ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlük yazarları ssg'ye çeyrek taksın kampanyası
-
ceyrek kampanyasi oldugu icin tutmaz.
sesege'ye takma imkanim olsa tam takarim.
gençlerin casino bataklığına düşmesi
-
bakın bu öyle alelade bir sorun değil ve hiç kimse bu konuda hiçbir şey yapmıyor.
bu konuda ne bir haber okudum, ne de bir gündem çalışmasına şahit oldum.
geçtiğimiz günlerde dayımın oğlunun bir bahis sitesinde hesabının olduğu ve dayımın kredi kartlarını kullanarak burada kumar oynadığını öğrendik.
bahsettiğim çocuk 17 yaşında bile değil. babasının kimlik bilgileri ile üyelik almış ve binlerce lira kaybetmiş.
eğer bu konuda bir istatistik çalışması yapılırsa, gençler arasında kumarın korkunç seviyelere ulaştığını göreceksiniz. rastladığım bazı instagram paylaşımlarında gördüğüm yorumlar ve illegal bahis sitelerinin takipçi kitlesi tamamen 15-25 yaş grubu gençlerden oluşuyor. araştırmalarıma göre gençler arasında gates of olympus ve sweet bonanza adlı oyunlar çok popüler.
illegal bahis siteleri, gençlerdeki işsizlik ve parasızlıkla besleniyor.
ortalık anne babasının kredi kartlarını patlatan, cebindeki parayı son kuruşuna kadar bunlara kaptıran mutsuz ve umutsuz gençlerle dolu.
neticede bu insanlar henüz genç ve tecrübesiz, böyle şeylerden medet ummaları ve hatalar yapmaları kaçınılmaz.
benim dahi telefonuma hiç alakasız numaralardan spam mesajlar geliyor. ben artık bu sitelere el altından imkan verildiğine ikna olmuş durumdayım.
ekşi sözlük'ü bile dakikasında sansürleyen bir siyasi rejim, isterse bunların fişini anında çekebilir, ama kılını dahi kıpırdatmıyor.
toplumu, anne babaları da bu konuda bilinçlendirmek gerek. aksi halde çok geç olabilir!
edit: bir takım sığırlar reklam yaptığımı ileri sürmüş. olum siz ne art niyetli boktan insanlarsınız lan. örnekledim ki farkındalık yaratayım, sorunun odağında bulunan öğelere dikkat çekeyim. bok yeme diyince bokun reklamını mı yapmış oluyorum? sizin ben aklınızı...
ayrıca daha şimdiden gelen onlarca mesaj, yardım çığlığı... durum sandığımızdan da korkunç. gençler ihmale gelmez, ilgi ve sevgiye muhtaçtırlar. bize düşen onları korumak, sorunu gündemde tutmak ve yetkilileri bu konu hakkında aksiyon almaya zorlamak. türk genci sahipsiz değildir. bu işin peşini bırakmayalım.
mesajların sadece bir kısmı;
görsel
görsel
görsel
görsel
ek: arkadaşlar hepinize dönüş yapabilmem ve yaşadıklarınızı paylaşabilmem imkansız. bizler bu konuda daha fazla ne yapabilir, hangi önlemleri alabiliriz? lütfen sorunun çözümüne yönelik geribildirimlerde bulunun ve enerjimizi oraya yönlendirelim.
yaran inci sözlük entry'leri
oyumu lambalıya verdim ak parti'ye vermedim
-
"hayatımız kimlerin oylarıyla s*kiliyor" sorusunun cevabı olan teyze.
bilim adamlarının 1927 yılında çektirdiği fotoğraf
-
bir bilal erdoğan eksik.
amerika'daki evlerde havalandırma bulunması
-
bizim kültürümüz o şeyi kaldıramaz zira ceryan diye bişey var yaşlıların ağzından düşmüyor.balkon kapısının altını bile tıkayan insanlar koskoca havalandırmayla akıl sağlığını bile yitirebilir.
çukur (dizi)
-
dün gece maruz kaldığım dizi. yamaç karakterinin mükemmelliği bende mide bulandırması uyandırdı resmen.
pros:
+ yakışıklı
+ karizma ismi var
+ esprili
+ başarılı bir kimyager
+ istanbul'da bahçeli evde oturuyor
+ müzisyen ve sahneye çıkıyor
+ erkin koray'in kankası (yaşıyor mu lan adam?) ve onun gitarına sahip
+ bir kerede altı aylık kirayı çıkarıp sayabiliyor
+ herkesle çok iyi diyaloğu var
+ gamer
+ delikanlı, yeri geldiğinde gözü kara
+ şövalye
+ güzel sevisiyor
+ özel uçakla gezmeler falan
+ fluent fransızca
+ bu özelliklere rağmen yalnız (en azından kalbi)
+ prens (mafya ailesi veliahtı)
affedersin erkek halimle ben bile hayır demem bu adama.
kızın özellikleri ne?
