hesabın var mı? giriş yap

  • -eee yetti be dokuz ay dokuz ay kafama kakıp durma gel bakiim buraya
    -indir beni yere derhal
    -olmaz dokuz ay taşıyacam başka türlü susmayacaksın sen

  • "memleketim" olmasi bunda pay oynar mi bilemem ama turkiye'deki sehirler icinde istisnasiz en sevdigim sehirdir ve turkiye'de yasasaydim kesinlikle burada yasardim. cocuklugum buyuk olcude burada gectigi icin gecen gun biraz da merakla google earth vasitasiyla antalya'nin sahillerine bakayim dedim ve kucuklugumde hatirladigimdan cok daha farkli bir sehirle karsilastim. sonra sehrin sahil seridi boyunca bazi "fotograflar" cekerek sehirde son yillarda gerceklesen ranti ve talani belgelemek istedim. bu sekilde hazirladigim 2003 ile 2015 arasindaki sahil seridini karsilastiran 57 sayfalik belge su linkten gorulebilir: https://goo.gl/onuumg (edit: telefondan baglananlar icin alternatif link: http://docdro.id/kluetv4 -yuklenmesi 20 saniye kadar surebilir).

    adamlar sahil seridi boyunca bos bulduklari her yere tesis dikmisler. iki otel arasindaki ufacik bosluklara bile yeni oteller dikilmis. bunun takipcisi olup seneye 2016 uydu goruntuleri ortaya cikinca onlari da eklemeyi dusunuyorum. aslinda baslangic olarak 2003 yerine 1995 filan alsak cok daha kapsamli sonuclar elde edebilirdik ama google earth'in antalya'daki uydu fotograflari en fazla 2003'e kadar gidiyor. 90'li yillarin uydu fotograflarina bakma sansimiz olsaydi verilen zararin gercek boyutunu gorebilirdik.

    bununla birlikte yine google earth vasitasiyla bir de hesaplama yapmaya calistim. antalya'nin toplam sahil seridinin ne kadarinin otellere ait ne kadarinin halka acik oldugunu tespit etmek icin uydu goruntulerini inceledim ve google earth vasitasiyla cesitli olcumler yaptim. antalya'nin toplam sahil seridi 650 km civari ve bunun 228 km'lik kismi kumsallardan ve plajlardan olusurken geri kalan kismi kayaliklardan olusuyor. bu 228 km'lik kisminin da 110 km'lik kismi yani %48'i otel ve cesitli isletmelerin arka bahcesi seklinde ayrilirken hemen dibinde otel olmayan ve "halka acik" oldugunu soyleyebilecegimiz seridin toplami 117 km. yani antalya'daki plaj ve kumsallarin yarisi otellere ayrilmis durumda. bu kotu bir sey gibi gozukmeyebilir ama bundan 10-15 sene onceki uydu fotograflarina baktigimizda bu oranin %70-30 seklinde oldugunu goruyoruz. bu hizla giderse antalya'da oteller tarafindan el konulmamis hicbir plaj ve kumsal kalmayacak gibi.

    ayrica bu is sadece sahilin boyutu degil kalitesine de bakiyor. antalyalilarin yasadigi, halkin rahatca ulasabilecegi, toplu tasimayla veya yollarla rahatca ulasilabilecek yerlerdeki plajlar genelde oteller tarafindan kapatilmisken etrafinda otel olmayan plajlar genelde kus ucmaz kervan gecmez yerlerde veya ulasilmasi cografi olarak cok zor yerlerde. tabi ki hesaplamalarimda bazi hatalar olabilir. ornegin otellerin kapattigi plajlara halkin parayla veya parasiz bir sekilde girip giremedigimi bilmiyorum. ayrica etrafinda otel olmayan plajlarin da halka acik olup olmadigini tam olarak bilmiyorum. bunlar tamamen tahmine dayali hesaplamalardi ama ufak bir hata payiyla yaklasik sonuclar aldigima inaniyorum.

    bir de su var, antalya'nin batisina gidildikce ve mugla'ya yaklasildikca otel sayisi gittikce azaliyor. bunun sebebini merak etmiyorum desem yalan olur. neyse, merakimi yenemeyip boyle bir arastirma yaptim ve sonuclarini paylasayim dedim. bu konuda merakli olan baskalari da varsa umarim islerini gorur.

    kisaca konuya donmek gerekirse antalya dunya'nin en guzel sehirlerinden biri ama daha uzun yillar boyunca boyle kalabilmesi icin koruma altina alinmasi lazim.

    edit: ozelden gelen bilgilere gore antalya'daki tum plajlar uzerinde otel olsa da olmasa da kanunen halka acikmis.

  • 21. yüzyılda (yirmibir) msn alan baba garip değildir ama msn alıp kişisel iletisine ''bütün bisikletlere bindim bisana binmedim'' yazan baba gariptir. ne kovalıyo kimbilir.

