hesabın var mı? giriş yap

  • yatacak yeri yok bu düzenbazların. oynanmış görüntü ve sesle gelip bunu gerçekmiş gibi lanse ediyor. bu adam en büyük haindir. alçak, şerefsiz ve namussuzdur.

    bakın bu montajın arkasında kimler var;
    “sosyal medyada araştırma yapınca bu montaj videoyu yayan hesabın "yekvücut"isimli hesap olduğu ortaya çıkıyor. peki, bu trol hesabı kim yönetiyor? sayfasına girildiğinde "yekvücut bir bosphorus global projesidir" ifadesi dikkat çekiyor. bosphorus global ne mi? pelikancılar denilen ve seçim boyunca yalan haberlerle ülkeyi karıştırarak provokasyon ortamı yaratmaya çalışan grubun merkezi”

    kaynak : http://www.yurtgazetesi.com.tr/…akiler-h130713.html

  • platonik aşkın bünyeyi aptal ettiği durumlarda akla gelebilitesi olan bir durumdur.. karşı cins (genelde hatun olur bunlar) pek bi güzeldir, iyi kalplidir, lakin bir türlü etkileyemezsiniz, diliniz tutulur, açılamazsınız vs... sonra planlar yapmaya başlarsınız, "nasıl dikkatini çeksem?" "ne yapsam da bana aşık olsa?" diye kafa yorarsınız (ya da sadece ben yoruyorum).. çok yaratıcı bünyenizin aklına "hayatını kurtarırsam kesin bana aşık olur" fikri gelir (çok film izliyorsunuz gözümden kaçmadı).. sonra hızlı hızlı gözünüzün önünden sahneler geçmeye başlar..

    boğuluyordur.. imdat çığlıklarına yetişip sahile kadar taşırsınız.. suni solunum filan (sizi gidi sizi).. sonra hayata döner ve size sımsıkı sarılır.. evet! başardınız!!

    karşıdan karşıya geçiyorsunuzdur okul çıkışında.. bir anda hoşlandığınız kişi yola atlar.. hızla gelmekte olan kamyonun acı fren sesiyle birlikte çevik bünyeniz onunla birlikte karşı kaldırıma düşer.. bütün arkadaşlarınızın gözü önünde olmuştur bu olay bir de! karşı cins kişisi size minnettardır, sıkı sıkı sarılır.. o da nesi? aşık mı olmuş ne? bravo! başardınız!!

    teröristler okulu basmıştır!! hoşlandığınız karşı cinsi rehin almışlardır.. siz de çaresiz durumdasınızdır.. sonra ağzınızdan o sözcükler çıkar.. "onu bırakın beni alın.." aşkınızın gözlerinden süzülen damlaların anlamını hepimiz anladık sanırım.. mekandan sağ salim çıkarsanız pembe panjurlu ev fantaziniz için para biriktirmeye başlayabilirsiniz, kefilim..

    birlikte yemek yiyiyorsunuzdur.. bir anda zat-ı muhteremin boğazına bir şeyler kaçar... hemen sırtına vurursunuz, olmadı ters çevirirsiniz... hastaneye kaldırırsınız.. evet!! hastanede gözlerini açtığında başında siz varsınızdır!! o aşık olmayacak da kim olacak?

    bu örnekler uzar da uzar...

    lakin hayat acımasızdır.. hoşlandığınız karşı cinse çıkma teklif etme arifesinde, gözünüz ondan başkasını görmezken bir anda bir fren sesi duyulabilir ve kolunuzdan kenara çekilme durumu söz konusu olabilir (başıma geldi ordan biliyorum).. akabinde " hele hölö, ben senden hoşlanıyorum" demeyiniz.. zaten gözünde saf salak aşık imajı çizmişsinizdir, gözünün önünü göremeyen bir bünyeye aşık olmasını beklemeniz bünyenizi daha da yıpratır..

    boşverin gitsin yahu! hayat devam ediyor.. ne güzel kuşlar böcekler! hayat kurtarmayla aşık olacaksa hiç olmasın değil mi ama? sizden iyisini mi bulacak?
    karşılıklı olan sevgi bütün bu fantazilere layıktır.. gerisi sözlüğe başlık olur.. hatırlanınca dalga geçilir..

