ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mesut ol
-
koskaca kulüpler dilenciden farksız hale geldi, hepsi bi köşeyi tutuyor aminyum.
fakir büyümenin insanda yarattığı alışkanlıklar
-
taksiye binmekten çekinmek.
k2
-
çok eski medeniyetlerin kesişiminde bulunmasına rağmen çevresinde bulunan çok yüksek dağlar sebebiyle yaklaşık olarak bir buçuk iki asır önce keşfedilmiş olan bu dağın zirvesine şimdiye dek kış mevsiminde hiç çıkan olmamıştır.
misvak'ın 29 ekim karikatürü
-
(bkz: sahibinin sesi)
ülkenin %52 sinin duygularını ifade eden karikatürdür. mhp liler de bunlar ile aynı fikirdedir. bunların vatan sevgisi de bu kadardır.
shaquille o'neal'ın sevgilisi
-
shaq kendisi için açıklama yapmıştır;
- sikim kadar boyu var türlü türlü huyu var.
(bkz: ironi değil gerçek)
fred çakmaktaş vs barni moloztaş
-
fred cakmaktas tayyip gibidir cirkeftir, barni moloztas abdullah gul gibidir ne ise yaradigi belli olmaz.
barbara palvin'in aşık olduğu erkek
-
adam barbara'dan güzel aq.
erkekler neye aşık olur
-
cevabi umrumda dahi olmayan sorudur.
ben kadinim ve hemcinslerime birsey soylemek istiyorum: neden ama neden bir erkegin sizi sevmesini bu kadar umursayip kendiniz olmak yerine sirf o sizi sevsin diye olmadiginiz biri gibi hareket edesiniz ki? hayat bunun icin cok kisa degil mi?
bir erkek sizi sevmezse eksik degilsiniz su hayatta, sunu bir anlayin. kendinizi sevmezseniz eksiksiniz.
kendinizi sevin, kotu yanlarinizi elbette degistirmeye calisin ama yapmacik davranmayin. bu bir erkegi size asik etmez bence ama hayatta mutluluga sizi bir adim daha yaklastirmaz mi?
yaran fıkralar
-
komutanlar kendi aralarında tartışıyorlar. konu: biz haftada iki ya da üç karıları düzüyoruz. bu görev midir angarya mı? yarısı görevdir yarısı angaryadır diyor ve sonuçta bir yere varamıyorlar. hal böyle olunca hırs da yapmış vatandaşlar münazarayı sonlandırmak adına başkana çıkıyorlar: paşam bir maruzatımız vardır, biz işin içinden çıkamadık. yardım edin lütfen!
buyrun diyor paşa. durumu anlatıyolar. paşa kızarıp bozarıyor ve sonunda "ben bilmem, yanlış adama sordunuz. halktan birine sormak lazım bunu, objektif bakar " diyor. kışlada halka en yakın kişi olarak paşa emirerini çağırıyor. giriyor selam verip asker. oğlum sana bişey soracağım, iyi düşün ve fikrini söyle, diyor. emredersiniz komutanım!. paşa soruyu soruyor. soru biter bitmez asker yapıştırıyor cevabı
- görevdir komutanım
- ama oğlum hiç düşünmedin. nasıl vardın bu fikre?
- angarya olsa bize yaptırırdınız komutanım!
dilan polat'ın yurt dışına kaçması
-
patagonya'da yaşıyorsun ve kaynağı belirsiz bir şekilde aşırı zenginlik sahibi olmuşsun. patagonya yetkilileri seni araştıracak. dava dosyası açacak, delil toplayacak, mahkeme sürecek, erteleme, ihtiyati tedbir, yurtdışı yasağı, mahkeme sonucu, temyiz, karşı dava falan derken birkaç sene geçecek, mahkeme süresi kadar bile içeride yatmayacaksın, o paralar da kimseye yar olmayacak.
patagonya gibi bir ülkede bunlar olmasın diye ne yaparsın? paranın bir kısmını birilerine verirsin. kalanını dışarı çıkarırsın. çıkan kısmı seni bir ömür yaşatır. dağıttığın kısmı da senin kaçmanı sağlayacak kadar gözleri kapatır. ardından davalar sürer. sen de portekiz'de aldığın oturma izninin keyfini sürersin.
neyse ki patagonya'da böyle şeyler olur. bizde olmaz. bizde anında adalet yerini bulur.
edit: patagonya.