hesabın var mı? giriş yap

  • en çok da türk ahlakına uygun olmaması sebebiyle şikayet edilmesine güldüğüm dizidir. türk ahlakı. sanat galerilerine sopalarla dalan, cebi dolsun diye 2 milyon ağaç kesen, talana ve memleketin topraklarının satılmasına göz yuman, ama zikko bir dizideki bir sahneden etkilenen sözüm ona namus bekçisi. türk ahlakı... sokayım ahlakınıza.

  • "öğrenciye ev vermiyorsunuz ama otobüste yer vermesini bekliyorsunuz. nahh size yer! :d"

  • ucuzunu almayın ne çıkacağı belli olmuyor. ailem almış yaklaşık bir litre. üzerinde leylak yazıyor ama bildiğin misk yağı kokuyor. kendimi günahsız hissediyorum şu an.

  • üstteki arkadaş hala işine gelmeyince tokat attı diyor ya. o esnaf kardeşimiz bile dedi tokat yok diye. ama bunu gel de anlat bunlara. buradan manipüle edemezsiniz boşuna beynini yormuşsun yazmak için troll kardeş.

    eyshian nickli yazar uyardı adam belediye çalışanı imiş.

  • şimdi size bir olay anlatayım karakterler ve yaşları aşağıdadır.

    aliko ; esas oğlan (çünkü benim oğlan). 2 yaşı yeni geçti.
    ılgın : esas kız 2 yaşı yeni geçti oda (arkadaşımın kızı)
    çağan : bu da arkadaşın oğlu ve üç yaşına yaklaşıyor.

    şimdi; çağan, biraz büyük olmasından mütevellit biraz sert, oyuncaklarını çok paylaşmaz özellikle ılgın 'a karşı daha bir sert. biraz da artist. bizim aliko da oyuncak konusunda sıkıntı çıkarabiliyor ama sıkıya gelince verir, başka bir oyuncağa geçer. ben diyeyim efendi siz deyin tırsak. ılgın kızımız ise bu iki erkekten sıra bulursa oynuyor garibim. biraz da sessiz mizaçlı biz kızımız.

    neyse olaya dönersek;

    ılgın ısrarla o anda kimsenin yüzüne bakmadığı bir oyuncağı aldı. ev sahibi olmanın etkisi ile çağan onu elinden aldı ve yere attı. ılgın yine aldı. çağan bu sefer de yere atınca kızımız hali ile ağladı.

    işte o zaman devreye bizim oğlan girdi ve oyuncağı çağan 'ın yanından aldığı gibi ılgın ' a verdi.

    ve o zaman işte o acı gerçekle ilk defa karşılaştı;

    ılgın kızımız oyuncağı eline alır almaz bizimkinin kafasına geçirdi ve çağan 'a gülümsedi.

    aliko, hatunların efendi adam yerine piç tercihi ile ilk defa karşılaştı. bunun son olmayacağını da zamanla öğrenecek heralde.

    üçüne de allah uzun ömür versin bu arada.

  • mümkündür.
    senede ancak iki kere yaşadığı muhitten çıkabilen, onda da ya nicedir ağrıyan beli için doktora, ya da yeğeninin düğününe giden, kendi iradesiyle markete ya da mağazaya girip birkaç parça şey almaya dahi imkanı olmayan milyonlarca kadın yaşıyor şu ülkede.

    hatta benim teyzemdir bu. köyden neredeyse hiç çıkmamıştır, öyle başlığı açan arkadaşın annesi gibi tavuk döner yemeye dahi gidememiştir oğlunu yanına alıp. bir akşamüstü çıkıp eşiyle kahve içmemiş, bir mağazadan kendisi beğenerek etek seçememiştir hiç. hazır satın alıp yiyebileceği her şey lükstür onun için; bir poğaça versen eline, yolda yemez öyle, eve gelene kadar saklar da yanına çay demler...

    nerede doğdunuz, nerede büyüdünüz bilmiyorum ki...

  • cihazlarınızı fırtınalı havalarda oluşan voltaj artışlarından ve türkçesini bilmediğim induction kick denen elektriksel fenomen sırasında oluşan voltaj yükselmelerinden koruyan priz. donanımhaber'de hakkında yalan yanlış şeyler yazmışlar, o yüzden sözlüğün kalitesini korumak için buraya yazıyorum*.

