hesabın var mı? giriş yap

  • ben anlamıyorum lan. 35 yaşındayım, kendimi bildim bileli her yıl atatürk'ün yeni görüntüleri çıkıyor.

    olm napıyosunuz, tüm arşivi buldunuz da parça parça mı piyasaya sürüyorsunuz, yoksa harbiden yeni yeni mi keşfediyorsunuz? yemin ederim tsk pazarlamanın dibine vurmuş.

  • rahatsızlık vereni döveceksek işi gücü bırakıp 24 saat motokurye dövmemiz lazım...

    rahatsızlık bahane, kadiköylü olmayan osmanlı torunu bir akpli olma ihtimali yüksek. karşıdakileri savunmasız görünce cihat modunu açmış.

    edit: şu kezbanı not alın. barzonun teki ağzını yüzünü kırarsa duyar kasmazsınız. görsel

  • toplu taşıma araçlarını kullanan biz faniler için genel toplamda çok yararlıdır.evet, a noktasından b noktasına daha hızlı gidersiniz.üstelik turşu kavanozuna tıkışır gibi binmek zorunda olduğunuz ,şeridinde üç otobüse bedel phileasların ola ki cam kenarına yapışma şansına erişirseniz, yanınızdan geçen süper lüks araçlara çeşitli el hareketleri bile yapabilirsiniz.ve hatta tanesine 1.2 milyon dolar ödeyip 150 tane alarak üreticisine hayal bile edemeyeceği bir parayı kazandırırken 'ulan bunları biz niye üretmiyoruz ki' diye sormayan bir insansanız acayip mutlu olursunuz.

    rakamları okuyunca dudağım uçukladı.
    dönen rant'a bakar mısınız?

    mercedes gibi bir firma bunun muadili denebilecek bir aracı bunun yarısına satıyor.ama sen hayır ben hollandadan alacağım demekte ısrar ediyorsun(yalnızca bir kez açan lale soğanlarının da hollanda dan alındığını hatırlayalım).

    eğer amaç insanları gidecekleri yere otobüs kullandırarak daha hızlı ulaştırmaksa, inanın çok çok daha ucuz yolları bulunur.o yolları da, kendisine metrobüs hakkında sorular soran gazeteciye 'biz senin gibi 150 mühendis çalıştırıyoruz' diyen iett genel müdürü çok iyi bilir.hadi o cahil diyelim, o mühendisler ona öğretirler.

    istanbul büyükşehir belediyesinin mevcut yönetiminin acilen cevap vermesi gereken ama asla cevap vermeyeceğini bildiğimiz etik sorular var.

    ben metrobüs tartışması çerçevesinde herkese birşey sormak isterim.ibb son 2 yılda aralarında metrobüs araçlarının da olduğu çok ciddi bir alım yaptı.kendi tanıtım duyurularında bu rakamı 700 küsür olarak açıkladılar, ki bu rakama phileaslar dahil değil bildiğim kadarıyla.şimdi soru şu,siz paris ya da londra belediye başkanı olsanız, ve şehirinize bu çapta bir araç alımı yapmak durumunda olsanız, yüz milyonlarca dolar/euro ödeyeceğiniz firmaya şunu demez misiniz; 'bak arkadaş ben senden şu miktarda alım yapacağım ve bu araçların benim memlektimde yetişmiş, şehirin gereksinimlerini ve kimyasını çok iyi bilen mimarları, mühendisleri, tasarımcıları tarafından şehirimize uygun olarak tasarlanmış, bu şehirin sembolü olacak şu tasarımlardan olmasını istiyorum'.hadi diyelim ki tasarlayamadın, 'şehirime uygun bir tasarım yapmanızı istiyorum'.

