikle alt kattaki 0-3 desibel sese duyarlı yarasa aytene yakalanacak ve yine nezih apartman sakinleri tarafından tepki alacaktık.
her neyse asıl konuya gelelim;
kaptım badem torbasını, aldım elime çekici çıktım sokağa, ankara’yı bilenler bilir diğer büyük şehirlerin aksine geceleri derin bir sessizlik hakimdir. sokaklarda tek bir kişi dahi göremezsiniz.. (hele ki o saatlerde)
oturdum bir sokak lambasının altına başladım bademleri kırıp yutmaya, öyle bir ritm tutturmuştum ki son 20 kilometrekare içerisinde ses çıkaran tek şey benim kırmızı saplı çekicimdi.
sabah ezanı okunmuştu ve -camiye gittiğini düşündüğüm- yaşlı bir dayı önümden geçecek şekilde sokağın ucunda belirdi. adamın karşılaştığı manzaradan hoşnut olmadığı irileşen gözlerden anlaşılabiliyordu. dayı bana yaklaştıkça gözlerini benden ayıramıyor, tespihini daha bir hızla çekiyor ve yolun karşı kaldırımına yakın durmak için çaba harcıyordu.
kendimi kötü hissettiğimden olacaktır ki iyi niyet gösterisinde bulunma zorunluluğuna kapılıp, bademlerimi paylaşmak istedim
“dayı badem yerm...” gibi bir cümleyi tamamlayamadan, yaşından ötürü son 30 yıldır koşmadığını düşündüğüm bünye bir anda depara yeltendi sonrasında camiye sığındığını gördüm.
aradan 5 dakika geçmeden bir polis aracı içindeki 4 polis memuru ile sanırım beni etkisiz hale getirmek amacıyla olay yerine gelmişti. galiba şikayet edilmiştim.
polislerden biri,
“bırak elindekini ne yapıyorsun burada” dedi.
pozisyon itibariyla içinde bulunduğum durumun izahını yapacak kelimeleri sıralamam o an mümkün değildi ve..
“badem yiyorum” demekle yetindim.
polisler ilk şoku atlattıktan sonra durumu anlatmam ile birlikte benim aslında normal bir insan olduğuma ya da en azından hayatımın bir döneminde olabileceğime kanaat getirdiler. ben de bir avuç badem verdim aslan parçalarına dünyalar benim oldu. gittim yattım.
yere yatırılan eylemciye yardıma gelen köpek
-
o polise köpeklik dersi vermiştir..