- güzel
- kedi seviyor
hass
trump'ın 3 milyon kaçak göçmeni sınır dışı etmesi
-
darısı bizim ülkemize.
nüfus planlaması denen şey "çoğalmayalım kalabalık kötüdür" demekten çok daha öte bir şey. sonra her trafik ışığında arabana sopayla vuran suriyeli gelmesin diye dua eder durursun.
helal sana sarı saçlı çapkın adam.
birleşmiş milletler
-
birleşmiş milletlerin aldığı bütün kararlar, uluslararası hukukun bir parçası değildir.
beyanname (declaration), konvansiyon/anlaşma (convention) ve onay (ratification) terimleri arasındaki farkları bilmek, hem işleyişi, hem de birleşmiş milletlerin neden etkili bir kurum olamadığını anlamaya yardımcı olabilir:
birleşmiş milletlerin yayınladığı beyannamelerin hukuki anlamda herhangi bir bağlayıcılığı yoktur. örneğin, insan hakları evrensel beyannamesi uluslararası hukukun bir parçası değildir. daha çok, norm oluşturucu bir işleve sahiptir.
birleşmiş milletler konvansiyonları/anlaşmaları ise, tanımları gereği ülkelerin altına imza attıkları metinlerdir. ancak bu, bütün birleşmiş milletler üyelerinin komvansiyonlara imza atacakları anlamına gelmez. bir konvansiyon metni ortaya çıkar, isteyen devlet bunu imzalar, istemeyen imzalamaz. imzalayanlar, ilgili metnin bağlayıcılığını kabul etmiş olurlar. kimi zaman, bir ülke, herhangi bir konvansiyonu kendince nedenlerle "belli maddeleri istisna ederek" de imza edebilir. (türkiye'nin de imzaladığı bir birleşmiş milletler konvansiyonuna örnek: soykırım suçunu önleme ve cezalandırma konvansiyonu)
bir ülkenin temsilcilerinin herhangi bir birleşmiş milletler konvansiyonunu imzalaması, ilgili konvansiyonun otomatikman o ülkenin hukukunun bir parçası olduğu anlamına gelmez. bunun için, ülkenin kendi içinde ek bir onay (ratification) aşaması da gerekebilir. örneğin, abd'nin temsilcilerinin imzaladıkları bir konvansiyon, ardından senato tarafından da onaylanmak durumundadır.
ana tema:
(bkz: siyaset bilimi/@derinsular)
en tehlikeli kesim okumuş kesim
-
sebahattin zaim üniversitesi rektör yardımcısı prof. dr. bülent arı'nın bir televizyon programında yaptığı açıklamadır.
haber linki;
http://www.cumhuriyet.com.tr/…sim_okumus_kesim.html
bana göre demek istediği; bu çarkı döndürecek olan bilgisizliktir.
adları daha karizmatik hale evrilen meslekler
-
tefeci - faktoring
28 haziran 2016 taksicilerin fırsatçılığı
-
28 haziran 2016 atatürk havalimanı patlamasının ardından atatürk havalanında bulunan taksicilerin fırsattan istifade kişi başına 100 liradan ancak yolcu alıyorlarmış. evet, kişi başı!
bu olay unutulmasın. yağmacılık memleketin her tarafına işlemiş durumda.
belçika'daki terör saldırısında taksicilerin ve özel araçların gönüllü ve ücretsiz olarak insanları evlerine taşıdıklarını da hatırlatayım.
çok utanıyorum, çok utanıyorum.
kaynaklar:
https://twitter.com/…rzou/status/747907664001269764
https://twitter.com/…olat/status/747907997322588160
edit: taksiciler kooperatifi başkanı bu olaya iftira demiş. alçakca, namussuzca ve kahpece diye de eklemiş. çok sevdiğim bir söz vardır: "allah yakışan iftiradan korusun." velev ki o kadar mağdura, tanığa rağmen bu olay iftira olsun. dün geceden beri bir kişi bile çıkıp da "taksici esnafı yapmaz öyle bir şey" demedi. bu durum taksici esnafının istanbullu nezdindeki repütasyonunu çok iyi gösteriyor. 20 milyonluk şehirde 1 kişi bile yoktur ki taksicilerle ilgili kötü bir anısı olmasın. şehrin eşkıyalarısınız, lümpensiniz, yağmacısınız, kötülüğün iktidarının sokaklarda vücut bulmuş hâllerisiniz.