hesabın var mı? giriş yap

  • bu konuda çeşitli bulgular var bilim dünyasının bulduğu. onları aktarayım.

    uyanık kalmaya, ayılmaya yardımcı olan doğal bir uyarıcı olan kafein, bazı bilimsel çalışmalara göre kaka yapma dürtümüzü de etkiliyor. nasıl mı? kafein, kolon ve bağırsak kaslarımızın kasılmasına neden oluyor. kolondaki kasılmalar, dışkıyı sindirim sisteminin son bölümü olan rektuma itiyor. bildiğiniz gibi rektum, vücuttan atılacak dışkının saklandığı bölge. sonrası malum.

    kafein mevzusu böyle ancak bazı araştırmalar kafeinsiz kahvenin de kaka yapma dürtümüzü etkileyebildiğini bulmuş. kahve içeriğinde bulunan klorojenik asit ve n-alkanoil-5-hidroksitriptamit gibi bileşenlerin mide asini üretimine etki ettiği sonucuna ulaşılmış. bildiğiniz gibi mide asidi, yiyeceklerin bağırsakta hızlı hareket etmesine yardımcı oluyor.

    bunların dışında bir de hormonlar var. bazı araştırmalar, kahvenin yiyecekleri bağırsaktan itmeye yarayan gastrin ve kolesistokinin hormonlarını da uyardığı kanısına varmış.

    kaynak

  • pragmatist bir manifestonun edimsel imgelenmelerine öykünen yaptırımları karakterize eden kuramların tümünü gerçekleyebilme yetisine haiz bir öngörümsel önerme varyantı olarak kabul edilse de, içsel çatışıklıkları pasivize etmenin bilişsel algılanması söz konusu olduğunda pitoresk bir tümevarım sağlayabilecek bir betimlemeyi, en marjinal kulvarlarda, ayrımlanabilir ve determinist bir tarzda angaje edebilme kapasitesine sahip olan nedir?

    toplamda iki kilo fular içerir.

  • sweet child o' mine 1 milyar dinlenmeye ulaşmış.

    daha önce yazdığım alakalı entrylerde (bkz: spotify/@moresk) stream başı gelirlerden bahsetmiştim.

    guns n roses'in 1 milyar stream'i karşılığında aldığı para yaklaşık 3 milyon dolar.

    spotify'ın kurulduğu 2006 yılından beri 15 yılda bu tek şarkının geliri 3 milyon dolar. 15e böldüğümüzde 200.000 dolar yıllık bir para tutuyor.

    tabi ki, spotify'da milyar dinlenen adamın yegane geliri spotify üzerinden olmayacaktır. konseri var reklamı var satışı var tişörtü var evet, ama "ben bestelerimi yayınlayayım, spotify'dan telif alayım" diyen arkadaşların bu rakama iyi bakmalarında fayda var.

    "abi yıllık 200.000 dolar bana iyi ya" diyeceksiniz de, spotify'ın telif ödemesinin ülkelere göre olduğunu hatırlatayım. yani amerikalı bir dinleyiciden gelen gelirle türk bir dinleyiciden gelen gelir aynı değil. çünkü amerikalı 10 dolar ödüyor (80 lira) türk burada 20 küsür lira ödüyor aylık. gelir paylaşımı da ona göre.

    tarkan'ın 1 milyar dinlenmesi 3 milyon dolar yapmayacak yani. dinleyicilerin ödediği aylık ücrete göre oranlanacak. kendi dinlenme sayılarım ve karşılığında hak kazandığım parayı hesapladığım takdirde stream başına 0.00112 dolar kazanıyor türkiye'de türkçe muzik yapan birisi.

    1 milyon dinlense alacağı para 1.120 dolar. 10000 lira civarı yani. net söyleyeyim, produksiyonu profesyonellere yaptırılan tek şarkının zaten maliyetini belki kurtarır. buna pr bütçesi dahil değil.

    özetle indie olarak albüm yayınlamak isteyen, bestesini kaydedip bu ortamlarda yayınlamak isteyenlerin buradan gelir beklentisi olmasın hiç. burası artık bir kartvizit. müzik üreten birisi olarak "var mısın"a "evet" diyebilmek için kullanılması gereken bir platform.

    takip ettiğim, indie denebilecek y.dışı sanatçıların grupların yöntemi canlı konser - online konser ve patreon, buy me a coffee - twitch donation tarzı şeylere yönelmiş durumda.
    ek olarak tabi ki bir de merchandise var. dropshipping yöntemiyle t-shirt, kahve fincanı, plak vs satıyorlar.

    özetle pederlerin "hobi olarak gene yap" tavsiyesi geçerli görünüyor.

  • eğer sağlıklı beslenmek için bir hevesle alıyorsanız pek doğru bir şey yapmış sayılmazsınız. (bkz: akrilamid)

    sıcak hava sirkülasyonu ile pişirdiği düşüncesi ilk başta sağlıklı bir şey elde ediyorum gibi bir düşünce yaratabilir, tamamen yanılgıdan ibaret.
    haşlama, buğulama hariç 120 derece sonrası yapılan* tüm kızartmalar doğal bir şekilde akrilamid oluşumuna neden oluyor.
    genel olarak airfryerleri modlarını incelediğimde kızartmaları 180 ve üstü derecelerde yapıyor; ki bu da oluşabilecek akrilamid oranının en yüksek olduğu sıcaklıklar.
    üstelik bu tarz teknolojiler genellikle patates kızartması için kullanılıyor ve en yüksek kanserojen* oranı maalesef patates kızartmasında. genel olarak karbonhidrat ağırlıklı besinlerin kızartılmasında ortaya çıkan doğal akrilamid, protein ağırlıklı besinlerin çok çok üstünde.

    kısaca sağlıklı beslenmek adına bir şeyler yapmak istiyorsanız; düdüklü tencere veya normal tencere kullanmak oldukça mantıklı. canan karatay'a göre düdüklü tencere ile pişirilen yemekler, vitamin ve mineral kaybının en az yasandığı yiyecekler ama yavuz dizdar'a göre ise normal tencerede kısık ateşte pişirmenin en sağlıklısı olduğu söyleniyor.

    sağlıklı beslenme olayı günümüzde fazlaca kompleksleşmiş bir durumda. kanserojenden uzaklaşalım derken yediğimiz içtiğimizin nasıl yetiştirildiğine kadar gidiyor bu durum. kendi bahçende bile yetiştirsen, eğer şehirde yaşıyorsan yoldan geçen arabalar, ozon tabakasının bugünkü hali ve mevsim düzensizlikleri derken yine belli bir standartın üzerinde ürün elde edemiyorsun.
    bana kalırsa stressiz yaşayıp, tadını çıkartmalı bazı şeylerin ama farkında olarak. patates kızartmasını yersin ama bilincinde olarak. böylece haftada bir yersin, günün diğer saatlerini ona göre planlarsın ve dengelersin kendini..

    kaynak:
    akrilamid