ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''steve jobs ile nejat işler'in bir akrabalık ilişkisi var mı yoksa sadece soyad benzerliği mi ?''
önce 2-3 sn anlamsızca bakmaca, ardından yarılmaca.
avm'lerin yeni şehir kültüründeki rolü
-
ibadethanedir.
insanlar her donemde taptiklari sey / varlik icin en gorkemli binalari insa etmistir ve edecektir. gunumuzde insanlarin paraya taptiginin bir nevi kanitidir.
bugatti veyron'un tipsiz bir araba olması
-
(bkz: verse binmez misin)
pembe pudralı pompilinin erkekleri çıldırtması
-
okunabilmesi için türkçeye çevirebilecek birilerine ihtiyaç duyulan başlıklardan birisi. çünkü bilinen hiç bir dile benzemiyor.
ekleme: başlığı açana hitaben:
ne diyorsun! çıldıran bana geliyor. siler misin diye bekliyorum, silmedin de. durup dururken debeye sokacaksın bizi de. ne ayaksın ablacım/abicim sen?
antu.com aziz yıldırım oylaması
-
büyük başkan'a evet'i bastım. 5. yıldızımızı da kendisiyle takacağız.
(bkz: aziz yıldırım'ı yedirmeyiz)
reis'in haberi olsa bizi kurtarır
-
batmak üzere olan bir çiftçinin beyanı.
--- spoiler ---
devlet, cumhurbaşkanı bir şeyler yapmaya çalışıyor biliyorum, yanındakiler onu yanlış yönlendiriyor. reisin haberi olsa kurtarır bizi.”
--- spoiler ---
bas amcam ampule. devam.
karakalem resim yaparken dikkat edilecek hususlar
-
son çizgiyi çekene kadar ölçü ve doğrultuları ölçmeye devam edin.
karakalem sanılanın aksine seyirlik değildir. sanatçının araştırması ve etüt alanıdır.
hiper realistik işler yapmaya çalışmayın. kara kalemin güzelliği üst üste binen gözlem katmanlarında yatar.
gördüğünüz her formu, ışık-gölgeyi kağıda verin ve asla silmeyin. silgi kullanmamak için kendinizi zorlarsanız bir yerden sonra attığınız çizginin önemini kavramaya başlarsanız. bu da sizi doğru görmeye zorlar.
eğer bir şeyi görmediyseniz onu o kağıda çizmeyin.
tıkandığınız anda kalemi bırakın ve en az 1,5-2 metre uzaklıktan kağıdınızı inceleyin. arada sırada gözleri kısarak kağıda bakmak baya işe yarar...
doğruyu ezberden, akıl yolu ile değil gözünüzü kullanarak kağıt üzerinde ki denemelerle bulun.
bir printer gibi aşağıdan yukarı çizmek, ya çok çalışmanın ya da birazcık yeteneğin ürünüdür. bunu yapmaya lütfen çalışmayın. %90 ihtimalle yaptığınız iş yanlışlarla dolu olacaktır.
1- doğrultuları yerleştirin. (bu madde siz geliştikçe kendi kendine yok olacaktır)
2- hareketleri yakalayın.
3- ışık ve gölgeleri belirleyin
4-ayrıntıya girin
5-ışık ve gölgeyi tamamlayın.
hiç bir sanat eseri, hiç bir zaman tamamen bitmez. yaptığı eserin son halini sanatçının içgüdüsü belirler.
bunlar benim naçizane tecrübelerimdir. yanlışlar illa ki vardır. ama sanat biraz da kafanın dikine gitmektir. kolay gelsin
mehmet ali birand
-
son yıllardaki yazılanlara baktım da çoğunlukla kendisini döneminde takip edememiş gençler yazmış. size şöyle örnek vereyim bugün yaşasaydı mültecilerin ve yasadışı göçmenlerin ülke için ne kadar faydalı olduğundan bahsederdi. oradan anlayın durumu.
bir atatürk mitini daha yıkan tarihi belge
-
evet kardeş ordu müfettişi olarak birini atadığın zaman git ülkeyi kurtar demiş oluyosun.bu parlak zekayı nerden aldın?
edit:edit: @kaptankanca adlı yazardan gelen mesaj üzerine bu twitti de buraya koyuyorum. bakın murat bardakçı konu hakkında ne demiş
hakan çalhanoğlu
-
maç sonrası röportajıyla beni güldürmüş genç yetenek.
spiker: türk milli takımını seçme süreci nasıl gelişti?
hakan: ben zaten u16-u17'de de milli takım forması giydim. sadece 1 defa almanya milli takımında oynadım. orada da kendimi hiç iyi hissetmedim. arkadaşlık yoktu, kimse birbiriyle konuşmuyordu.
"insan yemekten sonra bir çay-kahve içer, sohbet eder."
sen istesen de yapamazmışsın orada, iyi ki geldin.
edit:facia yasadim uyarmış, imla.
fifty shades of grey
-
bu kitap ve serisini özetleyen bir diyalog şudur:
bir fifty shades hastası arkadaşla konuşulmaktadır. arkadaş ilk kitap iğrenç olsa da sonraki kitapların çok romantik olduğundan bahseder. hele son kitap o kadar hüzünlü ki ağlamaktan helak oldum diye devam eder. o sırada başka bir arkadaş durur mu, yapıştırır cevabı:
neden? artık kalkmıyor muymuş, yapamıyorlar mı?