hesabın var mı? giriş yap

  • - zihinler ve algılar dünyasında megadeth, metallica'dan ayrılan dave mustaine'in kurduğu grup iken, metallica dave mustaine'in ayrıldığı grup değildir. direkt metallica'dır.

    - metallica bozdu, sattı, piyasa oldu muhabbetlerine -ki yerinde muhabbetlerdir- konu olur. buradan iki şey çıkar. o kadar iyi işler çıkmış ki, o eşikte oynama olunca yıllara varan bir sohbet konusu ortaya çıkıyor ve işin tuhafı bu yine gruba konuşulurluk anlamında olumlu dönüş sağlıyor. megadeth'in bazı denemelere girmiş olsalar da müzik yapısında daha istikrarlı bir çizgisi olmuştur.

    - metallica sadece rock/metal dinleyicinin değil, tüm dünyada her kesimden insanın, tanımasa dahi ismini bildiği bir marka değeri halini almışken, megadeth biraz daha konuya ilgi duyan kesimin zihninde, dilinde yer etmiştir.

    - metallica'nın elemanlarının ıvırı zıvırı, hikayesi vs. megadeth üyelerine göre çok daha fazla bilinmektedir.

    - metallica'yı -popülerliğinin etkisi var mıdır bilmem- dinlemek/aglılamak daha kolaydır. megadeth biraz daha emek ister.

    - tarih olarak yakın işleri dinlediğimde megadeth hala daha rock duygular hissettirir iken metallica marka olmanın ekmeğini yer gibidir.

    edit:hede kapsama alanının düzeltmesi.

  • benzer başlığı geçen hafta da açıp aynı entryi girmiştin.

    (bkz: `(#137591438)`)

    tek bir merkezden güdüldüğünüzü ve paralı asker olduğunuzu bu kadar belli etmeyin.
    rekor enflasyon dediğin yıllık %8'miş. rakam vermiyorsun bilerek türkiye'nin rezilliği ortaya çıkmasın diye.

    %150 ile %8'i kıyaslaman harikaymış, hadi o zaman türkiye'de almanya'nın verdiği maaşı tl cinsinden versin asgari olarak ?

    (bkz: `(#138110458)`) ikinci sayfadaki bu entryi buraya bırakıyorum. bizim devletimiz de bu tür yardımlar ve kolaylıklar yerine haziran veya temmuz ayında elektriğe yeni bir zam düşünüyor.

    %150-200 enflasyonu, doların 16 euro'nun 17 oluşunu normalleştirip, bu sürece nass ve faiz sebep enflasyon sonuç inadıyla geldiğimiz unutulmasın. tek bir sorumlu kişi ve sorumlu parti var. chp'nin hataları çok ancak son 1 aydır chp hükümet,akp muhalefetmiş gibi algı yaratıp çılgınlar gibi chp karalanıyor.

  • edit: günlerce mesaj atan, kendi hikayesini paylaşan ve bizimle üzülen çok kişi oldu, herkese çok teşekkürler. ve buraya yazmak, sesimizi duyurmak işe yaradı, çünkü bugün itibariyle bir davamız var.

    ----

    benim var. hem de onu son görüşümden 3 gün sonrasına ait. ve ben adaleti artık burada arıyorum. savcı dosyayı her an kapatabilir. dosyanın kapanmaması için sesimizin yükselmesine destek olur musunuz?

    https://twitter.com/…tatus/1372986211019722760?s=20

    babam 29 temmuz 2020 tarihinde, kuşadası’ndaki yazlığımızdan alışveriş yapmak için bisikletiyle markete gitti. kuşadası nazilli pazarı yanı migros otoparkında ise 20 yaşında, 6 aylık ehliyeti olan, otoparka hızla giren kişinin çarpması sonucunda beyin kanaması geçirdi.

    5 ağustos’ta beyin ölümü gerçekleşti, 10 ağustos’ta ise kaybettik.

    ölümü ecelle değil, insan eliyle oldu.

    kazadan sonra polis tutanak tutmuş, sanığın sadece ifadesini almış ve babam ağır yaralı olduğu halde direkt serbest bırakmış. ayrıca, tuttukları tutanak kendi içinde aşırı derecede çelişiyor. bir yerde bisikletli arabanın önüne çarptı diyor, başka yerde arkaya, bazen sol ön tampon, bazen sol yolcu kapısı. babamın çarpışmanın etkisiyle nereye düştüğünü yazan yok, arabanın krokisi yok, ufacık bir kaza sonrasında bile arabanın fotoğrafını çektiren polis, çarpan arabanın fotoğrafını çekmemiş, tutanaklarda sanığın ifadesi dışında hiçbir şey yok. kazadan sonra polise gittiğimizde bize “zaten bu ülkede taksirle adam yaralamanın cezası ne kadar ki, çok da üstüne düşmeyin” demişliği var ama.

