hesabın var mı? giriş yap

  • aa, "abi bi beş dakikanız var mı? ben gümrükte çalışıyorum da.."nın sitesi çıkmış...

  • bir fenerbahçeli olarak bence 4 büyüklerden alfabetik sıraya bakılarak şampiyon tescillenmeli.

    tebrikler beşiktaş.

  • mümkün değildir. en azından bende öyle. şu an sabah akşam düşündüğüm biri var. adama ne selam veriyorum, ne sohbet ediyorum, ne yakınlarına oturuyorum, ne dokunuyorum...

    aksine kasıldığımı belli etmiycem diye, portakala limona bakar gibi bakıyorum. gözlerimi kaçırasım geldiğinde daha çok oyalanıyorum o civarda, sanki orada kalbimi hoplatan bir şey yokmuş gibi takılıyorum.

    iletişime geçmiyorum.

    malım galiba. biri bana flört101 versin lan hayrına!

    edit: bu arada rica ediyorum yanlış anlaşılma olmasın; katiyen "köpek çekmek" için yapmıyorum ( bu da ne ayıp bi deyim, neyse). aksine, utandığım; elimi kolumu nereye koyacağımı bilemediğim; reddedilmekten çekindiğim için böyle saçmalıyorum.

  • 1959 yılı öncesinde düzenlenen sadece istanbul takımlarının yer aldığı, te osmanlı dönemine değin uzanan lig.

    1904-1914 yılları arasında istanbul futbol ligi adı altında bir başlayıvermiş önce. o zamanlar osmanlı'nın ne denli ele geçirildiğini görmek için bu ilk ligdeki takım isimlerine bakmak bile yeterlidir: imogene, rumblers, strugglers, elpis, progres, cadi-keuy (bu da neyse/sanırım kadıköy)...
    bizden diyebileceğimiz fenerbahçe ve galatasaray dışında göze çarpan en naif takım ismi ise 'telefoncular'. bu ilk ligde fenerbahçe 2, galatasaray da 3 kez şampiyon olmuş. diğer şampiyonluklar 2 kez kadıköy ve birer kez de imogene ve moda takımları. beşiktaş o dönem bu ligde yokmuş.

    1914-1915 sezonu ise 'istanbul birleşik ligi' adı altında iki ayrı ligin birincilerinin finalde karşılaştığı bir lig olarak düzenlendi. bu ligde böyle yabancı takım isimleri elemine edilmiş. beşiktaş bu liglerde yine görülmüyor. iki ligin şampiyonları galatasaray ve fenerbahçe finalde karşılaşmış ve maçı fenerbahçe 3-1 almış.

    1915 yılından 1923'te cumhuriyet'in ilanına kadar da istanbul ligi yerini cuma ligi'ne bırakmış. bu 8 yılın 1 yılı turnuva düzenlenememiş, 1 yılı da tamamlanamamış. 6 sezonun tamamlandığı bu ligde de fenerbahçe ve galatasaray ikişer kez şampiyon olmuşlar. beşiktaş bu liglere de katılmamış; 1919'dan 1922'ye kadar farklı ligler olan pazar ligi ve istanbul türk idman birliği ligi gibi liglerde oynamış 3 şampiyonluk almış.

    cumhuriyetin ilanından sonra 1951'e kadar istanbul ligi adı altında beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray'ın ilk kez aynı lig içinde olduğu mücadele başlamış. sadece 1927 yılında lig (amsterdam olimpiyatı nedeniyle) oynanmamış. bu ligde beşiktaş 11, fenerbahçe 8, galatasaray da 6 kez şampiyon olmuş.

    daha sonra 1951 yılında ligin adı 'istanbul profesyonel futbol ligi' olarak değiştirilmiş ve günümüz itibariyle hala oynanan ligin başlangıcına kadar da bu şekilde sürmüş. bu ligde de beşiktaş'ın 2, fenerbahçe ve galatasaray'ın 3'er şampiyonlukları olmuş.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    evet, (bilgi eksikliği kaynaklı) yanlış bilgi verdiğim için bir düzeltme ile son halini vermeye çalışacağım:

    (bkz: milli küme)

    bilindiği üzere milli küme istanbul ligine kıyasla daha ulusal bir lig. istanbul, izmir ve ankara'dan takımların yer aldığı bu lig, 1936-1950 arasında düzenleniyor; çeşitli nedenlerle oynanamayan sezonlardan dolayı da 11 sezon olarak tamamlanıyor. bu ligde de üç büyük takımımız rekabetteler. beşiktaş 3, fenerbahçe 6 ve galatasaray'ın 1 şampiyonluğu bulunuyor.

