hesabın var mı? giriş yap

  • sürahiyle vazoyu ayıran tek şey kulptur.

    demek insanlara tutabilecekleri bir kulbunu sunmazsan, çok çok içine bir çiçek koyup masanın üzerinde öylece bırakır seni rahatsız etmezler. ama tutunmaları için kulpların kolların olursa, bugün suydu, yarın meyve suyuydu seni doldurur taşırır, mutfakla yemek masası arasında dolaştırırken elbet bir gün de yere düşürüp kırarlar..

    hastasıyım düz mantığın.

  • - :))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
    - :)

    ayıp hakkaten...

  • önüne 3-5 kuruş attığı itleri, kendisinden bahsedildiğini anladığında aşağılık ve aciz bir refleks olarak hemen atatürk'e saldırmaya kalkarlar.

  • ben küçük bir çoçukken şehrimizde muz esnafı vardı.

    evet, yanlış duymadınız, muz esnafı.

    bir kişi dükkan kiralar ve orada yalnızca muz satardı. ara sırada bazılarının kivi de sattığı olurdu.

    tıpkı manav gibi, ama yalnızca muz satılırdı.

    o zamanlar muz, kivi falan şimdinin ejder meyvesi, pitahaya denilen nebatatlarından bile daha pahalıydı...

    bu entriyi neden mi yazdım ? öylesine, eski günler aklıma geldi.

    kriz zamanlarıydı o zamanlar. her şey pahalıydı. ama yine de mutluyduk.

    şimdiye bakıyorum; yine her şey pahalı. hem de ateş pahası. dahası, bugün mutlu da değilim.

    ben yeni türkiye'yi hiç sevmedim sözlük. hiç mi hiç sevmedim hem de.

  • eskimeyen thrash klasiklerinden. 90'larda bıçkın metalci olup da bu albüme tapmayan adam yoktur. the ultra-violence ve frolic through the park'dan çok olgun ve teknik bir sound hakimdir death angel'a. yer yer funk etkileri ve yırtıcı distortionların hakim olduğu, veil of deception ve a room with a view gibi 2 tane ballad'ın bu kadar gaz bi albüme sıkıştırıldığı ve hiç de sırıtmadığı efsane albüm. a room with a view'ın çok da tatlı bir klibi vardır. bu albüm sonrasındaki turnede grup o uğursuz kazasını geçirir ve davulcu andy galeon ciddi bir şekilde yaralanır. yerine alınan yeni davulcu sonrası istenilen grup ruhu yakalanmadığından ve grup üyelerinin farklı alanlara yönlenmeleri üzerine grup dağılır. bu albümden tam 14 sene sonra the art of dying ile geri dönüş yaparlar.

    kısacası bir thrash albümünden beklenen bütün duyguların hakim olduğu, olmazsa olmaz thrash klasikleri arasındadır. bir de meşhur stagnant vardır ki o nasıl bir giriştir.

    line-up:
    robert cavestany : elektro ve akustik gitar
    gus pepa : geri vokal, elektro ve akustik gitar
    andre galeon : davul, perküsyon
    mark osegueda : vokal
    dennis pepa : bas

  • şahsıma bir zararı yoktur.

    ideolojik temelden bağımsız; saat dokuzu beş geçe uyuyan adamdan zaten hayır gelmez, ama baksan imkan vermiyorlar, imkan verseler o da mars'a koloni kurmak istiyor.

  • hayatımda gordugum en büyük kezban taksim'de karsıma cıktı, bir aksamüstü galatasaray civarlarında kendisine adres sordum "hahahah orayı bilmiyor musun gercekten, tanısmak mı istiyorsun? bu numaraları ben yemem" demisti bana. ben de adres stresi ve bir yeri bulamayan kamil imajıyla kuyruguma arkama sıkıstırarak yoluma devam etmistim.

    sonra arkadan gelen bir lavuga yoneldim "bilader dedim suraya nasıl giderim" kardes dedi yuz metre git solda gorursun.

    belki sözlük yazarıdır o kız, bilemiyorum.

    aksam sözlüge gelip, taksimin sapık dolu olması diye bir baslık acmıs olabilir.