  • çok, çok, çok sevdiğinizde yapacağınız aptallıktır. kesinlikle özgüven kaybıdır ve yapılmamalıdır.
    telafisi zor yaralar açar.
    neden özür dilediğinizi bile bilmezsiniz.
    ama dilersiniz...
    bir şeyler daha fazla karışmasın diye...
    azıcık huzur olsun diye...
    daha fazla ağlamamak, kanamamak için...
    daha fazla çirkinleşmesini ve ilişkinizin yıpranmasını önlemek için...
    ama en çok da belki ben özür dilersem, hatalı olduğunu anlar, utanır diye...
    hatadır, aptallıktır.
    çünkü anlamazlar ve utanmazlar!

  • --- spoiler ---

    lady stark'in turk oldugunu kanitlayan dizi olmustur kesinlikle.
    kapi actiricam size bahanesiyle gitti ogluna kizina kismet buldu, evlendirdi, geri dondu. bu kadin sadece turk olabilir, iddia etmeyin.

    --- spoiler ---

  • rte'nin korumalarının yüzüne karşı "baş hırsızın yalakaları" dendiği ve korumaların ağızlarını açamadığı olay.

  • açık söyleyim stokçu oldum.

    gittim bir uğur derin dondurucu aldım.

    bakliyat depolamak için sert plastik kutular aldım.

    bakliyat böceklenmesin diye ortam nemini çeken aparatlar aldım.

    ve yaklaşık 30 kilo eti ve balığı, aileme en az 1 yıl yetecek bakliyatı, 10 larca kilo vakumlu peyniri, kaşar peynirini, sucuğu, dayanıklı günlük kullanım ürünlerini, yıllarca yetecek traş bıçağını, pişirme kağıdını, buzdolabı poşetini, a4 kağıtları, tuvalet kağıtlarını ve rulo kağıt havluları

    sonra onlarca litre ayçiçek ve zeytin yağını stokladım.

    hanımın telefonu ya da kendi telefonum bozulursa diye yedek telefon bile aldım.

    geçen yıl tanesi 19 bin liraya iki adet bilgisayar aldım. şimdi ikisi toplam 108 bin lira ediyor. makinelerin biri yedek olsun diye. ilerde bilgisayar almak zorlaşırsa ya da ekran kartı vs bozulursa yedeğime geçeceğim.

    eskiyen elektronik eşyaların tamamını yeniledim.

    sonra bir yıl yetecek kadar mutfak tüpünü stokladım.

    bunların çoğunu da ucuz banka kredilerini çekip çekip yaptım. millet kredi çekip ev araba aldı ben ilerde evi ve arabayı yiyemem diye mala girdim. dağ gibi borcum var ama kimin umrunda... tl değer kaybettikçe tl borç devede kulak kalır.

    eşim ve babam bir paranoyak olduğumu düşünerek benimle dalga geçtiler aylarca...

    şimdi 5 ay önce aldığım 100 liralık somon 430 lira oldu. 30 liraya aldığım kıymalar 120 lirada 130 liraya aldığım tüpler 300 lirada geziyor. eşim ve babam dalga geçmeyi kesiverdi her nedense...

    tabi bunların hiçbiri bir işe yaramaz. eninde sonunda stok mutok tükenir ama...

    işte bir umut fırtına belki 1 yıl sürmez diye ihtiyati tedbir diyelim.

    lakin çok umutsuzum sözlük. gelecekten inanılmaz korkuyorum. türkiye'nin gelecek yıllarda ne kadar güvenli bir ülke olacağını bilmiyorum. en çok da 5 yaşındaki kızım için korkuyorum.

    samimi söylüyorum 37 yıllık hayatımda kafayı işte bu sene yedim ben.