hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: ekşisözlük)

    bana lcw yi hatırlatıyor. eskiden lüks bir markaydı, herkes giyemezdi. kuzen vasıtasıyla elime geçen o maymunlu poşetini yıllarca sakladığımı bilirim. sonra pazar malı üretmeye başladı. sözlük de zamanında lcw nin ilk hali gibi elit bir marka iken, inci - ulu karışımı bir yere dönmeye başladı maalesef.

  • sahanın kenarından oyunu başlatmaya çalışan monaco'lu oyunculara her türlü şeyi yapmaya kalktılar.

    yenilince hazmedemeyip bir de parkeye girdiler.

    noldu trabzonlulara laf ediyordunuz lan ataşehir çocukları?

    bu arada ağla ibo ağla. açılırsın.

  • burada gözükmekte olan anıttır.

    tarihin gördüğü en büyük sistemli seri cinayetler dizisine imza atan terör örgütü asala, türkiye'nin 300'den fazla sivil vatandaşını yaralamış ve 46 diplomatını acımasızca katletmiştir.
    kendi varoluş bildirgesinde dahi, yöntemini terör yaymak olarak açıklayan bu örgüt, vahşice masum sivilleri katletmiştir.

    işte bu teröristlerin anısına, ermenistan hükümeti alenen hiç utanıp sıkılmadan, bir anıt dikmiştir.
    ne içerdeki hainlerden, ne de dışarıdaki düşmanlarımızdan bir allah'ın kulu da çıkıp yahu kardaş, bu yaptığın ayıp değil midir, diye sormak zahmetine bile girmemiştir.

    bugün sarkisyan'da benzer şeyleri söylüyor, bizim acılarımız çok büyük derken, anadolu'da ermeni çetelerince camilere toplanıp yakılan masum türk köylerinden bahis açılınca, "bir kaç köyde sıkıntı olmuş olabilir" diyerek vahşice öldürülen 500bin türk köylüsü için dalga geçer gibi konuşabiliyor.

    yahu adam senin diplomatlarını tek tek biçen teröristler için anıt dikmiş, sen hala yüz sene önce ortak yaşanmış acıların türk tarafını silip, ermeni tarafını sahiplenme derdindesin.. sahi bu nasıl vicdandır?

  • maaş bankası olmasına rağmen haftasonu ve mesai saatleri dışında eft ücreti kesen banka.
    kurumumla bunlar arasında yapılan maaş ihalesi şartnamesini okudum. şartnamede hiç bir şekilde eft vb. masrafı alınamayacağına dair bir madde vardı. ben de bu maddeye istinaden hakem heyetine başvurarak benden aldıkları eft masraflarını geri istedim. hakem heyeti bunlardan savunma istedi. savunmayı cevaben bana da göndermişler ve hiç utanmadan beni mahkemeye vermekle "kibarca tehdit" etmişler. kurumla yapılan sözleşmede haftasonu eft ücreti kesilebileceği ibaresi yer alıyormuş. eğer başvurunuzu geri çekmezseniz ve hakem heyeti aleyhimize bir karar verirse size dava açarız ve tüm masrafları ödemek zorunda kalırsınız şeklinde bir cevap yollamışlar. madem kendinizden o kadar eminsiniz neden hakem heyetinin aleyhinizde bir karar vereceğinden korkuyorsunuz? böyle bir şey için müşteriye aba altından sopa göstermeye utanmıyor musunuz?

    mesele üç-beş kuruş meselesi değil. maaş ödemesi yaptıkları bir müşterilerine bu şekilde muamele etmeleri inanılmaz şekilde kanıma dokundu.
    bundan sonra ne hesaplarını ne de kartlarını kullanırım, en kısa zamanda da tüm ilişiğimi keserim.

    debe editi:
    gönderdikleri "kibarca tehdit" mesajının bir kısmı görsel

  • nişanlılık la evlilik arası değdiğin şey nişanlılık olmuyor mu ulan? arada benim bilmediğim başka bir ünvan mı var?

  • hazır soyulmuşundan bir dilim bulup meraktan yemiştim. yemesi cidden lezzetli, o dönem kronik sinüzitim şov yaptığından kokusunu da almamıştım. sonra tuvalette çıktı acısı. burnum bile isyan etti. günümün büyük bir kısmını kendimden iğrenmekle geçirmiştim. ki o ter kokusu duşa girip de kurtuluncak cinsten değil. tadı güzeldir ama, bu gün bulsam bir hafta evden çıkamıycağımı bildiğim halde zevkle yerim. buna ramen önüme durian ve mangosteen(tabi bir kilo kadar olursa süper olur) konsa terciğim mangosteen'den yana olur. yani neymiş, yer yüzünün en güzel meyvesi değilmiş.

    edit: imla.

  • merak edenler için iç turizm

    aslında başlığımız "türklerin kendi ülkelerinde pahalı tatil yapmasının nedenleri" olacaktı lakin karakter sınırına takıldı.
    bu entrynin konusu "kendi ülkemizde yabancılar kadar kıymetimiz yok, onlar ucuza tatil yaparken biz kazıklanıyoruz" cümlesidir. gerçekte öyle midir? inceleyelim.

