hesabın var mı? giriş yap

  • başlık "türk vatandaşlarının büyük çoğunluğunun rus roman karakterine dönüşmesi" olacaktı fakat karakter sınırı engel oldu.

    dışarıdan kendimize bakınca gogol'un "palto" kitabındaki akakiyeviç gibi palto almak için para biriktirir olduk.

    bugün sizi soğuktan düzgün şekilde koruyacak en dandik ceket 1500-2000tl

    bu ceket fiyatı gerçek insanlar ve kendini insan gibi hissedenler için. kendine her şeyi reva gören cahil zihniyet için 100tl ye de var.

    bu başlık kendine değer ve önem veren gerçek insanlar adına açıldığı için trollerin doluşmasına gerek yok. geçip şu fiyata da mont var demeyin.

    doğalgaz zamları yüzünden her sabah raskolnikov gibi titreyerek uyanmamıza da az kaldı. raskolnikov ile bir diğer özelliğimiz ise iki kesiminde beş kuruş parasının olmaması.

    tolstoy'un “insan ne ile yaşar” kitabındaki bir bölümde 2 dönüm fazla arazi alacağım diye gün boyu yürüyüp yorgunluktan ölen şark kurnazı köylüye ne demeli? siz bu karakterde kimi görüyorsunuz?

    yüzlerce roman karakteri sığabilir bu başlığa benim aklıma bu üçü geldi.

    umarım sofie'nin dünyasındaki gibi bir kaç sene sonra gerçekten bir kitap içinde yaşadığımı öğrenmem.

    edit:imla

  • fatih altaylı'nın, türkiye'yi bekleyen büyük tehlikeye karşı herkesi uyarması durumudur.

    bakın ne demiş:

    --- spoiler ---

    sıra iran'da mı?

    bundan 17 yıl önce idi.

    ak parti iktidarının ilk yılları.

    1999 yılında uluslararası bir anlaşma (ottawa) ile oluşturulmuş bir projeye türkiye de 2003 yılında imzasını attı ve 2004 yılında yürürlüğe koydu.

    sınırlardaki mayınların temizlenmesi.

    türkiye bu anlaşma kapsamında 2010 yılında sınırındaki mayınları temizleme kararı aldı.

    suriye sınırındaki mayınları.

    900 kilometrelik bir alanda mayınlar temizlenecekti.

    mayın temizleme işini ise bir israil firmasına veriyorlardı az kala.

    ülkede kıyamet koptu.

    kıyameti pek takan olmazdı da aym ihaleyi iptal etti. ve henüz daha aym kararlarına uyulduğu bir dönemdi.

    iş tsk’ya kaldı.

    türkiye suriye sınırındaki mayınlar temizlendi.

    sonrası malum.

    1 yıl sonra suriye karıştı, karıştırıldı.

    5 milyona yakın suriyeli mayınları temizlenmiş sınırdan geçerek türkiye’ye geldi.

    şimdi onlarla iç içe yaşıyoruz.

    ve bir yandan da dua ediyoruz ki, rusya destekli esad kendi ülkesi sınırları dahilindeki idlib’e girmesin ki, bir 4 milyon kaçak göçmenimiz ve 30-40 bin yeni teröristimiz olmasın diye.

    bunu niye anlattım?

    şimdi bir sınırımızda daha mayın temizleme çalışması başlatılıyor ab desteği ile.

    hayırlısı ile pek yakında iran sınırımızdaki mayınlı araziler de mayından temizlenecek.

    niye şimdi diye düşünmeden edemiyor insan.

    zamanlama manidar geliyor biraz aklı olana.

    türkiye sınırlarını temizliyor, geçilebilir hale getiriyor avrupa birliği desteği ile, avrupa birliği ise türkiye ile olan sınırlarını yüksek duvarlar ile tahkim ediyor, yetmiyor yunanistan, türkiye sınırına en yakın yere abd askerlerini yerleştiriyor.

    biz ise anayasa’nın ilk dört maddesini mi değiştirsek yoksa tanzim satış mağazaları mı açsak diye tartışıyoruz.

