hesabın var mı? giriş yap

  • evet bi efsanevi nesilde daha beraberiz. pazardan annesine zorla aldırdığı civcivi maksimum 1 ayda pert etmiş nesilin ta kendisi işte bu. ben en az 10 tane aldırmıştım mesela hepsi de hakkın rahmetine kavuştu ergenlik dönemlerini atlatamadan. neden böyle oldu bilmiyorum.

  • tinnitus genellikle yüksek sesli bir konsere gittikten sonra geçici olarak yaşayabileceğimiz “kulak çınlaması” sorunu olarak düşünülür. bununla birlikte, 25 kişiden birinde, günlük yaşamlarını uzun vadede etkileyen ve genellikle depresyon gibi zihinsel sağlık koşullarıyla birlikte gözüken kulak çınlaması bulunur. bu ses her zaman çınlama olarak duyulmaz, sorunu yaşayanlarca bazen uğultu olarak da tanımlanır.

    bazı insanlar için ses, kalp atışlarıyla senkronize olarak belirir. buna “pulsatil tinnitus” denir. tinnitus genellikle içten gelen bir sestir. etkilenen kişinin bir ses olarak algıladığı, ancak beyinde üretilen bir sinyaldir. daha nadiren de olsa kulakların yakınından geçen damar ve kaslardan gelen "gerçek" ve bazen algılanabilen sesler de duyulabilir. buna, “somatosound” denir.

    *tinnitus'un nedeni nedir?
    algılanabilir ses veya somatosound, yüksek tansiyonla ilgili olabilir. ancak kulak tinnitus hastalarının çoğunda sorunun ne olduğunu açıklamak daha zordur. tinnitus’un büyük olasılıkla kulaktaki veya beynin işitme ile ilgilenen kısmı olan işitsel korteksteki hasar veya değişikliklerden kaynaklandığı bilinmektedir.

    hasar, yüksek sese tekrar maruz kalmaktan veya sadece yaşlılık kaynaklı olabilir. sebebini ayırt etmeyi zorlaştıran bir yön de insanların tinnitus ile ilişkilendirdikleri sesi, buna neden olan hasar meydana gelene kadar her zaman duymamalarıdır. araştırmalar, sinyalin başlangıçta beyin tarafından maskelendiğini, ancak stres gibi diğer tetikleyiciler devreye girdiğinde, bu yerleşik "gürültü önleyici sistemi" bozulur ve sinyal, işitsel korteksteki değişikliklerle beyinde sürdürülür.

    *kimlerde görülür:
    tinnitus olma olasılığı daha yüksek olan birkaç grup insan vardır:
    işitme kaybı olanlar bunlardandır. bazı tahminlere göre, tinnitus olan her 10 kişiden 9'unda bir miktar işitme kaybı da bulunur. tinnitus, müzisyenlerde, askeri personelde de yaygındır.

    daha nadir olsa da hamilelerde de bu risk bulunur. hamilelikle birlikte kan hacmi ve basıncında, su tutulmasında ve dolaşımdaki hormonlarda meydana gelen değişikliklerin kulaktaki doku veya sinirleri etkileyerek beyne gönderilen sinyalleri değiştirebileceği düşünülmektedir.

    ayrıca 2021'de yapılan bir çalışmada covid-19'un tinnitus’a neden olabileceğini gösteren kanıtlar görülmüştür. ancak, kulakların veya beynin covid-19 nedeniyle doğrudan etkilenip etkilenmediği veya tinnitus’un pandemi sırasında ortaya çıkan duygusal stres tarafından tetiklenip tetiklenmediği net değildir.

    *kendi kendine iyileşir mi?
    hafif vakalar, gürültülü bir konsere gitme örneğinde olduğu gibi, genellikle birkaç gün içinde düzelir. bununla birlikte, bilimsel çalışmaların semptomların daha uzun süre devam ettiği kişilere odaklanması daha olasıdır. 1992-2016 yılları arasında yayınlanan çalışmalardan elde edilen kanıtları gözden geçiren araştırmacılara göre, semptomlar, kişinin ilk fark etmesinden sonraki ilk dört ayda iyileşme eğilimindedir. bu süre sonrasında bir değişiklik olması ise beklenmemektedir.

    birçok insan tinnitus ile yaşamayı öğrenmek zorunda kalır. hastalık yaşam kaliteleri ile ruh sağlıkları üzerinde ciddi etkilere yol açar. bazı araştırmalar, tinnitus’un depresyon ve anksiyete gibi durumları daha da kötüleştirebileceğini öne sürmektedir. ayrıca tinnitus olan kişilerde daha fazla stres ve kaygıya neden olan hiperakuzi (normal ses seviyelerine karşı artan hassasiyet) gelişmesi de çok yaygındır.

    *tedavi yöntemleri nelerdir?
    çoğu durumda, tedavi yoktur. tedavi, kulak çınlamasını doğrudan tedavi eden ilaçlardan ziyade, antidepresanlar ve anti-anksiyete haplarından oluşur. bilişsel davranışçı terapi, insanların sesle ilgili olumsuz düşünceleri ve duyguları yeniden çerçevelemelerine ve sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olurken, eğitim ve danışmanlık safhaları, sesin kötü bir şeyin belirtisi olmadığına dair güvence sağlar.

    bazıları, tinnitus’u maskelemek için beyaz gürültü, müzik veya akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla çalınan sesleri kullanan ses terapisinden fayda görür. işitme kaybı olanlar için, işitme cihazları ya da koklear implantlar kullanılarak tinnitus iyileştirebilir ancak herkese uygulanamaz. sinir ve beyin stimülasyonu potansiyel olarak heyecan verici yeni tedavilerdir. epilepside kullanılanlara benzer implantların yardımcı olabileceğine dair sağlam kanıtlar vardır, ancak bunlar beyin cerrahisini içeren seçeneklerdir.