  • güneş sisteminin en büyük gezegeni olan jüpiter kendisini oluşturan elementler ile günese çok benzer. jüpiter’de % 89 hidrojen , %11 helyum var iken güneşte ise %78 hidrojen ve % 19 helyum bulunuyor

    eğer jüpiter güneşe bu denli benziyorsa neden güneş gibi yıldız olamıyor?

    güneş ısı enerjisini nükler füzyon yolu ile elde ediyor. güneşin cekirdegi ise 16 milyon santigrat derece.

    jüpiter’in çekirdegi ise yaklasık 33,000 santigrat derece, yani güneşten 500 kat daha soğuk .

    aslında jüpiter’in güneş gibi yanmasını engelleyen faktör kütlesidir. eğer jüpiter şimdiki kütlesinden 60 kat daha büyük olsaydı , güneş gibi bir yıldız olabilirdi

    daha fazla kütleye sahip olması jüpiteri çekim gücü altında sıkışıp çökmesine neden olurdu böylece termo nükleer reaksiyonlar baslar ve jüpiter yaklaşık 100,000 mil çapında parlak bir yıldız haline gelebilirdi.

    her ne kadar yıldız olamasa da jüpiter kütle çekimi sayesinde, dünyaya çarpıp yaşamı sonlandırabilecek meteorları kendine çekerek adeta kalkan görevi üstlenmektedir. yani jüpiter olmasa büyük ihtimalle biz de olmazdık.
    teşekkürler jüpiter

  • turk erkeginin yagsiz ve imkanlar sayesinde daha iyi giyineni (daha iyi gelir dagilimi, ve marka olmus tekstil sektoru sayesinde). baska numaralari yok, 1 sene italya'da yasayinca anliyorsunuz. 35 yasinda anasiyla yasayan adam dolu roma'da.. bizimkiler hic olmazsa ev araba alma cilesinde.. hor gorulen turk erkeginden daha seviyesizce espriler yapilan erkek muhabbetleri var.. ayrica en az (hatta daha fazla) turk erkegi kadar abazalar.. pardon turk erkegi abaza tabi italyan erkegi "yatakta bir harika canim hic durmadan kadinligimi hissettirdi"..

    komplimani italyan yapinca "ayh cok zarif, kelimelerle adeta bedenimi yaladi", turk yapinca "ne diyosun sen be pis sapik!?" oldugundan kalani geciniz. yabanci hayranligi sagolsun, turk erkegi en son size iltifat ettiginde 3. sinif hollywood filminde bayat komiklikler yapip bardan hatun kaldirmaya calisan ezik bir loser kafaniza yer etti ve oyle kaldi, gelin itiraf edin.

    is yerine surekli yemek icin gelen turk erkegi birden (birden kismi onemli bak) "bu güzellik nerden geliyor hep aynısın bu tempoda" dese adami dogduguna pisman edersiniz. hicbirsey olmasa oyle soguk bi bakis atar yalandan gulersiniz ki adam kadinlardan sogur.

    "valla o an ne diyim bilemedim "pezzo di merda!" dedim ve yanındaki arkadaşı döndü "italyancada iyiymiş" dedi güldük vs."

  • zamane cocugudur.
    izlerken icimiz ciz eder biz abilerin, etmez mi?
    bizim zamanimizda kinder surprise azdi, pahaliydi, anne babalarimiz alamazdi oyle cok cok. ayda bir falan toplu ali$veri$te ogretmenler kooperatifine gidilecek, anne iyi zamaninda olacak da 1-2 tane alacak. ancak o zaman kinder surpriseimiz olurdu bizim.
    onun cikolatasini binbir torenle yerdik. kirmadan ikiye bolerdik once, sonra ufak ufak yalardik, buyuk bir parca kopartacaz da zort diye bitecek diye korkardik... bissuru bissuru olsa da bissuru yesek diye hayaller kurardik, gercekle$mezdi bu cocukca hayaller.
    kagidini bile ozenle yirtmadan cikarirdik. aliminyumdu ya, boyle duzle$tirir, defter arasina koyardik falan, biriktirirdik.
    $imdiki veletlere bakiyorum, zart diye yirtarak acip, huptedenek su gibi iciyorlar cikolatayi, onlar icin ozel degil, onlar icin luks degil, onlar icin degerli degil...
    bizim icin neydi o kinder surprise biliyonuz mu siz?
    bir gun birinin kafasina cakacam yerken, ne nereden geldigini anlayacak, ne neden oldugunu kerata...
    aglayasim geliyor.
    hislendirmeyin beni...

    (bkz: bastigin yerleri toprak diyerek gecme tani)

  • ios benzerini arayanlar earthquake network adli uygulamaya bakabilirler. ayrica,

    (bkz: deprem erken uyarı sistemi)

    hadi üşenmeyelim, az buçuk açıklayalım. deprem belli bir merkezden (bkz: epicenter) dalgalar halinde yayılarak hareket eder. merkeze yakın yerlerden sismik veri (sismograf ağları) toplarsan depremi tespit edip dalganın henüz ulaşmadığı yerleri uyarabilirsin. telekomunikasyon deprem dalgasından hızlıdır. uyarı saniyelerle sınırlıdır (merkezden çok uzaksan dakikalarla, ama uzaksan depremin etkisi de azalacaktır zaten).

    ayrıca akıllı telefonlar da sismograf gibi kullanılabilen cihazlardır. dolayısıyla alternatif bir sismik ağ oluştururlar.

    hemen edit: bir de depremin içeriğinde p dalgası, s dalgası farkı vardır. p dalgası önden gider, s dalgası sonradan gelir. esas zararlı etkileri olan s dalgası olunca, p’yi tespit edip s’ye göre vaziyet almak makbuldur. erken uyarı algoritmaları 3-4 saniyelik p dalgasıyla hem merkez konumunu hem de büyüklüğü tahmin eder, çok da güzel eder.

    ek: telefonun içinde ivmeölçer adlı sevimli bir sensör vardır. bu sensörle tahmin edin neyi ölçersiniz? ivmeyi! telefondan gelen verileri ayıklamak önemli tabii. hamdi abi balkonda ip atlarken de hayvan gibi titreşim olur, ivmeölçer yapıştırır eşik değer geçildi diye. ama hamdi abi tekil, filtrele gitsin. bütün mahalle aynı anda ip atlamaya başlarsa o zaman iş değişir, nur topu gibi bir yanlış alarmınız olur.