hesabın var mı? giriş yap

  • bozok sevenlere tek bir soru sormak istiyorum.

    sevgilinizle yolda yürüyorsunuz, karşıdan bozok ve hakan geliyor, bozok öküz gibi gözlerini hiç kaçırmadan sevgilinize bakıyor,laf atıyor, hakan'da bozok'la aynı ölçüde sevgilinizi güzel ve alımlı buluyor fakat ayıp olur diye gözlerini hep kaçırıyor başını öne eğip geçip gidiyor.

    şimdi siz gidip sen olduğun gibi bir adamsın bozok,içinden geldiği gibi hareket ettin,duygularını bastırmadın tebrik ederim mi dersiniz ? bozok'u sevdiğinize göre böyle dersiniz.

    toplum içinde yaşıyorsanız bazı duygularınızı,yönlerinizi bastırmanız gerekir,ben sinirliyim arkadaş ona göre davranın bana diyeni haklı görürseniz,birgün biri çıkar ben sapığım arkadaş,karınızı kızınızı sokağa çıkartmayın yoksa tecavüz ederim der.

  • son dönemde aklini tip ve özellikle alternatif tipla bozarak evi yari halk sagligi kütüphanesi, yari ecza deposu haline getiren babamdan dinlediklerime ve benim derledigim birkaç kaynaga bakilirsa gerçek bir mucize bu, bir masal.
    her derde deva diyerek özetlenebilir. hikayesi söyle: tam zamanini bilmiyorum, tahminen bu yüzyılın baslarinda, isveçli bir tip doktoru olan samst 104 yasinda, son derece saglikliyken bir gün attan düserek ölür (babam incir agacindan demisti gerçi, ama ben okudugum kitaba inanmayi tercih ettim, zaten isveç'te incir agaci olgusu biraz sey gelmisti, nasil diyeyim, sürrealist). neyse, samst'in ölümünden sonra notlari arasinda bu surubun reçetesi bulunur. sarisabir, mirra, sinemaki gibi 14 tane bitkinin degisik dozlarda koyulup konyakla karistirilmasiyla elde edilmektedir.
    buraya yazmakla bitiremem, tifodan basagrisina, esekarisi sokmasindan zatürreye, nasırdan basura, sivilceden, romatizmaya, dis agrisina, vebaya, ay, her seye, her seye iyi gelmektedir. öyle ki, hamile kadinlar hamileliklerinin son 14 gününde sabah aksam bir cay kasigi bu iksirden içince dogumlari kolaylasir, sarhos bir kisi iki yemek kasigi surupla hemen ayiltilabilirler. miş tabii. ben henüz görmedim.
    su aralar tüm dünyanin yeni trendi, yükselen degeriymis. bizde de sezen aksu, zuhal olcay gibi degerli sanatçilarimiz kullaniyorlarmis. merak edenler misir çarsisinda arifoglu'ndan edinebilirlermis (babamin dükkani aslinda da o yüzden yazdim bu kadar dermisim, ahahah, çok eglendim)

  • berberlik bir meslektir, dolayısıyla bir meslek erbabından bahsederken ilkokul mezunu diye aşağılamak anlamsızdır zira o kişinin meziyeti berber olmaktır, akademik başarı değil. bununla birlikte berber dükkân işletir, kira öder, vergi öder, işçi çalıştırır ve bir hizmet sağlar. bu hizmetin karşılığında aylık on bin lira da kazanabilir yüz bin lira da. ilkokul mezunu diye aşağıladığınız bu insanın geliri size dert olduysa demek ki sizin eğitim ve meslek seçimleriniz hatalı olmuş.

  • yarışmacıları arasında bir tane bile beyaz tenli olan yoktur. sözlükten kimse katılmamış herhalde.

  • dikkatinizi çekmek istediğim hadise.

    bakın bu ülkede doktorlar dövülüyor, öğretmenler linç ediliyor, avukatlar ayrı tepki çekiyor, polislerden hiç bahsetmeyelim bile.

    ama bu diş hekimleri sinsi gibi hiçbir şeye karışmıyor. ne çıkar bir açıklama yaparlar, ne bir şeyi protesto ederler, ne devlet en basitinden eczacılarla olduğu gibi bunlarla uğraşır. muayene 50 lira, dolgu 100 lira, implant mı? ver 2000 lira... kendi hallerinde takılıp gidiyorlar. türkiye'de kimsenin buna hakkı yok. gerekeni yapalım.

    (bkz: diş hekimlerinin sinsi gibi hiçbir olaya karışmaması)
    (bkz: karakter sınırı)

  • erkenden kalkmak zorunda kalmışsınız, güneş daha odanıza gelememiş, sarı ampula muhtaç etmiştir sizi. yatağınızda dogrulup bi müddet yatak sıcaklığından kopamamış halde oturursunuz. tek corabınızı giyersiniz ve ikincisi elinizdeyken birden donarsınız. kurtulamazsınız kolay kolay, gözleriniz dalar ve bakar kalırsınız bir noktaya (halıya ya da ötesine). (bkz: uyku katatonisi)