    şimdi bu induction kick nedir? önce anladığım kadarıyla tarif edeyim. elektrik uzmanı değilim o yüzden yanlış varsa affola. şimdi, elektrik şebekesine bağlı asansör, büyük motor gibi çok akım çeken makineler varsa bunlar çalışırken değil ama tam kapanıp durdukları anda şebekedeki voltajda anlık yükselmeler yaratırlarmış. yani normalde 210-230 volt civarı olması gereken voltaj bir anlığına 500-600 volt'a kadar çıkabilirmiş. binanızdaki asansör bile böyle şeylere yol açabiliyormuş.

    bunun yanı sıra, fırtınalı havalarda bulutlarda toplanmış olan elektrik yükü, elektrik şebekesi üzerinde voltaj dalgalanmalarına yol açarmış. böyle durumlarda yüksek voltaja dayanıklı olmayan hassas elektrikli cihazlara zarar vermesi mümkünmüş.

    akım korumalı prizin içinde metal oksit varistör denilen bir komponent bulunuyor. bu komponenti iyi prizlerde her üç bağlantının arasına koyuyorlarmış. yani faz-nötr, nötr-toprak ve faz-toprak arasında bu varistörden birer adet oluyormuş. bu varistör voltajdaki fazlalığı bünyesinde tutup azaltıyor. öyle her voltajı fiks 220 volta indiremiyor ama mesela 600 volt geldiğinde 300-400'e düşürebiliyor. böylece cihazın dayanma ihtimalini artırıyor.

    ancak bir dezavantajı var. bu aletin joule olarak ölçülebilen bir kapasitesi var. bu kapasite yavaş yavaş yenip bittiğinde artık prizin koruma özelliği kalmıyor. bazı prizlerde* üzerine led ışık koyuyorlar. ışık sönerse prizin koruma özelliği bitmiştir diyor kullanma kılavuzunda. joule değeri ne kadar fazla ise o kadar uzun ömürlü denebilir.

    bazı modellerde koaksiyel kablo ve telefon hattını da bağlamak için konnektörler koymuşlar. bunlar bu hatlarda olabilecek yüksek gerilimlerle beraber bağlantıdaki gürültüyü* azaltmakta işe yarıyormuş.

    ayrıca bu prizlere voltajdan başka fazla akım çekildiğinde atan bir sigorta da koyuyorlarmış. muhtemelen içini açıp değiştirmesi zahmetli bir sigorta olduğu için attığında prizi de çöpe atmak gerekiyor olabilir.

    bu bilgiler ışığında:
    -bu prizler yıldırımdan korumaz (milyonlarca volttan bahsediyoruz. 1.21 gigawatt size bir şey ifade ediyor mu? yıldırımdan korunmak için paratoner taktırmanız lazım ve en azından evinizdeki prizlerde toprak hattı olmalı)
    -bu prizler voltaj düşerse artırmaz (onun için voltaj regülatörü almanız lazım)
    -bu prizler elektrik kesilirse güç sağlamaz (onun için kesintisiz güç kaynağı almanız lazım)
    -bu prizlere başka üçlü prizler, uzatma kabloları falan bağlamamak lazım (prizin tasarlandığı akım değerini aşmamanız için)
    -hassas elektronik aletleriniz için uygun (ütü, tost makinesi falan bağlamanın anlamı yok)

    bazı markalar prizlerine güven telkin etmek için 100 bin €, 350 bin € gibi sigortalar taahhüt ediyorlar. elbette kullanım kılavuzuna aykırı yapacağınız her iş (uzatma bağlamak, binanın toprak bağlantısı olmaması) sigortayı geçersiz hale getirecektir . hatta philips'te üzerindeki telefon fişini telefon hattına bağlamazsanız geçersizdir diye yazmışlar.

    evdeki bazı çoklu prizleri bununla değiştirdim. evdeki en hassas ve değerli elektronik eşyalar olan plazma televizyon, ev sineması sistemi ve bilgisayarların bağlı oldukları prizleri akım korumalı yaptım. başka hassas cihazlar varsa onlar için de tekli, üçlü, altılı, sekizli boylarını çıkarmışlar, onlardan da alınabilir. bir faydasını görür müyüm bilmiyorum. hiç olmazsa bunları çocuk korumalı (içine çubuk falan sokulamayan) cinsten yaptıkları için normal üçlü alacağıma bundan almak işime geldi.

  • 2002 dünya kupası dendiği zaman 3 şey anılarımda canlanıyor

    1. annem hayati bir ameliyat olmuştu, yoğun bakımda yarı baygınken bir tek beni aldılar yanına, bana ilk cümlesi şu olmuştu, "brezilya maçı noldu, yendik mi?"
    2. ilhan mansız'ın enfes çalımı ki biz bunu sokaklarda bol bol yapardık, sıkıysa o maçta yap derler adama...
    3. hasan şaş'ın içinde uranyum varmışçasına durmaksızın koşması...

    dikkat ettimde hepsi aynı gün ve aynı maç ile ilgili :)