hesabın var mı? giriş yap

  • sosyalist bir alevidir.

    sağ elini göğsüne koyması aleviliği,
    sol yumuruğu kaldırması da sosyalist olduğu mesajını verir.

    ettiği mv yeminini sadece namusu ve şerefi üzerine değil, allah, hz. muhammed, hz. ali ve sosyalizm üzerine de eder.

    yolu açık olsun.

  • eğer gerçekse mükemmel bir cesaret. borç batağına saplanmadan evlenmeye müsaade etmeyen topluma karşı güzel bir duruştur bu.

  • daha kısaları mutlaka vardır ama en kısalarından biri olmaya aday, en azından ilk mektupla cevap mektubunun arasındaki uzunluk farkı açısından dereceye girebilecek, tarihe geçmiş bir mektubun hikayesi şöyledir.

    ikinci dünya savaşı'nın sonlarına doğru, 1944 kışında belçika, lüksemburg ve biraz da fransa topraklarında cereyan eden bir muharebede (bkz: battle of the bulge)** fransa üzerinden yardıra yardıra almanya'ya üzerine doğru ilerleyen müttefik ordularına karşı neredeyse son sıkımlık güçlerini birleştirerek bir karşı taarruz başlatan almanlar, abd ve ingiliz kuvvetlerinin birleşme ihtimalini kesmek amacıyla ardennes dağları yönünde saldırmışlar, müttefiklere önemli zaiyatlar verdirmişler ve bu süreçte bastogne bölgesinde abd birliklerini kuşatmayı başararak asker sayısı ve techizat üstünlüğüyle inisiyatifi bir süreliğine ele geçirmişlerdi.

    işte o arada, alman panzer birliklerinin komutanı korgeneral* heinrich freiherr von lüttwitz, üste çıkmanın verdiği heyecan ve hevesle karşısındaki mevzilerde konuşlanmış abd 47. kolordusuna vekaleten komuta eden tuğgeneral anthony mcauliffe'e bir mektup göndererek abd birliklerinin teslim olmalarını resmen talep etmiştir. 22 aralık 1944 günü, bir binbaşı, bir teğmen ve iki erattan oluşan bir alman muhabere heyeti, belçika'nın bastogne şehrinin güneybatısındaki amerikan mevzilerinden içeri ellerinde bir beyaz ateşkes bayrağıyla dalıp mcauliffe'e iletilmek üzere şu ültimatom mektubunu vermişlerdir:

    "kuşatılmış bastogne şehrinin abd'li komutanına,

    savaşın talihi dönmektedir. bu kez bastogne ve civarındaki abd kuvvetleri güçlü alman zırhlı birliklerince kuşatılmıştır. daha fazla sayıda alman zırhlı birlikleri orteuville yakınlarından our nehrini geçmiş, marche'yi ele geçirmiş ve hompre-sibret-tillet'ten geçerek st. hubert'e ulaşmışlardır. libramont da alman birliklerinin elindedir.

    kuşatılmış abd askerlerini topyekün imha edilmekten kurtaracak sadece tek bir ihtimal vardır: o da kuşatılmış şehrin onurlu bir biçimde teslim edilmesidir. bu hususu değerlendirmeniz için bu mektubun elinize teslim edilmesinden itibaren iki saatlik bir süre tanınacaktır.

    eğer bu teklif reddedilecek olursa, bir alman topçu kolordusu ve altı ağır uçaksavar taburu bastogne ve civarındaki abd askerlerini imha etmek üzere hazır beklemektedir. ateş emri işbu iki saatlik sürenin hemen ardından verilecektir.

    bu topçu ateşinin neden olacağı bütün ciddi sivil kayıplar, meşhur amerikan insancıllına uygun düşmeyecektir.

    alman komutanı."

    ---orijinali---
    to the u.s.a. commander of the encircled town of bastogne.
    the fortune of war is changing. this time the u.s.a. forces in and near bastogne have been encircled by strong german armored units. more german armored units have crossed the river our near ortheuville, have taken marche and reached st. hubert by passing through hompre-sibret-tillet. libramont is in german hands.
    there is only one possibility to save the encircled u.s.a. troops from total annihilation: that is the honorable surrender of the encircled town. in order to think it over a term of two hours will be granted beginning with the presentation of this note.
    if this proposal should be rejected one german artillery corps and six heavy a. a. battalions are ready to annihilate the u.s.a. troops in and near bastogne. the order for firing will be given immediately after this two hours term.
    all the serious civilian losses caused by this artillery fire would not correspond with the well-known american humanity.
    the german commander.
    --- --- ---

    bu mektup üzerine, bu lüttwitz kafayı sıyırmış olmalı diyen mcauliffe'in resmi cevabı, albay joseph harper tarafından daktiloyla yazılmış ve bekletilen alman heyetine verilmiştir:

