hesabın var mı? giriş yap

  • 2002 dünya kupasından kısa bir süre sonra... marmara üniversitesi iletişim fakültesi'nde düzenlenen medya okur yazarlığı konferansına katıldı şenol güneş. üstelik davetli falan da değildi. davetlilerden biriyle telefonda konuşurken "aaa çok yakınlardayım, ben de geleyim" deyip gelmiş. konuklar arasında gazanfer bilge'den tutun da mehmet demirkol'a, yok yok. programda olmamasına karşın koskoca şenol güneş gelmiş diye ona da söz verdiler. salon inliyor. boru mu; adam türkiye'yi dünya üçüncüsü yapmış. kürsüye çıktı ve konuşmasına şöyle başladı:
    "bir konuşma hazırlayamadım kusura bakmayın. buraya gelmem tamamen tesadüf. gerçi burada bulunan spor basınının değerli temsilcilerine göre benim her yaptığım tesadüf..."

  • https://i.hizliresim.com/lby2or.jpg

    bakın bu arkadaş benim özbeöz kardeşim. 18 yaşında. anaokulundan beri kalburüstü okullarda okuttuk bunu. babasına, yıllar önce bizi okutmak için sattığı mercedes marka araç aldık büyük kardeşler olarak, adam bir gün süremedi. soruyoruz, "emre kaçırdı." diyor.

    emre de şunun aynısı, https://pbs.twimg.com/media/cqcxvqrxeaayyil.jpg

    edit: soran arkadaşlara toplu cevap vereyim. boşuna, anlatın eğitin falan demeyin. çocuk yalnızca, "sıkıntı yok." diyerek üç ay yaşayabiliyor, adaptasyonu tek hücreli canlılar gibi çok güçlü. kendi habitatında olsa, "aynen" diyerek üç sene de yaşar. başka ne yapabiliriz ki? benim gençliğimde bunun gibilere zihinsel engelli raporu verilirdi, kömürlüğe kitlerdik, sorun kalmazdı. kömürlüklü ev de kalmadı artık.

    debe edit: pandemide yapımcı ülkeyi terk edince sefil olmuş, ortada kalmış bir romantik komedi senaryosu var elimde. ben netflixe okuturum bunu diyebilecek yürekli bir yapımcı aradığım bilinsin lütfen. aramızda yayalım bunu arkadaşlar.

  • gogol, 1800'lü yıllarda yazdığı portre adlı öyküsünde, çartkov isimli bir ressama kendi resimlerini yaptırmaya akın akın gelen insanlardan şu cümlelerle bahsediyor; bu öyküyle birlikte, eğer uygulayabilirsem, günümüz instagram çılgınlarına artık o kadar da kızmama kararı aldım:

    "...kadınlar çoğunlukla ruh güçlerinin, karakter yüceliklerinin yansıtılmasını istiyorlar; portrelerinin kendilerine benzemesinden çok, fazlalıkların törpülenmesini, kusurların küçültülmesini, hatta mümkünse eğer, bunların hiç gösterilmemesini önemsiyorlardı. kısacası, görüldüğü anda aşık olunacak değilse de bakılabilir bir yüzleri olmalıydı resimde. o nedenle de poz vermek için oturduklarında öyle birtakım havalara bürünüyorlar, öyle ifadeler takınıyorlardı ki, şaşıp kalıyordu çartkov. kimi melankolik, kimi hayallere dalmış bir havaya bürünüyor, kimi de ağzını küçük gösterebilmek için dudaklarını büze büze toplu iğne başı kadar bir ağız çıkıyordu ortaya. bütün bunların üstüne bir de, portrelerin zorlama olmaksızın, doğal biçimde kendilerine benzemesini istiyorlardı. erkeklerin de onlardan kalır yanı yoktu. kimi, portresinin, başları sert, enerjik bir biçimde yana dönük olarak yapılmasını istiyor; kimi, esin perisini arar gibi, gözlerini yukarı çeviriyordu. muhafız alayından bir teğmenin, gözlerinde savaş tanrısı mars'ın görünmesini istemesi ilginç taleplerden biriydi. yüksek makam sahibi sivil memurlar, yüzlerine dürüstlük, soyluluk anlamı vermeye çabalıyor, bu duyguyu güçlendirmek için de kapağında okunaklı şekilde 'her zaman dürüstlükten yanaydı' yazılı bir kitap tutuyorlardı ellerinde..."

  • "beyza'yı 5 kere kaçırdı. annesi babası 35 kez şikayetçi oldu. 13 yaşında 16 yaşına kadar bunları yaşadı. bu adam niye tutuklanmadı?"

    meselenin ozeti bu sorudur. (bkz: ceza infaz kanunu) (bkz: turk ceza kanunu) 20 senedir iktidarda olan parti anayasa'yi defalarca degisitirmek ve laiklik ilkesi ile ugrasmak yerine ceza kanunlarini kamu yararina duzenleseydi bu manzaralar yasanmazdi.

    ama tabii kamu yarari amac olmayinca tam tersi istikamette duzenlemeler oldu,(bkz: erdoğan affı) bir bakmissin azili suclular sokaklarda fink atiyor.

    kucuk kizimiza acil sifa, ailesine sabirlar diliyorum.

    zorunlu edit: haberin yayininda kucuk kizimizin yogun bakimda oldugu bilgisi vardi, maalesef vefat etmis. ailesine sabirlar dilerim.

  • finaliyle birlikte dünya üzerindeki her dinden insanı imana getirmiştir. neymiş kuantum mekaniğinde yeri varmış da bunların, neymiş bir bölümümünde olanlarla cern'de deney aynı kapıya çıkıyormuş da bilmem ney... ne oldu ulan? ne oldu? 6 yıldır izlediğimiz dizinin ana fikri kazaya, kadere ve ahiret gününe iman fikri çıkmadı mı? allahım sen büyüksün yarabbim, kul hüvallahü ehad...

  • bu ne lan kabilede mi büyüdünüz aq tokatlanmak falan.

    tanım: regl olan kızın tokatlanması olayı.

    edit: şimdi aklıma geldi. beni de dedem sünnet olurken ağladığımda dövmüştü. sonra dövdü diye ağlamaya başlamıştım.