hesabın var mı? giriş yap

  • filmde çiçek abbas, ford minibüsü satın almak için tefeci nejdet'ten para almış, aylık ve haftalık taksitlerle senetler yapmıştır. ilk ödemesi ocak 1982'de başlar. görsel ayda 3 taksitle toplamda 140 bin tl ödeme yapar. görsel

    kız istemeye gittiğinde, müstakbel kayınpederine "günde 5.000 tl indirdiğini" söyler. video yani ayda 150.000 tl kazandığını düşünürsek bu hesap tutarlıdır. abbas ayda 10.000 tl ile geçinebilir, kalan parayı da tefeciye verir.

    abbas ocak taksitlerini bitirdiğinde "lan oğlum sana söz, nisan sonuna kadar yarı paranı çıkaracağım senin" der. video yine tefeci nejdet ile anlaşırken son imzaladığı senedin 1 eylül 1982 tarihli olduğunu ve onu da imzaladıktan sonra alışverişin tamamlandığını görüyoruz. görsel tüm bunları hesaba katınca çiçek abbas'ın parayı 8 ay taksitle aldığını da doğrulayabiliyoruz.

    140.000 tl'den 8 ay taksit ile hesapladığımızda çiçek abbas'ın minibüs için ödediği paranın 1.120.000 tl olduğuna ulaşıyoruz.

    minibüs için ödenen paranın bugünkü ederini üç farklı kalemde hesaplarsak:

    1) enflasyon hesaplayıcıya göre abbas, minibüs için 216.190 tl ödemiştir.

    2) dolar hesabına göre hesaplarsak:
    1982 yılı ortalama dolar kuru 160,90 tl'dir. 1.120.000 tl'nin dolar karşılığı 6.960 dolar yapmaktadır. 6.960 dolar ise enflasyon hesabına göre bugünün 20.769 dolarına denktir.

    20.769 doların 31 mart 2022'deki tl karşılığı ise 304.265 tl yapmaktadır.

    3) asgari ücret üzerinden hesaplarsak:
    1982 yılında net asgari ücret 7.405 tl'dir. çiçek abbas minibüs için 151 asgari ücrete denk bir ödeme yapmıştır.

    bugünkü net asgari ücret olan 4.250 tl üzerinden hesapladığımızda, minibüs için ödediği paranın bugünkü ederi 641.750 tl çıkmaktadır.

  • yine full aksesuar bi erkek başrolle karşı karşıyayız. müzisyen, klasik araba kullanıyor, hoca olacak kadar zeki ve de aynı zamanda zengin ama idealist de olan kalın dudaklı bir adet şükrü. yaaa yapmayın allah aşkına sonra kızlarımız bunları gerçek zannedip fanpage açmaktan şaşı oluyor.

  • bir kamu kurumunda çalışıyorum ve memurların yarısı değil en az yüzde doksan beşinin kovulması taraftarıyım. çünkü gerçekten yatıyorlar.

  • filmlerde tam herşeyi anlamışken "haydaa, nooldu şimdi??" dedirten, olanların aslında hiç de göründüğü gibi olmadığını ortaya çıkararak insanı allak bullak eden olaylardır. bazı filmleri güzel yapan özellik buyken (bkz: usual suspects) (bkz: fight club) (bkz: sixth sense), bazı filmlerde gereksiz kullanımları insanı sinir eder (bkz: wild things)

  • okulda bir arkadaş anlatmıştı böyle bir yöntemi. kız epey bir güzel. eleman çekingen bir fotoğraf öğrencisi. kızın uzaktan fotoğraflarını çekiyor. bunun için ciddi bir mesai harcıyor.
    günlerce, haftalarca kızın yolunu gözlüyor.
    bazen kar yağıyor, sırf onun beyazlar içinde bir kardelen gibi yükseldiği bir kare için bekliyor.
    bazen yağmur, fırtına hiç dinmiyor, eleman yılmadan bekliyor...
    en sonunda kızın çok güzel bir karesini yakalıyor. çok doğal ve kızın tüm güzelliği, fotoğrafa yansımış... eleman o kareyi çerçevelettirip hediye paketi yapıyor.
    kız bir gün okulda yürürken, tüm cesaretini topluyor ve karşısına çıkıyor.
    şaşıran kızla hiç konuşmadan elindeki paketi veriyor.
    kız paketi açıyor, kendi fotoğrafına bakıyor...
    bir süre sonra kız hüngür hüngür ağlamaya başlıyor.
    "hiç kimse benim için böyle bir şey yapmadı" diyor...
    olayı dinleyenler, heyecanla soruyor;
    ee peki sonra, eleman kızla sevgili oldu mu?
    anlatıcı yanıt veriyor...
    bizim eleman çok çirkindi laa, kız kabul etmemiş...

    kıssadan hisse: önemli olan yarışmaktı...

    oha: 500 küsür favori ve 2015'in en beğenilen entry'lerinden biri olmuş. emeği geçenlere sevgiler.

  • o yaştaki çocuğun kendi iradesiyle türban taktığına inanan ve buna son derece normal diyen aktroll beyanı.

    edit: ayrıca o ''kapalı kız'' değil. o bir çocuk. bilinç altınızda ne tür pislikler dolaştığı çok açık ortada.