    rantı falan bir kenara bırakalım şimdilik.hoş, bırakmasak ne olacak?ben bunun cevabını merak ediyorum arkadaş.ve bunun cevabını da, insanlara ıslak mendil dağıtmayı ciddi bir hizmet olarak duyuran iett genel müdürlüğünün ya da çalışmalarını övmek için tasarruf rakamları yerine, harcama rakamları açıklayan belediye başkanlığının değil, bizzat başbakanın vermesi gerekir ki, kendisinin, mitinglerini, toplantılarını gece gündüz demeden, olumsuz koşullarda takip eden gazetecileri aşağılamak, aynı görüşte olmadığı vatandaşları alenen tefe koymak, yalan yanlış isnadlarla muhalefete giydirmek gibi çok önemli işleri var.

    son sözüm sana istanbullu arkadaş,eğer sen sana söylendiği gibi, istanbulun iki yakasını birbirine bağlayan ve yarı fiyatına yapılabilecek bu işi asrın projesi diye duyuran bu zihniyete eyvallah diyorsan, daha dur arkadaşım!sana daha neler müstehak, o belaların muhteviyatını, onları başına saracak yöneticiler bile bilmiyor henüz.yakında hep beraber öğreneceğiz!

    edit:bu entry yi zamanın ötesine savuran gençler,sizleri pistlerde de görmek isteriz.sana paranı çalıyorlar diyorum, sen 'olsun, onlar bizim partili' diyorsun.o zaman oo yeah

    edit2:imlâ

  • tek basina yeterli degil ama toplumlarin ortalama zeka duzeyi ile birlestirildiginde bir insan toplulugunun neden gelisip gelisemeyecegini bize buyuk oranda anlatan bir kitap. peki neden toplumlarin zeka duzeyi olmadan tek basina yeterli degil? soyle aciklayayim:

    guney kore ve kuzey kore'yi cok iyi biliyoruz. guney kore son derece gelismis, surekli icatlar yapan, yuksek teknoloji ureten, her gecen gun zenginlesen bir ulke. guney kore'nin kisi basina dusen milli geliri kuzey kore'nin 20 katindan fazla, kuzey'deki aclik ve yoksulluk yuzunden guney kore'liler kuzeylilerden daha uzun boylu, daha uzun omurlu. kuzey kore'nin birakin teknoloji uretmeyi dis yardimlar olmadan halkini doyuracak gucu yok.

    butun bunlara sebep olan sey ise acemoglu'nun bahsettigi extractive (dislayici) ve inclusive (kapsayici) yapilanmalarin etkisi. guney kore kapsayici kuzey kore ise dislayici kurumlara sahip. bunun sonucunda guney fezaya giderken kuzey acliktan kiriliyor.

    ancak bir tane bilmemiz gereken onemli nokta var, o da iki ulkedeki ortalama iq duzeyleri. kuzey korelilerin butun sikintilarina, geri kalmisliklarina ragmen ortalama iq duzeyleri guney kore'lilere cok yakin. ayrica sunu da bilmek lazim guney kore'lilerin ortalama iq duzeyleri dunyanin en yukseklerindendir.

    bu ne anlama geliyor? su anlama geliyor, son 50 kusur yilda dislayici kurumlarin baskisiyla geri kalan kuzey kore'de zeka duzeyleri hala guney kore kadar yuksek yani 105 civarlarinda. eger kuzey kore'deki dislayici kurumlarin baskisi yarin ortadan kalkarsa (kuzey kore guney'e katilirsa) kuzey koreliler kisa zaman icinde ayni guney koreliler gibi teknoloji ureten, zengin ve basarili bir millete donusecektir.

    kuzey korelilerin iq duzeyinin onemi bu noktada ortaya cikiyor, kuzey koreliler dislayici yapilanmadan kurtulduklari anda dunyanin en gelismis ulkelerinden biri olma yolunda ilerleyebilecek bir ortalama iq duzeyine sahipler. oysa ayni guney kore gibi kapsayici kurumlarla yonetilen pek cok guney / orta amerika, dogu avrupa ulkesi guney kore'nin gelismislik duzeyine ulasamiyor. iste burda benim bahsettigim toplumlarin zeka duzeyi devreye giriyor.

