hesabın var mı? giriş yap

  • adam ingiltere'nin bütün çirkin kadınlarını çocuk sahibi yapmış. ödül vereceklerine pes diye haber yapıyorlar yazık.

  • -aferin evladım hepsi pekiyi
    -pelikan sayesinde baba
    -ha?
    -pelikan silgileri olmasa, biliniz ki başaramazdım. pelikan, başarının anahtarı.

  • - kola kapagi ile alabiliyor muyuz?
    - gecti o kampanya.
    - ama sisede oyle yazmiyor?
    - sisede durdugu gibi durmuyor iste.

  • rift, bir zamanlar bütün olan iki kütle arasında oluşan yarık demektir.
    büyük rift vadisi, doğu afrika rift vadisi, afrika-arabistan rift vadisi ya da sadece rift vadisi olmak üzere farklı isimlerle anılıyor.

    vadi tamamı 6400 kilometre uzunluğunda olan ve doğu afrika’dan lübnan’daki bekaa vadisi’ne ve oradan da türkiye’nin güneyindeki amik ovası’na kadar uzanan büyük rift sisteminin en büyük bölümünü oluşturuyor. hatay'ın da altından geçen ve doğu anadolu fay hattı ile birleşen bu fay dünyanın en büyük fayıdır.

    büyük rift’in oluşumunda afrika levhası ve arap levhası olarak iki büyük levha rol oynuyor. bu levhalar birbirinden uzaklaşarak vadiyi oluşturmuştur. vadinin adı kâşif john walter gregory tarafından konmuş. genişliği 30-100 kilometre, yüksekliği ise birkaç yüz metreden 4500 metreye kadar ulaşabiliyor.

    vadi jeologlar kadar biyologlarında ilgisini çekmektedir. çünkü canlılığın buradan başlayarak dünyaya yayıldığı düşünülmektedir. rift vadisinin oluşumu topografik, jeolojik değişimi tetiklemiş, hava akımlarının davranışlarını değiştirmesi bakımından meteorolojik değişimi sağlamıştır. dolayısıyla da iklimsel değişimi, bitki örtüsü ve yaşam bakımından ekolojik ve biyolojik değişimi sağlamıştır. bu değişimler de çeşitliliği ve türleşmeyi doğrudan etkilemiş, sonuçları içinde insanın da bulunduğu evrimsel açıdan çok büyük adımların atılmasına neden olmuştur.

    kaynak
    kaynak

  • eski evden kasıt, depreme dayanıksız, tesisatı bilmem neyi çürümüş çökmüş derecede rezil bir ev değilse, benim açımdan merkeze yakın eski evin tercih edileceği karşılaşmadır. doğduğundan beri komşularla iç içe, mahalle bakkalı, fırını, kasabı neyse herkesle kaynaşarak büyümüş insanlara gidip dağın başında oturma fikri her zaman soğuk gelir. bana öyle geliyor en azından.

    beylikdüzü'nü büyükçekmece'yi de geçtim; halkalı'ya doğru gidip, başakşehir, oradan kayaşehir şeklinde seyrederken etrafta gördüğüm onlarca farklı site bana zion'daymışım gibi hissettiriyor. böyle post apokaliptik mi diyeyim ne diyeyim, sanki dünya üzerinde yaşayan son insanlar toplaşmış orada hayatta kalma mücadelesi veriyorlarmış gibi hissediyorum.