    1- yabancılar: - yabancı tur operatörleri tatil paketlerini en geç ekim-kasım ayında satarlar. bu onlara yüksek sezonda 90-100 euro olan paketleri 30 euroya satın alma şansı yaratır.

    1a- biz: sosyal yaşamları ekim-kasım ayında tatil planına yapabilme şartlarına olanak sağlamadığı için tatil planlarını yüksek sezonda 30 günlük zaman diliminde planlarız. tur operatörleri anlık hareket eden ve ne yapacağı belli olmayan yerli turistler için garanti kazancı riske etmek istemez.

    2- yabancılarda: seçtikleri zaman aralığı 6 ay önceden yabancı tur operatörlerinin belirlediği sezonun durgun olarak tabir edildiği haftalar dikkate alınarak pazarlanır.

    2a- bizde: seçtikleri zaman aralığı yerli tur operatörlerinin belirlediği sezonun yüksek olarak tabir edildiği haftalar dikkate alınarak pazarlanır. genellikle iç turizm talebinin yoğun olduğu ramazan ve kurban bayramı tatillerine yönelik pazarlama stratejisi güdülür. fiyatlar tavan yapar. bu süreç, 40-60 odalı küçük otel işletmelerinin ayakta kalmasını sağlar.

    3- yabancılar: genellikle tatil süreleri 9-14 gün arasında değişir. otel işletmeleri yabancı turiste mevcut odayı iki hafta kapatacağı için uygun aksiyon verirler ve operatörler buna uygun fiyat aralığı oluşturur.

    3a- biz: genellikle tatil sürelerimiz 4-6 gün aralığında değişir. otel işletmeleri erken rezervasyon olsa bile 4-6 günlük süreler için 9-14 günlük satıştan vazgeçmezler.

    madde 4 için ek not: turizm işletmelerinde ana kural şudur: müşteriler otele ilk adım attıklarında daha fazla tüketime meyillidir. ilk üç gün türk-yabancı farketmeksizin her milletten insanın tüketimi fazladır. misafirlerin otelde kaldıkları süre ne kadar uzarsa tüketimleri azalır ve doygunluğa ulaşırlar.

    4-yabancılar: 9-14 günlük tatillerinde tüketimleri ilk 3 gün haricinde otelin belirlediği fiyat aralığında gelişir.

    4a- biz: 4-6 günlük tatillerinde, tatil yapmaktan çok ödediklerini ücreti çıkarma ihtiyacı güttüğümüz için deli gibi tüketiyoruz. tok olsak bile yeriz, canımız istemese bile kendimizi zorlayarak otelin ücretsiz tüm hizmetlerinden faydalanmak istiyoruz. isteksiz olarak ücretsiz hizmetlerden faydalanmak, yerli misafirlerde huysuzluk oluşturur ve bu durum genellikle personel ve misafir arasında sorunlar oluşturur. bunun sonucunda yerli misafirler tatilde dinlenemeyip daha yorgun olarak eve dönerler.

    4b- 4-6 günlük zaman aralığında yerli turist devir hızı sürekli değişkenlik gösterdiği için otel işletmesi yerli turistten (yabancıya göre) %20 civarında zarar eder.

    5- yabancı: tur operatörünün kontrolünde otele ücretini verdikleri hizmetin başladığı saatte faydalanır ve ücretini verdiği zaman aralığından önce çıkış yapar. örneğin pazartesi günü öğleden sonra saat 13:00 da otele girer ve 7 gün sonra saat 12:00 da çıkış yapacakken otelden sabah 08:00'de ayrılır. küçük gibi görünse de bu durum otel işletmesine çok büyük kar sağlar.

    5a-biz: pazartesi günü öğleden sonra saat 13:00'da ücretini ödediği hizmetten faydalanması gereken yerli turist sabah saat 08:00'da otele dikilir. otel işletmesi misafirini kovamayacağı için kendilerine lobide bekleyebileceklerini söyler. yerli müşteriler odalarının uygun olmasını beklerken lobideki (ücretini ödemedikleri) çay-kahve-yerli/yabancı içecekleri sömürür, öğle büfesine dağıtırlar. bir hafta sonra çıkış yapacakları saat olan 12:00'ı mutlaka suistimal eder ve giderken son bir defa büfe ve snack vurgunu yaparak otelden ayrılırlar.

    hatırlatmak isterim ki 2011 yılında paylaştığım (hatta sosyal medyada her şey dahil sistemde çalışan bir aşçının itirafları şeklinde uyarlanan) entyde adı geçen birçok olay şu anda turizm otellerde artık uygulanamıyor çünkü yerli turist bu konuda bilinçlendi.

    önümüzdeki haftalarda otel işletmelerinde uygulanan güncel müşteri karşıtı şımarıklıkları ele alacağız ama görünüşe göre yerli turist de pek uslu durmuyor..

    :imla