hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: asılırken aklıma öcalan geliyor mk
    entry: ben asılıyorum bu niye asılmıyo diye düşünüp asılmayı bırakıyorum dasşdlasldças

  • adam degme pazarlamacilara tas cikartir. yani sozum ona turkiyenin en saygin fakultelerinden mezun olup da buyuk firmalarda pazarlama uzmani olarak calisanlarin bu adamdan ibret almalari gerekir. siradan bi cig koftecinin onunde kuyruk oluyorsa burda durup dusunmemiz gerekir. adam siradan bir esnaf gibi degil ve bizim millet de azar isitmeye, laf yemeye bayildigi icin kuyruk oluyorlar. aslinda hayran olduklari ve satin aldiklari sey, cig kofte degil ali ustanin deliligi ve davranislarini gormek ve eglenmek. o yuzden ne satarsaniz satin, sattiginiz mal veya hizmeti salt sekilden ibaret gormeyin. o mala/hizmete deger katin, duygu katin ki insanlar da size baglansin.

  • anish kapoor'un gerçek bir şerefsiz gibi tekeline aldığı en siyah siyah.
    en siyah siyah şu demek: ışığı %99,97 gibi bir oranda emdiğinden mütevellit baktığınızda asla bir boyut göremiyor dahası bir kara deliğe bakıyor gibi hissediyorsunuz. misal; hani buruş buruş bir alüminyum folyo boyandığında bile bununla sadece boşluk görmeye devam ediyormuşuz. ki şöyle

    anish beyin bu terbiyesiz hareketine karşılık kampanya falan hazırlanmış #sharetheblack diye amma ve lakin fayda etmemiş. bunun sonucunda da asıl komik olan durum gerçekleşmiş ve stuart semple isimli meslektaşı anish'in bu en siyah lanetinden renkli bir intikam almaya karar vermiş. intikamın rengi de pembe. ve bunun sonucunda tepkili bir kaç sanatçıyla beraber en pembe pembeyi yapmışlar. böyle ışığı yansıtan, iç gıcıklayıcı çok tatlı bir pembe gördüğünüz gibi. haberi burada
    ama bununla kalmamışlar ve en yeşil yeşil ile en sarı sarıyı da üretmişler.
    stuart semple'ın bunları satışa sunduğu ve okuyabileceğiniz sayfalar da burada

    peki sonra nolmuş?
    siteden bu renkleri satın almanın tek bir şartı konulmuş. o da "anish kapoor olmamak ve onla bir ilgisi bulunmamak; bu renkleri ona vermeyecek olmak" şu şekilde. fakat anish şerefsizi bunlara bir şekilde ulaşmış ve utanmadan şu tarz hareketlere girivermiş.
    nihayetinde stuart semple bu duruma acayip üzülmüş ve son bir hamle yapmaya karar vermiş : karşınızda dünyanın en simli simi. buna elmas tozu demişler. muadillerinin aksine plastikten değil tamamen cam tozundan elde edilmiş. yani ışıl ışıl, pırıl pırıl.

    ve artık bunun anish kapoor'a ulaşıp ulaşmadığı önemsiz. çünkü o kadar manidar bir intikam ki: herşeyi emen en siyaha sahip adama karşılık herşeyi yansıtan bir parıltıya sahip bir adam olmuş stuart semple.

    the end.

    adamsın ulan stuart

    edit:imla

  • "tam sabah-atv'nin önünde durayım da haberci arkadaşlara kolaylık olsun" diye incelikli düşünen başbakan sağolsun. sonraki ışıkta dursaydı bari de haber olsun diye kastığı anlaşılmasaydı.

    kılıçdaroğlu bunu yapsa ezik falan derdi akepeliler. kahveye gitti vatandaşla konuştu da yemediği laf kalmadı adamın. ikiyüzlülük, riyakarlık derken bunu da hatırlayalım, asıl kimin riyakar olduğu çıksın ortaya.

    davutoğlu da ışıkta durmayıp napacak? ofise gidip yukarıdan gelen talimatları dinleyecek garibim. dur da gelen geçeni izleyelim, istanbula gelmişiz, hava da güzel demiştir şoföre heralde.