hesabın var mı? giriş yap

  • adından da belli olduğu üzere avrupa kökenli, ancak bugünlerde nba'de özellikle dwyane wade tarafından büyük sıklıkta kullanılan turnikeye giriş hareketi.

    hareket aslında topu sektirmeyi bırakıp potaya yöneldiğinizdeki iki adım hakkınızı kullanış şeklinizle alakalı. euro step'de ilk adımınızı bir tarafa atıp (örneğin savunmacınızın sağına), sonra birden yön değiştirip (örneğin soluna) yöneliyorsunuz. bu hareket ve benzerleri avrupa'da çok daha yaygınken, amerika'da oyuncular potaya drive ederken zıplama yeteneklerine ve güçlerine daha çok güvendiklerinden, düz bir çizgide hareket ediyorlar (lebron james'in maç sonlarındaki patentli hareketinin omzunu indirip potanın yan tarafına yüklenmek olduğunu düşünürsek, sanırım demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır). nba'de bu hareketin riski ise, doğru yapıldığında kurallara aykırı olmasa da, ilk bakışta sanki topla yüründü izlenimi verebilmesi. ancak wade'e steps çalacak hakem de pek çıkmadığından bu risk az.

    hareketin bir başka uzmanı ise tabi ki manu ginobili.

    http://www.youtube.com/watch?v=tmnbkztiwts&nr=1

    http://www.youtube.com/watch?v=qdbqfyn38ao

  • kimse büyük konuşup yazar arkadaşa akıl vermesin bence. bu kalp öyle bir orosbu ruhlu ki kilitlendimi boku yiyorsun. kendini kandırıp türlü türlü bahaneler ile avutuyorsun.

    çok geçmiş olsun kardeşim inşallah tez zamanda düşündüklerin ya da iç sıkıntın yanlış çıkar.

    lütfen güzel sevenler üzülmesin allahım, bu gece sana dua edeceğim

  • hesap ettim, tam iki aydır kendimi rezil etmemişim, eh hadi madem, zamanı gelmiş. gerçi olay vuku bulduğunda ben 17 yoktum ama başlıklarda çok gezinecek zamanım yok, aramaya da inanmıyorum, leş gibi olmuş sözlük ben mi düşüneyim?

    şimdi efendim, ben 14 yaşlarındayken falan haluk levent konserine gitmiştim. o zamanlar haluk levent, mahalledeki teyzelerin kendi aralarında gün yapma sıklığından fazla konser veriyordu antalya'da. biz okuldan arkadaşlarla konsere gittik ama tabii konser alanına babam bıraktı ve sonra da babam aldı. cep telefonsuz yıllardı ve güzeldi, kimse konseri telefon ekranından kayıt yaparak takip etmiyordu. -açmayın nineler alarm- hasılı, babam geldi beni konserden aldı, arabaya bindim ve yere düşen tokamı alamadım çünkü kafa sallamaktan boynum tutulmuştu. hahahhaha ya serçe parmağı havaya kaldırmalı şekil de yapmışımdır kesin, allah affetsin. babam tabii dalga üstüne dalga geçiyor benimle.

    şimdi siz sanıyorsunuz ki ben kendime kafa sallama falan diye öğüt vereceğim. yok anam yok, değil.

    efendime söyliyim, konser esnasında haluk levent su içti, şişeyi de seyirciye doğru fırlattı. bizim arkadaş kaptı şişeyi, sonra da ben ondan aldım. aldıııım ve eve getirip duvara bantla yapıştırdım. hahahahahahahahahhaha ya bildiğiniz böyle evin ortasında duvarda bantlı plastik şişe var. neymiş, anısı varmış!!! ya öğüdü falan bırak da gel iki laflayalım, modern sanat mı yapıyosun, cer modern mi burası, bienal mi, salak mısın sen pis ergen? anneciğim zavallı, iki sene gözleri dolu dolu, "kızım nolur artık atalım, bak duvarları boyatcaz annesinin canı, hı?" diye yalvardı bana. "yo ono olorok sokloyorom onlomoyorsonoz" diyordum ben de cevap olarak. ay yok anlatırken tiksindim, öğüt falan vermeyeceğim 17 yaşıma, ancak zopayla dürterim uzaktan, fazla muhatap olmam allahın malıyla.

  • bu taksicilik değil yalnız. anlatıldığı gibiyse yapılan gasp, hürriyeti tahdit, adam yaralama, yapan da haydut.

    edit: meth uyardı sağolsun, sadece bunlar değil. mala zarar verme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve hakaret de var. tck'da geçen tüm suçları işlemiş adam resmen.

  • haberi okurken insanın yüzüne küçük bir tebessüm yerleştiren bu ülke için hala umut var duygusu taşıyan 17 yaşındaki lise öğrencisi hüseyin ege kök'tür. hüseyin, rahmetli annesinin bıraktığı ahırı köydeki çocuklar kitap okuyabilsinler diye kütüphaneye çevirmiş. başlarda annesinden kalan 150 kitap varmış sadece fakat iyi insanların yardımıyla bu sayı binleri bulmuş ve ortaya harika bir sonuç çıkmış. hüseyin kardeşimiz kurduğu kütüphane için de şöyle bir açıklama yapmış: "okuma alışkanlığının artması amacıyla bu yola çıktım. öncelikle bir traktörün römorkunda yakın köyler dahil gezerek kitap dağıtmaya başladık. ilk olarak annemden kalan 150 kitapla başladık ve geldiğimiz süreçte ise yaklaşık 3 bin 500 kitabımız oldu. kütüphanemizin ilk kitaplarını annemden aldığım için biz de onun adını kütüphanemize verdik. bundan sonra gelecek olan kitapları da ihtiyaç sahibi okullara vermeyi düşünüyoruz. amacımız türkiye'yi aydınlığa kavuşturmak."

    umarım türkiye senin de dilediğin gibi aydınlığa kavuşur canım kardeşim. seni böyle güzel yetiştiren annen ışıklar içinde uyusun.

  • bu karikatür daha önce burada vardı ancak yazarı uçmuş sanırım.. bize kısmetmiş..
    penguen no :151

    genç : bütün sülale akraba evliliği yapmış bana niye izin vermiyosunuz?!!!
    anne : çünkü dersimizi aldık!!! yıllarca sakat ya da hastalıklı çocuklarımız oldu!!... sen şanslıydın!!!... ay samet sen de bişeyler söylesene!!!
    baba : oğlum manyak mısın dayınla evlenip napıcan...

    o babanın sakin ve umursamaz tavrı yok mu..