hesabın var mı? giriş yap

  • bence var olanlarında sınava girmesi gerek. hatta tüm yargı camiasının yeniden elden geçmesi gerek.

  • çinde kıtlık olduğu için uydurulmuş yalandır. ulan adamlar canlı fare yutuyor, canlı maymun beyni yiyor, adı sanı duyulmamuş bilmem ne sikim hayvanından tut olmadık yarasaları yiyip kovidi dünyaya yaydılar da kala kala araştıracak yumurtanın zararı mı kalmış? ahhah.

    bir de sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan beyefendi gibi dünya lideri yok ki başlarında adamların karnı doysun.

  • sabah oğlanları kaldıramadım yataklarından. gıdıklamak, garip olaylar anlatmak da işe yaramadı.
    "ilk kalkana haftasonu bilgisayar için 5 dk ekstra." dedim. küçük fırladı hemen, büyük üzüldü hali ile. "kahvaltısını ilk bitirene de 5 dk. o halde." dedim. abisi içerdeyken küçük kulağıma eğildi, "ben özellikle yavaş yiyeceğim, abim önce bitirsin ki onun da 5 dk hakkı olsun." dedi. baktım krebin son lokmasını tutuyor tabağında, abisi kazanınca da gülümsüyor.
    benim hiç olmadı ama sanırım buna kardeş deniyor.

  • aeb sistemi deniyor buna. aracın önündeki radarlar her zaman öndeki mesafeyi kontrol ediyor. eğer kendi hızınız ile öndeki cismin hızı çok hızlı birbirine yaklaşıyorsa önde sesli uyarı, (hala tepki verilmiyorsa) otomatik frenleme gelir.

    bende 1 kere bisikletli bir çocuğa çarpmayı engelledi, 1 kere de hızlı akan trafikte araçlar aniden durunca benimkisi de ben frene basmadan durdu...

    çağının çok ötesinde hayat kurtarıcı bir teknolojidir...

    (bkz: aeb)

  • bir seferinde, "on sene sonra gelsen, desen ki bak bunlar çocuklarım, anneleri öldü sen bak desen bakarım." demişti.

    bu laftan önce ömrümün sonuna kadar unutamayacağım hiçbir laf yoktu, artık var.

    edit: son günlerde durumumuzu merak eden epey bir kişiden mesaj aldım. barıştık, her şey güzel gidiyor. bir daha birbirimizi kaybetmeye hiç niyetimiz yok. yani söz konusu hanımefendi her şey yolunda giderse benim değil bizim çocuklarımıza bakacak :)

    inancınızı kaybetmeyin. bazı hikayeler mutlu sonla bitiyor.

  • arkadaşla kadıköyde akşamüstü vakti bir mekanda buluşulduktan sonra taksime geçilmiş, gece uzadıkça uzamış ve kalabalık olunmuştur.

    sabaha karşı taksim taraflarında başka bir arkadaşın evinde kalınır, öğlene kadar uyunur edilir..

    ertesi günü aynı şekilde geçer, zaten taksimde herkes, akşama doğru çıkılır evden yine içilir eğlenilir dans edilir, taksimde oturan aynı arkadaşta kalınır..

    3. gece taksimde içilirken ilk gün kadıköyde buluşulan arkadaşın cep telefonuna mesaj gelir;
    "ekmeğe gerek kalmadı."
    arkadaş bi duraksar, bi dalar ve bi anda suratı renk değiştirir..

    haliyle meraklanıp sorulur "ne oluyor lan ?"
    cevap : "abi ben ekmek almaya diye çıkmıştım."

  • bence bir sonraki hedefleri ayakkabı satıcıları olmalı dediğim canım esnaf çeşidi.

    insanlar ayakkabı alıyor onunla yürüyor, nedendir ne yapmak istemektedirler.

  • - evde tufek bulundurmak
    - bir kadinin o tufegi alarak esine saka yapmak istemesi
    - bir kadinin bir tufegi siradan bir esya gibi koltuga koyup gitmesi
    - bir adamin tufegi eline alip esine ayni mal sakayi yapma geregi duymasi
    - bir adamin tufegi esine dogrultup tetige basmasi
    - evde bulunan tufegin dolu olmasi, ya da saka icin doldurulmasi

    bir nefeste sayilabilecek 7 salak hareket. tanim: toplumun ortalama zekasini yansitan olay.