    anladık tarihten ders almıyoruz ama 2011’de olanlar da tarih sayılmaz be kardeşim.

    balık olsa unutmaz.

    b’si olmasa da unutmaz.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • hazinenin bugünkü değerinin 18 ila 22 milyar dolar arasında olduğu düşünülmektedir. video

    san josé, ispanyol donanması'nın 64 silahlı, üç direkli bir kalyonuydu ve pedro de aróstegui tarafından 1698 yılında gipuzkoa, ispanya'daki tersanede inşa edildi.

    gemi, casa alegre kontu general josé fernández de santillán yönetimindeki ispanya veraset savaşı sırasında ispanyol hazine filosunun bir parçasıydı.

    son yolculuğu sırasında san josé, bir hazine filosunun amiral gemisi olarak üç ispanyol savaş gemisi ve 14 ticari gemi eşliğinde portobelo, panama'dan kolombiya'nın cartagena kentine yol aldı.

    filo, barú yakınlarında bir ingiliz filosuyla karşılaştı ve wager's action (wager'ın eylemi adını ingiliz amiral charles wager'dan alır.) olarak bilinen bir savaşa yol açtı. savaş sırasında, san josé'deki barut şarjörleri patladı, gemi, mürettebatın çoğu ve bugün 18-22 milyar dolar değerinde olduğuna inanılan bir hazine ile birlikte battı.

    gemi, 2015 yılında woods hole oşinografi kurumu (whoi) tarafından keşfedildi ve kolombiya hükümeti 2017 yılının ortalarında bir kurtarma operasyonu başlatacağını ilan etti.
    görsel - görsel - görsel - görsel - görsel - görsel

    kolombiya ulusal donanması, en son teknolojik ekipmanlar kullanarak enkazın görüntülerini çekti ve geçtiğimiz günlerde bu görüntüler başkan iván duque'nin ofisi tarafından yayınlandı. video

    yayınlanan görüntüler 950 metreden fazla derinlikte çekildi. enkaz konumu ise kolombiya hükümeti tarafından hazine avcılarının talanından korumak için gizli tutuluyor.

    bölgede san josé'den 100 yıl sonra batan iki geminin daha enkazına ulaşıldığı duyuruldu.

    paylaşılan görüntülerde, toplam ağırlığının 200 ton olduğu tahmin edilen altın ve gümüş paralar ile birlikte oldukça değerli çin porselenleri de görünüyor.

    18 milyar dolarlık değerindeki servetin uzun süre daha suyun altında kalacağı düşünülüyor. enkazın 2015 yılındaki keşfinden bu yana ispanya, bolivya ve kolombiya arasında hazinenin sahipliği üzerine bir diplomasi savaşı sürüyor. bu anlaşmazlık çözülene kadar hazinenin yerinde kalacakmış gibi görünüyor.

