hesabın var mı? giriş yap

  • çikolata sever misin?

    edit: sorular editlenebiliyormuş. şimdi ben çikolatayı değiştirip "başka bir şey" yazsam, alttaki çok cevabı aynı yerinde dursa, bunun vebali kime kalır ey sözlük yönetimi?

  • tüm içanadoluda yaygın olan bu çorba bor ilçesinde kış aylarında ziyafet anlamına gelir. büyük aileler için sülalenin bir araya gelmesi anlamını ifade eder. kardeş aileleri, kuzen aileleri belirli bir gece için davet edilir. havanın soğuk ve ayaz olduğu geceler tercih edilir. arabaşı çorbası ile yapılan davete arabaşı çekmek fiili kullanılır. falanca amcalar önümüzdeki cumartesi gecesi arabaşı çekiyorlarmış şeklinde kullanılır. küçük çocuklar için bu bütün sülalenin bir araya geleceği anlamına geldiği için eğlenceli bir haberdir, zira çocuklar çete halinde o gece oynayabilirler.
    böyle büyük bir organizasyon için elbetteki büyük kazan gerekir. arabaşı çorbası sözlükte iddia edildiği gibi bildiğiniz tavuk çorbasi değildir. arabaşıyı diğer benzerlerinden ayıran özelliklerden biri içme ritüeli diğeri de en başta yapılan meyanedir. tereyağında un bakır rengini alıncaya kadar yavaş yavaş kavrulur. bu çorbaya koyuluğunu verir.
    eskiden tavşan etinden ya da av etinden yapılırmış ve daha güzel olurmuş. genellikle farklı kuş etleri ayrı bir yerde önceden kaynatılıp didiklenerek küçük parçalara ayrılır. daha sonra kaynamakta olan çorbanın içine atılır prinçle birlikte.
    kaynamış kazan soğumaması için ev sobalıysa sıcak sobanın üzerine koyulur.
    içme ritüeline gelince, en önemli kural kaynar içilmesidir. yanında önceden sıkılmış limon suyu ve kaynatılmış arabaşı biberi suyu kullanılır. arabaşı biberi (jalapeno) (bkz: http://images.google.ca/…i&ie=utf-8&oe=utf-8&tab=wi) önceden kaynatılır. bu o kadar acıdır ki kaynarken aynı evde bulunmak pek akıl karı değildir. dolayısıyla genellikle balkonda küçük tüpte kaynar. bir çok arabaşı çorbası erbabı bu acı sosun da kaynar olmasını ister ki çorbaya döküldüğünde çorbayı soğutmasın.
    limon acı dan sonraki üçüncü ayak hamurdur. hamur unun suyla karıştırılıp muhallebi kıvamına gelince tabaklara dökülmesinden elde edilir. soğutulup çorbanın yanında ekmek niyetine kullanılır.
    ritüelin son ayağı üzerinde renkli resimler olan tahta kaşıklar ve çukur tabaklar kullanılarak içilmesidir. ben küçükken kaşıklar genellikle konya'dan gelirdi. hakikaten de metal kaşıkla aynı tad alınmaz sanırım ağzı yakmasından dolayı.
    tahta kaşığın ucuna biraz hamur alınır, geri kalanına çorba doldurulup yüksek hüp sesi eşliğinde tüketilir.

  • bugün hem rte'den hem de davutoğlu'ndan duyduğum laf obegi.

    bir yol mühendisi olarak tek sorum var.

    neden o guzergahlari direkt otoyol olarak projelendirip bir kerede yapıp cikmadiniz?

    dur ben cevap vereyim.
    rant.

  • otogara gidip, kalkış saati gelen otobüste uğurlayanı olmayan kişiyi aşağıdan belirlemek. herkes yakınına el sallarken o kimsesi olmayan kişinin gözünün içine baka baka ona el sallamak. çoğu kişi acaba bana mı el sallıyor diye önce kararsız kalıyor tepki vermekte, genelde mutlu olup karşılık veriyorlar. yalnız geçende bir dayı vardı aga, otobüsün camı olmasa o çektiği okkalı nah hareketiyle headshot yapıcaktı bana. amın feryadı niye kızdı bu kadar anlamadım. dostça bir uğurlamaydı sadece.

  • en az 10 yillik satranc tecrubesine sahip profesyonel oyuncularin uyguladigi, siradan oyuncular tarafindan uygulamasi tehlikeli olabilen teknikler butunu.. bilinenleri $unlardir:

    sadece sah'iniz kalmi$sa kuytu bir ko$eye saklanin.. vezir ve filleriyle ortalikta fink atan rakip sizi goremeyince "bu yone gitmi$ olmalilar!" deyip tahtanin yanindan gecip gidecektir.. karanlik bastirinca atiniza atlayip kacin..

  • değiliz ulan değiliz. bize ne amk. israil, filistin bunların hepsi sami ırk. birbirinin akrabası. birisi selamunaleyküm der, diğer şalamonallekû der. islam tarihinde olan bütün peygamberler bunların zamanındaki lideri. biz neden ortadoğu çomarlarının yanında oluyoruz. beyinsiz arap sevici soysuzlar, allaha inanıyorsunuz da onun verdiği beyni neden reddediyorsunuz. kullansanız bunlar olmayacak zaten.