hesabın var mı? giriş yap

  • toplanın, yeni formatı (2024-'27) yazıyorum.

    gelecek yıldan itibaren 36 takımlı yeni uefa şampiyonlar ligi, uefa avrupa ligi ve yenilenen ismiyle uefa konferans ligi formatlarına göre yeni sezondan itibaren:

    uefa ülkeler sıralamasında 1-4. sırasındaki ülkeler yine uefa şampiyonlar ligi gruplarına 4'er takım göndermeye devam edecek iken uefa avrupa ligi play-off turuna 2 takım gönderecekler. bu ülkeler uefa konferans ligi elemelerine yalnız 1 takım gönderecek.

    uefa ülkeler sıralamasında 5. sırasındaki ülke uefa şampiyonlar ligi gruplarına 2 takım, elemelerine 1 takım; avrupa ligi play-off turuna 2 takım, elemelerine 1 takım; konferans ligi elemelerine 1 takım gönderecek.

    uefa ülkeler sıralamasında 6. sırasındaki ülke uefa şampiyonlar ligi gruplarına 2 takım, elemelerine 1 takım; avrupa ligi play-off turuna 1 takım; konferans ligi elemelerine 2 takım gönderecek.

    uefa ülkeler sıralamasında 7-10. sırasındaki ülke uefa şampiyonlar ligi gruplarına 1 takım, elemelerine 1 takım; avrupa ligi elemelerine 1 takım; konferans ligi elemelerine 2 takım gönderecek.

    uefa ülkeler sıralamasında 11 (türkiye)-15. sırasındaki ülke uefa şampiyonlar ligi gruplarına takım gönderemezken, elemelerine 2 takım; avrupa ligi elemelerine 1 takım; konferans ligi elemelerine 2 takım gönderecek.

    uefa ülkeler sıralamasında 16-50. sırasındaki ülke uefa şampiyonlar ligi elemelerine 1 takım; konferans ligi elemelerine 3 takım gönderecek. uefa ülkeler sıralamasında 15. sıranın altındaki ülkeler uefa avrupa ligi'ne katılamıyor.

    uefa ülkeler sıralamasında 51-55. sırasındaki ülke uefa şampiyonlar ligi elemelerine 1 takım; konferans ligi elemelerine 2 takım gönderecek.

    ilk debem editi: teşekkürler sevgili sözlük ahalisi. azıcık yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.

  • şaşırtmayan bir akp iki yüzlülüğü daha. kendi seçmen kitlelerine oynamak için şeref, haysiyet vs her şeyden rahatlıkla ödün verebiliyorlar.

    devamında tedbirleri aldık diyecekler ve ciğeri beş para etmez ne kadar akp yalakası vasıfsız şarkıcı türkücü oyuncu ünlü varsa sarayda iftara davet edilecektir.

  • mutfakta kuyu olmasına daha çok şaşırdığım haber. evi hayal edemedim, “kuyudan ütüsüne su doldururken yıldırım çarptı” olayını kafamda canlandıramadım. birde uçarak buzdolabına çarpmış.
    sharon stone’un ütü yapmasına mı şaşırayım, mutfakta ütüsüne kuyudan su doldurmasına mı şaşırayım, uçmasına mı şaşırayım bilemedim. sanırım haberdeki en normal şey yıldırım çarpması.

  • başlıkta bütün anahtar kelimeler ile aradım bulamadım. yarar mı yarmaz mı bilmem ama benim için birazdan yazacağım fıkra türk mizahının mihengi nasreddin hoca fıkralarının en güzelidir . gerek içerdiği zamanın ruhunu yansıtan öğeler (akçe tahtası, gölge kadı gibi), gerek türkçemizdeki güzel bir deyime (odun kırıcının hıh deyicisi olmak) selam çakması, gerekse espri anlayışı olarak çok hoşuma gider.

    fıkramız şöyle:

    günlerden bir gün akşehir kadısına iki adam başvurmuş. kadı şikayetlerini sormuş. adamlardan ilki "kadı efendi bu adam biriyle odun kırmak için 100 akçeye anlaştı, bu adam odunu kırdı, ben de yanısıra 'hıh' dedim. bu 100 akçede benim de hakkım var, hakkımı vermiyor" demiş. kadı bakmış adam hak konusunda ısrarcı, ne dese adamı ikna edemiyor, demiş "karşı odada gölge kadı var, o böyle işleri benden iyi bilir". geçmişler karşı odaya gölge kadı nasreddin hoca tabiki. durumu anlatmışlar. nasreddin hoca "bana bir akçe tahtası getirin" demiş. hoca odun kıran adamdan 100 akçeyi almış, odun kıran adamı odadan çıkarıp "hıh" diyen adam odada iken 100 akçeyi akçe tahtasına vura vura, sesli sesli saymış. sonra odun kıran adamı odaya alıp 100 akçeyi vermiş. hıh diyen adama da dönmüş "para odun kırana gitti, sesi de senin oldu. adalet yerini buldu" demiş

  • sonuna kadar haklı olan teğmendir.ibadet yerleri belli iken gidip koğuşta kılarsan bu askeri ciddiyete sığmaz.resmen erler kumpas kurarak teğmeni cezalandırmışlar.

    vah benim türk silahlı kuvvetlerim vah.

    ------------------
    edit
    çok sinirlendim.teğmene verilen bu cezaya sus pus olan rütbeliler artık tamamiyle tayyibe biat etmişlerdir.şerefiniz varsa teğmeni kurtarırsınız.o ''er''lere de askerlik hayatlarını dar edersiniz.

  • zaman.

    insan çocukluğundan uzaklaştıkça, hayat kavgasının içerisine girdikçe, yakınları, büyükleri birer birer dünyayı terk etmeye başlayınca duygusuzlaşmaya başlıyor. özlemle yad edilen şeyler, eski dostlar, hatıralar aynı tadı vermiyor.

    nerede o eski bayramlar diyorlar ya... bayramlarda bir sıkıntı yok, biz duygusuzlaşıyoruz işte.

  • yazılımcı bir arkadaştan geliyor;
    "20 sene boyunca bilgisayar kullan, bilgisayarın kurdu ol, koskoca şirketler sana sırf bu yüzden iş versin ama günün birinde annen kalkıp google'a "fatih harbiye bu akşam neden yok" diye yazdırsın. olacak iş değil! yayın günü değişmiş arkadaşlar, pazar günü yayınlanacakmış bundan sonra. "