    kaynak: 1, 2

  • bu biraz hüzün, biraz gariplik, biraz şaşkınlık ve çokça da eskişehir soğuğu hikayesidir.
    çoğu öğrencinin yaptığı gibi faturalar (elektrik, doğalgaz, telefon) mümkün olduğu kadar ihmal edilir. elektriğin ya da doğalgazın kesileceğine dair bir ihbarname gelene kadar ödenmez faturalar. bu ihbarname geldiğinde aceleyle para denkleştirilir ve son dakikada ödenen faturalarla deyim yerindeyse son dakika golleriyle yaşam devam ettirilir.
    yine son ana bırakılmış faturalar fakat bu sefer öğrenciler biraz daha umursamazdır. çünkü faturalar ödenmeden ara tatil için memleketlere gidilmiştir. evden ilk dönen vennus olmuştur. ve eve geldiğinde gördüğü manzara ürkütücüdür: doğalgaz borcundan dolayı mühürlenmiştir (olayın ürkütücülüğüne dair şüphesi olanlar bir kış gecesi eskişehir soğuğunda biraz dolaşmayı deneyebiliriler). "yarın para bulur öderim" düşüncesiyle bir gece idare edebileceğini düşünen vennus evde başka hiçbir ısıtıcı olmadığı için bulabildiği tüm battaniyeleri üstüne sararak uyumaya çalışır ve bir yandan da "donar mıyım lan acaba?" diye kendine sormaktadır. o gece gerçekten de vennus'un hayatındaki en soğuk gece olmuştur.
    ertesi gün doğalgaz borcu ödenir, akşama kadar doğalgazın açılacağı öğrenilir. vennus akşam olana dek eve gitmez çünkü okulun boş ve sıcak laboratuvarları vennus için gerçekten iyi bir alternatiftir. akşam eve döndüğünde gördüğü manzara bir gün önceki manzara kadar dehşet vericidir: doğalgaz henüz açılmamıştır. vennus çaresiz biçimde, o soğuk gecelerden bir tanesine daha merhaba demek üzeredir. kafaya geçirilen kapşonlar, üzerine örttüğü battaniyeler lokal bir ısınma sağlamaktadır ama kafa battaniyelerden dışarı çıkarıldığında inanılmaz bir soğuk yüze tokat gibi çarpmaktadır. "dün donmadım ya bugün de donmam herhalde" diyip uyur.
    ertesi gün, doğalgazın ufak bir aksilikten dolayı açılmadığını öğrenir ve doğalgazın artık kesin açılacağına dair güvence almıştır yetkililerden. vennus doğalgazın açılacağından emin bir şekilde akşama kadar gezer dolaşır ve vakit geç olduğunda eve gelir. doğalgaz vanasındaki mühürün kaldırıldığını görür, sıcak bir ev artık vennus beklemektedir (bekle sen). dairenin kapısı açılır. el, lamba düğmelerinden birine uzanır ve o an elektrik çarpmışa döner: elektrikler borcundan dolayı kesilmiştir. o an belki gerçekten elektrik çarpsa çok daha mutlu olacaktır vennus, çünkü ısınması için kombiye, kombinin de elektriğe ihtiyacı vardır. yapacak bi şey yoktur, borcun ödenmesi, elektriklerin tekrar açılması gerekir. o soğuk gecelerden en az bir tanesi daha onu beklemektedir. "keşke bir kutup ayısı, bir penguen olsaydım, başlarım üniversitesine" der ve uykuya dalar. ertesi gün onun için sıcak bi gün olmak zorundadır, çünkü elektrik faturası da ödenmiş, elektrikler tekrar açılmıştır. vennus kombiyi açar fakat ateşleme yapmamaktadır. kullanma klavuzundan kombiye biraz su basıp, su basıncını artırması gerektiğini okur. kombiye giden su borusunun vanasını çevirir fakat hiçbir hareket, gelişme, huzur verici bir su akış sesi yoktur. o an akıllı su sayacının üstündeki şu yazıyı hatırlar: "kredi az"

  • yildirim savasi doktrininin kurucusu alman general.3,5 senede açilamamis bati cephesinin (1. dünya savasinda) kilidini 3,5 saatte açmis (10 gün içinde) ardenler üzerinden meuse nehrine ulasmis oradan da abbeville üzerinden mans denizine ulasarak 1 milyon müttefik askerini torbaya sokmustur.piyadeleri beklemiyor diye bir ara von rundsted tarafindan görevinden alinmis ancak hemen akabinde hitler tarafindan cüretkar ve korkusuz savasmasi nedeniyle görevine iade edilmistir.meuse nehri üzerine bir fransiz hücumunda alman uçaksavarlari çok iyi bir gününde iken 100 kadar fransiz uçagi düsürülmüs ve cepheye gelen rundsted guderian'a:'söyleyin bakalim guderian,bu senlik hergün var mi?' demistir.guderian ise:'jawohl her general jawohl' (evet sayin general) diye cevap vermistir.ayrica 1941'de rusya cephesindeki ilk hücumlarindan birinde torbaya aldigi rus askeri sayisi 655.000'dir. bu dünya tarihinde alinan en yüksek esir sayisidir.

  • kendileri bir halt olmadiklari halde baskalarini ezmeye calisan ve bunu yaparkende sadece kendilerini kücülttüklerini farkedemeyecek kadar akil yoksunu olanlar.