    brezilya her ne kadar guney kore gibi kapsayici kurumlara sahip olsa da ortalama iq duzeyi guney kore gibi 105 degil 90 oldugundan guney kore'nin gelismislik duzeyine ulasamiyor. yani kapsayici / dislayici kurumlar bir ulkenin gelisimi icin tek sebep degil, ortalama zeka duzeyleriyle birlikte iki sebepten biri.

    bu yuzden brezilya gibi ulkelerde kapsayici kurumlar var olsa da ortalama iq duzeyleri guney kore duzeylerine cikmadigi muddetce brezilya'nin g.kore kadar gelismesi asla mumkun olmayacaktir. oysa kuzey kore'de ortalama iq duzeyleri yuksek oldugundan k.kore dislayici kurumlarindan kurtulup kapsayici kurumlara gectigi an g.kore duzeyine yukselecektir.

    tabi kapsayici kurumlari kurabiliyor olmak da bir zeka duzeyi gostergesi. toplumu yoneten elitler hicbir zaman gucu baskalariyla paylasmak istemediginden dislayici kurumlar yaratir, bu noktada elit olmayan kismin yani halkin cok buyuk bolumunun elitlere baski uygulayip onlari dislayici kurumlari kapsayici kurumlara cevirmeye zorlamasi gerekir. iste elit olmayan halkin bu durumu algilayabilmesi ve uygulayabilmesi icin belli bir duzeyde olmasi gerekir. g.amerikalilar bunu yapabilirken kuzey korelilerin bunu hala yapamamasini uzak dogu'nun asiri muhafazakar, bireyden cok topluluga onem veren kulturune bagliyorum.

    uzakdogulularin asiri muhafazakar ve bireycilikten uzak kulturu yarataciligi koreltiyor. buna basit bir ornek olarak apple/samsung mucadelesini verebiliriz. bati kulturunun urunu olan apple icat eder, yenilik getirir, dunyayi degistirir, samsung ise apple'in urettigi urunleri optimize edip yeniden uretir. belki samsung optimize ettigi urunlerle apple'i asar ama asla apple gibi dunyayi degistiricek icatlar yapamaz. iste bunun sebebi muhafazakar uzakdogu kulturudur. peki bu kulturun / davranissalligin genlerle alakasi var midir? belki olabilir ama henuz bu alandaki arastirmalar cok yeni ve bir karar vermek icin yeterli degil.

  • bilmiyorum yorumlar bana mı garip geliyor yoksa siz her şeye çok mu alıştınız ama söylemeden geçemeyeğim. arkadaşlar o sarı şey dünya kupası ve tüm dünyanın en iyisini seçmek için yapılan bir organizasyon sonucu sadece 1 ekibin seçildiği ve sonucunda verilen ödül. bunun daha üstü yok.

    biz yerel ligde bir kupa aldığımızda servisin ön koltuğuna koyup emniyet kemeriyle bağlayıp tüm ilçeyi korna çalarak gezmiştik o hafta gece gündüz mutluluktan yerimde duramadığımı hatırlıyorum siz gelmiş "dünya kupası" kazanan birinin kupa ile paylaştığı pozu eleştiriyorsunuz. o zaman siz de alın ve nasıl poz verilmesi gerektiğini gösterin bize.

  • koç ailesinden bahsediyoruz ethem sancak aydın doğan vs. değil bunlar napacaktı ebele gübele sayın cumhurbaşkanım diyip duracak mıydı? iktidardakiler yarın değişir ama bunlar her daim ülke ekonomisinin en büyük çarkı olarak var olacaktır.

    fb nin şampiyonluğu garanti gibi sığ yorumlarsa tam komedi.

  • her zaman söylüyorum; bu kafayla mücadele edilemez. bir anlığına şu adamla siyaset tartıştığınızı bir düşünün lan.

    sen adama dış politika, cari açık falan diyeceksin, adam sana "devlet çok güzel muhafaza ve müdafaa" diye karşılık verecek.