    daha güvenli bir seçenek ise vagus sinirinin kulakta veya boyunda bulunan, beynin işitsel korteksine uzanan dallarını uyarmaktır. çalışmalar, tinnitus’un algılanan ses şiddetinin daha düşük stres seviyelerinde, biraz da olsa azaldığını göstermektedir. avustralyalı araştırmacılar ise bazı tinnitus’u birkaç gün boyunca geçici olarak susturduğunu iddia ederek, hastaların kafalarının dışına sarılı elektrotlar kullanılan beyin stimülasyonu üzerinde çalışmaktadır.

    kaynak: science focus

  • 1928'de viyana'da dogmus, subat 2000'de olmustur.

    tasarimini yaptigi ilginc binalar nedeniyle yaygin olarak mimar diye anilsa da, aslinda ressamdir.

    "hundertwasser" adini 1949'da almis, yine bu yil, omru boyunca surecek olan sik ve yogun gezilerine baslamistir. resmin yanisira, cevre, baris, ekolojiye uyumlu mimarlik gibi konular baslica ilgi alanlarini olusturmus, yasami boyunca bu konularda bircok aktiviteye katilmis, eserlerinde de bu konulari yansitmistir. yine resimlerinin yanisira, cesitli ulkeler ve birlesmis milletler icin pullar ve bayraklar tasarlamis, avusturya'nin otomobil plakalarinin ozgunlugunun ve bunlarda yansitilan milli kimligin korunmasi icin kampanya baslatip, bu amaca yonelik plakalarin da tasarimini yapmistir.

    binalarin dogaya ve insana uyumlu olmasi gerektigini savunmus, tasarimini yaptigi binalarda da bunu yansitmistir. hundertwasser'e gore, insan 3 deri katmanina sahiptir; ilki kendi derisi, ikincisi giysileri ve ucuncusu de icinde bulundugu binalarin duvarlaridir; bu nedenle binalar, insanin yapisina ve dogal gereksinimlerine uymalidir. dogada hicbir seyin kati ve duz cizgileri olmadigindan hareketle ve alisik oldugumuz duz duvar ve yerlerin, mimarlarin insan dogasina uymayan bir icadi oldugunu soyleyerek, binalarinin gerek duvarlarini, gerek icini cesitli engebeler, yamrı yumruluklarla donatmis, her yerini rengarenk mozaiklerle kaplamis, mumkun oldugu kadar cok bitki ve kendi deyimiyle "agac kiracilar" yerlestirmistir. viyana sehri yonetiminin girisimiyle insa edilen ve "ekolojik bir bina" olmasi amaclanan hundertwasser haus, ilk mimari projesidir, 1983 ile 1985 arasinda yapilmistir. tasarimini hundertwasser yapmis olmakla birlikte, mimari peter pelikan adli baska bir zat-i muhteremdir. son derece sevimli, eglenceli, rengarenk, asimetrik bir binadir, bana gaudi'nin binalarinin daha naif, daha renkli ve oyuncu bir versiyonu gibi gelmisti. binanin teras ve balkonlarina cok sayida bitki ve agac dikilmistir, yanlis hatirlamiyorsan agaclarin sayisi 200'un uzerindedir. konut olarak yapildigi ve icinde oturanlar, ziyarete gelen cok sayida turistten zaten fena halde muzdarip oldugu icin, oturanlardan birini tanima sansina sahip degilseniz icini gormek ne yazik ki mumkun degildir. benim gibi bu sansa sahip olamayan fanilerdenseniz, binanin ici konusunda fikir edinmek icin, hemen karsisinda yer alan, yine hundertwasser'in tasarladigi minik carsiyi gezebilirsiniz. hatta daha iyisi, hundertwasser haus'a yurume mesafesinde olan kunsthaus'u gormektir bence. boylece, hem yerleri engebeli, pencereleri asimetrik, farkli renk ve sekillerde kocaman seramik parcalardan olusan sutunlara sahip sirin bir binada bulunup, hafif debelenerek de olsa dolasma deneyimini yasayabilir, hem de hundertwasser'in bircok eserinden olusan kalici sergiyi ve degisen diger sergileri gezebilirsiniz. icinde ufak sirin bir de kafe var, vakit azligindan ben oturup birseyler icememistim ama aklim kalmisti.

  • bazı "patron şirketleri" tarafından asla tercih edilmeyecek uygulamadır. neden mi? çünkü o eski kafalara göre işyerinde değilseniz çalışmıyorsunuzdur. sırf bu sebeple, ego tatminleri için çalışanlarını ofislere getirtmeye devam edeceklerdir.

  • para eritme kaydı turbun büyüğü değildiyse daha bu millete herşey müstehaktir denilecek konu başlığı.

  • yer: metrobüs durağı.

    iki sevgili metrobüs bekliyor. metrobüs geliyor. kapı açılınca kız beklemeden içeri atlıyor ama erkek, arkalarındaki boş metrobüsü işaret ederek inmesini istiyor. kız tam inecekken kapı kapanıveriyor. kız "ay ay ay ay ay ay kapıyı açın" diye bağırınca kapı açılıyor. kapı açıldığında kız kendini dışarı atarken aynı anda da erkek içeri atlıyor. daha bunlar ne olduğunu anlamadan kapı tekrar kapanıyor. erkek, şoföre el kol hareketi yapıyor ama "ay ay ay ay ay ay" diye bağıramadığı için metrobüs hareketlenip gözden kayboluyor.

    kavuşabildiler mi bilmiyorum ama zaten hiç anlaşamıyorlardı, kavuşamamışlarsa da hayırlarına olmuştur diye umuyorum.