    arife günü (30.07.2020) ve bayramın ilk gününü (31.07.2020) kuşadası adliyesi’nde geçirirken biz, nöbetçi savcıyı dahi göremedik. ilk iş gününde, yani kazadan 6 gün sonra bir avukat bulduk ve vekalet verdik. zaten vekalet verdikten 3 gün sonra da babamı kaybettik. ölüm çok acı ancak ölümün başka bir insanın eliyle olması daha da acı. çarpan kişi bize ulaşmadı, hastaneye gelmedi, merak etmedi, sormadı, aramadı bile; yani pişmanlık göstermedi bile.

    avukat tuttuktan sonra dosyamıza bakan savcının atanmasını bekledik. ancak 1 eylül’de olur dediler, yani adli tatilden sonra. adli tatil de bitti ama bizim savcımız hala atanmadı. avukatımızı değiştirdik, daha deneyimli birini bulduk. yeni avukatımız fark ettti ki bizim dosyamız daha jandarmadaydı. dosyanın yerini tespit edip savcılık’a göndertmek yaklaşık 3-4 hafta sürdü, çünkü jandarma babamı hala yaralı sanıyor, ifadesini almayı bekliyordu. bu süreçte fark ettik ki, polis bizim ifademizi bile almamıştı, biz sanıktan şikayetçi bile olmamıştık, çünkü kimse bizi yönlendirmemişti.

    dosyamız savcılığa gittikten sonra avukatımız dosyayı inceleme imkanı buldu, ama içinde tutanak dışında hiçbir şey yoktu. arabanın fotoğrafı yoktu, mobese görüntüleri yoktu, hiçbir şey yoktu. ama neyse ki biz mobese kaydına ulaşmıştık ve olayın nasıl olduğunu gördük. kuşadası polisi görgü tanığı da bulmadı, o kadar kalabalık yerde kimseye ulaşamadı. atanan savcı tekrar görgü tanığı bulunmasını istedi, dosyayı tekrar polise gönderdi ama tabii ki olaydan 3-4 ay sonra görgü tanığı yoktu ve bulunamadı.

    olaydan tam 8 ay sonra, 18 mart 2021 tarihinde trafik ihtisas dairesi’nden bilirkişi raporunu aldık. bilirkişi raporu sanığın kusursuz olduğuna ve babamın yüzde yüz suçlu olduğuna kanaat getirdi. oysa sanık videoda göründüğü gibi ana yoldaki araçlardan daha hızlı gidiyor, karşılaştırıldığında ise bu açıkça görülebiliyor. otoparkta hız yapıyor, otoparka girerken hızdan dolayı arabanın arkası patinaj yapıyor. ve rapora göre, sanık suçsuz…

    avukatımız hemen bu rapora itiraz etti ama artık umudumuz yok. savcı dosyayı kapatabilir. tek istediğimiz şey adalet. tek istediğimiz şey mevcut bilirkişi raporunun incelenmesi ve yeni bir bilirkişi raporu. ben her sabah telefonumdaki babamın öldüğü videoya uyanıyorum. 29 temmuzdan beri yaşamıyorum. tek istediğimiz şey adalet.

  • icerigi de okusaydin keske kardes.

    adamlar ulusal asilama programi yapiyor, bu yuzden herkesin ayik olmasini istiyorlar asidan verim alabilmek icin.

    bizdeki gibi pandemiden istifade insanlarin ozgurlugune cokmek ve toplumu dizayn etmek icin yapmiyorlar.

    burada da "10 gun tatil yaptik, 35 milyon kisiyi asilama hedefimiz var, bu yuzden bu surecte alkol satisini durduruyoruz" dense kimse itiraz etmezdi sanirim.

    insanlarin derdi 17 gun boyunca alkol satin alabilmek degil, pandeminin arac olarak kullanilmasi ve nedense sadece iktidarin isine geldigi sekilde hak ve ozgurluklerin kisitlanmasi.

    keske sunu bir anlasaniz once.

  • diyanet işleri başkanı 84 milyonu falan temsil etmez.

    zamanında dini konuların devlet kontrolünde olmasını sağlamak için kurulan bir kurumun başkanıdır.

    her kurum ve kişi eleştirilebilir - dalga geçilebilir. hakaret sınırı aşılmadığı sürece.

    hiçbir kişi, diyanet işleri başkanı dahil kutsal falan değildir.