    (bu noktada akla bunların hangi arada aynı anda düzenlenebildiği geliyor. bunu bilemiyorum. ya da bu aralar yapılan bu liglerde alınan şampiyonlukların sayılması kavgasında mesela aynı yıl iki ligde birden şampiyon olan takıma bir yılda +2 şampiyonluk mu yazılması bekleniyor? -bu arada aynı yıl iki şampiyonluk alan takım yok; mesela yani diyoruz-)

    (bu arada 1924-1951 arasında bir de türkiye futbol şampiyonası düzenleniyor: http://tr.wikipedia.org/…türkiye_futbol_şampiyonası

    bu türkiye futbol şampiyonasında da beşiktaş 2, fenerbahçe 3 kez şampiyonluk alırken galatasaray şampiyonluk yaşayamıyor)

    sonuç olarak başta söylemem gerekeni sonda söyleyerek toparlayayım. ben bu verileri buraya "şu şampiyonluk sayılmalıdır, bunlar sayılmamalıdır" derdiyle yazmadım. onu ayrıca yazacağım. sadece üç takımın birbiriyle mücadelede olduğu halı saha turnuvası dahi olsa benim için önemlidir. ve birbirleriyle rekabetteyken kimin ne kadar başarılı olduğuyla ilgili önemli verilerdir. bir arkadaşın da dediği gibi bu maçlar boşuna oynanmadı ve bu kulüplerin de armalarında boşu boşuna 1903-1905-1907 yazmıyor.

    şimdi, (56-57 ve 57-58 federasyon kupasını da ekleyerek) giderilen eksik bilgi sonucunda ortaya çıkan son verilere bakıyoruz hemen:

    (tekrar söylüyorum, istatistiğin tek ve en önemli kriteri 3 takımın aynı mücadele içinde yer aldıkları şampiyonluklar-kupalar hariç-)

    beşiktaş 33, fenerbahçe 39, galatasaray 30 şampiyonluk olarak gözüküyor.

    değerlerden beşiktaş'ı çıkarırsak, zira beşiktaş aynı küme içinde yer almayarak rekabete geç katılıyor, ve tarih sınırını kaldırırsak diğer iki kulübümüzün istatistikleri şöyle:

    galatasaray 35 şampiyonluk
    fenerbahçe 44 şampiyonluk

    yine de beşiktaş'ın da bu ayrı liglerde elde ettiği şampiyonluklar ile toplam şampiyonluk rakamını merak edenler için: 36 şampiyonluk

  • topla yapabildiklerini diğerleri yapamadığı için zaten gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan birisidir.

    adam sirkte değil, el clasicoda, şampiyonlar liginde, dünya kupasında yapıyordu o hareketleri. santiago bernabeuda ayakta alkışlanıyordu. hem hızlı hem golcü hem asistçi. komple bir futbolcuydu.

  • pek hoş degil galiba. bi hocamız var, şöyle demişti bi derste:

    - hiçbir mühendis bi başka mühendisle arkadaş, sevgili, eş olmamalı. hepiniz aynı boksunuz.

    ve bu 5 yıllık üniversite hayatımın bana öğrettiği en anlamli bilgi oldu.

    8 yil sonra gelen edit: tabii ki bu anlamli bilgiyi dikkate almadim ve tam bir muhendisle evlendim. hayat cok guzel.

  • böyle bir şey yok, çünkü silgiler biteceklerini anladıkları zaman sahipleri üzülmesin diye sessizce ortadan kaybolup tek başlarına ıssız bir yerde biterler.

  • banka mail atmış "rafet el roman'la romantik bir gece geçirmek istermisin?” eskiden kredi kartı borcunu ödemeyince sadece icraya verirlerdi. iyice çirkinleştiler
    *

  • ali ismail korkmaz'ı da bunun gibiler öldürdü işte. jurnalci, hükümetten daha çok hükümetçi, gözü gönlü kör esnaflardır. yarın öbür gün de taksim esnafı gibi çok ağlayacaksınız ama biz unutmayacağız!

  • olm ben arap severim, ticaret yapıyorum araplarla.

    ama adamlar direkt ülkeyi arap kültürüne uygun hale getirdiler. ferrari vermek ne lan polise ? ve gördüğüm kadarı ile bunların hepsi taksim sultanahmet gibi turistik bölgelerde. benim için konu polis hızlı gitmiş yavaş gitmiş değil.

    hayır amaç nedir ? hava atmak mı ? ülkemiz refah demek mi ? zenginiz mi diyorsunuz ? e değiliz arkadaş bunu da biliyoruz.

    o arabaları satsan 100 tane çocuk okutur adam akıllı vatana millete faydalı hale getirirsin.

    ama tercihe bak amk. araplara hava atmayı prestij sanıyoruz.