hesabın var mı? giriş yap

  • bugün hem rte'den hem de davutoğlu'ndan duyduğum laf obegi.

    bir yol mühendisi olarak tek sorum var.

    neden o guzergahlari direkt otoyol olarak projelendirip bir kerede yapıp cikmadiniz?

    dur ben cevap vereyim.
    rant.

  • bir arkadaşın şöyle bir anısı var bununla ilgili:

    "sevgilim beni aldattı, seviyorum dedim affettim. sen şimdi bunun dırdırını çok yaparsın dedi, ayrıldı benden."

  • ikinci dunya savasi sirasinda ingiltere aciklarina insaa edilen deniz kalesi fort rough o siralar 3 mil olan ingiltere karasularinin disinda bulunuyordu. 1967 yilinda roy bates adli amator radyocu denizin ustundeki bu platform uzerinde bagimsizligini ilan eder. 1968 yilinda ingiliz donanmasi bir fort rough'a bir kac atis yapinca roy bates mahkemeye gider. ingiliz mahkemeleri platformun ingiliz karasulari disinda olmasi nedeniyle takipsizlik karari verir. bu karar ingiliz yargi sisteminin yapisi acisindan sealand icin tarihi bir onem tasiyacaktir.

    1978 yilinda sealand'e konuk olan alman vatandasi olan birkac kisi bir ihtilal ile sealand'i ele gecirir. prens bates, silahli oldugu rivayet edilen bir saldiri ile sealand'i geri alir ve bu alman vatandaslarini savas suclusu olarak hapise koyar. alman hukumeti ingiliz hukumetine harekete gecmesi icin bir nota ceker, ancak 1968 tarihli karar yuzunden ingiltere'nin eli kolu baglidir. bunun uzerine alman bir diplomat sealand'a giderek bir fidye anlasmasi imzalar. prens bates'e gore bu sealand'in almanya tarafindan de facto taninmasi anlamina gelmektedir. zira alman diplomat alman devletini temsil ederek devletler arasi bir anlasmaya imza atmistir. sealand'in hukuki durumu bugune kadar bir tartisma konusu olusturmakta...

    bu arada prens bates 70 yillarda posta pullari, bugunlerde ise havenco ile bir hosting merkezi olarak iyi para kazanmaktadir bu isten. isterseniz yeterli paraya kendinize bir sealad pasaportu bile alabilirsiniz.

  • hükümetimizin bir bakanının sevindirici açıklaması. en azından dünyanın yuvarlak olduğunu kabullenmiş görünüyorlar.

  • kardeşlerin iyi ya da kötü birbirlerini üzerinde ne etkiler bırakacağının damardan içime oturduğu bir salinger ürünü. büyüklerin küçüklere dikte ettirdiği bir ant yüzünden ömrünün bütün öğünlerini şartlanmış bir şekilde şu sözleri söylemeden yiyemeyen zooey bunu en iyi örneğini veriyor: "dört büyük andı söylemeden o lanet olası sofraya bile oturamıyorum. bunlar (seymour ve buddy'i kastediyor) bizi öyle doldurdular ki o lanet şeylerle..." dört büyük ant ise şöyle: "varlıklar sayılmayacak kadar küçük olsa da, onları korumaya andiçerim; tutkular tükenmeyecek kadar çok olsa da, onları bastırmaya andiçerim; dharma'lar ölçülemeyecek kadar çok olsa da, ona ulaşacağıma andiçerim"
    bu ant içildikten sonra ne, nasıl yenirse.