hesabın var mı? giriş yap

  • sensory-processing sensitivity and its relation to introversion and emotionality adlı makale ile ortaya atılan kavram. daha çok introvertlerde gözlenmiş. (mbtifobisi olanlara önerebileceğim bir makale değil.)*

    non-hsp'lere göre çoğu:
    - hataları tespit etme ve hata yapmaktan kaçınmada daha iyiler.
    - daha derin odaklanabiliyorlar. (fakat dikkat dağıtıcı etken olmadığında bu konuda daha başarılılar.) ayrıca bu konuyla ilgili faydalı olabilecek bir makale.
    - dikkat, doğruluk, hız ve küçük farkların tespit edilmesi ile ilgili görevlerde iyiler.
    - semantik hafızaları iyi.
    - sık sık kendi düşünceleri hakkında düşünürler.
    - diğer insanların ruh hallerinden ve duygularından derinden etkilenirler.

    elaine n. aron konu hakkında "the highly sensitive person" adında bir kitap yazmış. kitabın scribd linki.

    *

    dopamin sistemi ile ilişkili 98 polimorfizm test edilmiş ve 7 gen üzerindeki 10 lokusun* hsp ile ilgili olduğu tespit edilmiş. dopamin sisteminin hsp varyansının %15'ini oluşturduğu belirtiliyor. kaynak.

  • akabindeki 3 4 gün boyunca devam edecek olan sıçamama hadisesinin başlangıcıdır. mecaz falan değil abi, bi şey oluyor sıçamıyorsun. başka yerlerde askerlik yapan arkadaşlara da doğrulattım onlarda sıçamamışlar. biz pasta kesmiştik ersoy sıçtı diye. öncü birlik oldu o bize, sonra hepimiz kahramanca sıçmıştık. ne günlerdi bea.

  • başlık: anneme verdiğim akıl almaz ayar

    1. - ben dışarı çıkıyorum
    -çıkamazsın,
    -izin istemiyorum ki, haber veriyorum.

    babam: ooooo şakşakşak

    5. baban niye 31 çekiyo lan uluorta

    -----

    ahaha
    yarım saattir salak bir tebessümle bakıyorum etrafa.

  • bizim şirkette iki temizlik işçisi var (ahmet ve murat diyelim). çok temiz, dürüst, çalışkan arkadaşlar.

    ahmet üç kuruş daha rızıklanmak için öğlen arasında yakındaki başka bir şirketi temizlemeye gidiyor. ahmet bir gün bir neden dolayı oraya gidememiş ve murat'a "sen git, ben bugün gidemeyeceğim" demiş. murat da kabul etmiş.

    şirkettekiler murat'ın yaptığı temizliği daha çok beğenmiş ve "bundan sonra ahmet gelmesin, hep sen gel" demişler. murat da ahmet'e "kardeş bana böyle böyle dediler, ben kabul etmedim. ne hata yaptıysan git düzelt, rızkından olma" demiş. ahmet ertesi gün öğlen arasında o şirkete tekrar gitmiş ama şirkettekiler "sen gelme murat gelsin" demişler. ahmet, murat'a bunu söylemiş, murat da "kardeş sadece senin rızan olursa giderim, aksi takdirde ekmediğinden olmanı istemem" demiş. ahmet de "tamam, ben razıyım" demiş.

    evleneceğiniz erkekte meslek aramadan önce ahmet ve murat'taki gibi "adamlık" arayın. böyle adamlar gerekirse sırtında taş taşır yine de akşam çorbanızı kaynatır.

    ek ve edit: dün entry'yi yazdıktan sonra murat'a bu konuyla ilgili "nasıl gidiyor?" diye sordum. laf açıldı. oradan aldığı paranın bir kısmını ahmet'e veriyormuş. helal alın teri önemli dostlar.

    ve debe editi: mutlu topluma giden yol karılarınızı ve kızlarınızı sevmekten geçer. özellikle kız çocuklarınızı çok sevin ve mutlu olmaları için her şeyinizi vermeye hazır olun. ola ki ahmet ve murat gibi adamlarla evlenirler...