    "alman komutanına,

    nuts!

    amerikalı komutan"

    ---orijinali---
    to the german commander.
    nuts!
    the american commander
    --- --- ---

    mektubu alan alman heyetindeki binbaşı, cevabın kısalığı karşısında şaşırmış ve o tek kelimenin anlamını çıkaramayınca albay harper'e sormuştur. harper de bunun "canınız cehenneme" anlamına geldiğini söyleyip almanları kendi karargahlarına geri göndermiştir.

    bu olaydan sonra general mcauliffe'in lakabı "nuts" olarak üzerine yapışmıştır.

    lüttwitz'in tehditi olan topçu ateşi hiç gerçekleşmemiştir. ancak almanlar abd mevzilerine karşı yoğun bir piyade ve tank saldırısı başlatmışlar ve bunlara ek olarak alman hava kuvvetleri de şehre yönelik taarruza destek vermiştir. bastogne'u savunan 101. hava indirme tümeni, 4. zırhlı tümen'in 26 aralık'ta yetişerek cepheyi tahkim etmesine kadar geçen süre boyunca alman ilerleyişini durdurmayı başarmıştır.

  • "yeni tanıştığım kızdan telefon numarasını istedim. 0 900 esprisi yaptı, iş değil cep istiyorum dedim.. bir daha espri yapamaz sanırım."

  • hehehehhehe.

    ahmet şık geldi benim aklıma:

    "benim bayrağın arkasına gizleyecek bir suçum, dinin arkasına gizleyecek bir günahım yok."

  • gündem editi: öncelikle şunu bilmek gerekir ki, kazım karabekir paşa olmasa idi ne doğu anadoluda türk varlığı ne de türkiyenin türk dünyası ile bağı kalırdı. ancak en önemlisi türkiye cumhuriyeti var olmayabilirdi. tarihimizde bu kadar müstesna bir rolü olan adamı bazı şeylere alet etmek, rolünü küçültmeye çalışmak, silah arkadaşı atatürk'e karşı kullanmaya çalışmak, ailesinin ve kendisinin aziz hatırasını suistimal etmek en hafif tabiri ile terbiyesizlik en ağır tabiri ile hainlik ve kansızlıktır.
    ***

    bir klasik daha. kazım karabekir belediyesi'nin paşayı anma töreninde söz alan bakan, kazım karabekir paşayı andığı konuşmasını bir şekilde 15 temmuza bağladı. bunun üzerine söz alan torunu ferhan ayasbeyoğlu "bugün 15 temmuz hakkında konuşmamanızı rica ediyorum. yarın, öbür gün istediğinizi yapın ama lütfen buna alet etmeyin. böyle bir konuşma yapılması benim kanıma dokunuyor" deyince yer yerinden oynamış adamı adeta linç edip salondan kovuyorlar.

    oraya insanlar kazım karabekir için toplanmışlar. türkiye'de neredeyse her toplantıda olduğu gibi mevzudan kenara çıkıp konuşma ayrı bir rezalet olmakla beraber çevre ve şehircilik bakanının tarihi birikimi olmadan sırf siyasi gündemle orada konuşması ayrı bir pot kırmadır. ayrıca orada bulunan şakşakçıların kazım karabekirin torununu kovması ise sadece türkiyede olabilecek bir olay. kızı timsal hanıma bunu yapsalar timsal hanım oracıkta hepsini yerine oturturdu diye düşünüyorum.

    oda tv haberi

    yandaş medya başlıklı haber

  • erkeğin dış görünüşe önem veren yüzeysel bir yaratık olmasındandır. kız ne kadar çirkin olursa olsun erkek bunu yaparak kızın gururunu kırarsa öküzdür, ayıdır, ataerkil düzenin tuğlasıdır. halbuki kızlar tamamen iç güzelliğe bakıp reddeder. erkek kesin bir hata yapmıştır ondan yani.

    bu feminizm iyiymiş lan kafası şimdi geldi bak.

  • su siralar tatilya'ya cok ozleyen nesildir. ne gunlerdi be. cok eglenmistik sozluk. hala niye kapatildi bilmem.