hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • arife akşamı (dün akşam) babam odama elinde iki sayfa, arkalı önlü dolu kağıtla gelir;

    babam: şunu yaz bilgisayarda, sonra da yayınla sayfanda.
    hisli: ne sayfası? ne ki o?
    babam: hani diyordun ya, sözlük müydü neydi?
    hisli: ekşi sözlük. e iyi de yayınlayamam orada başkalarının yazılarını falan. hem ne o yav?
    babam: bayram mesajım.
    hisli: ahuahuahu... baba ciddi misin?
    babam: hee, ne oldu?
    hisli: ahuauhuaa... (burada ölüyorum gülmekten) baba cidden bayram mesajımı yazdın?
    babam: ya hu yazdım evet. nedir yani? ne diye anırıyorsun? (alınır)
    hisli: ahaha... ya baba yayınlayabilecek olsam bile, bu ne allah aşkına? iki sayfa arkalı önlü bayram mesajı mı olur? obama'nın bile böyle tebrik mesajı yok. ne yaptın sen? ahah...
    babam: o yazamıyorsa bana ne? (vaaayyysss) sen yayınla şunu insanlar feyiz alsın.
    hisli: ahuahuahau... peki haşmetlum. ahuahua... padişahım çok yaşaaaaa... ahuhauah...

    feyiz almanız için yazmak isterdim ama çok üşendim vallahi. kısacası, babam diyor ki; "insanlığın bizden sonraki kısmını da düşünmeyi uzunca bir süredir unuttuk maalesef. kurduğumuz sistem çöktü. artık maddi ve manevi tüm insani değerlerimizi kaybettik. ne dini inançlarımız inanç artık ne de siyasi görüşlerimiz sabit ve sağlam. insanlık, onurunu düşünmeye zorunludur artık ve kendisinden başkalarını... ve geleceğini düşünmek zorunda. hiç olmazsa, dini bir vecibeden önce bir gelenek haline gelen bayramlarda insan olduğumuzu hatırlamak dileğiyle. iyi bayramlar..."

  • kur tahmini değil bir tespit yapacağım hede.
    18 tl'den dolar alanları suçlayan, onları paradan para kazanmakla itham edip size iyi oldu diyen tiplere biraz soğukkanlı bir düşünceye sevk ediyorum. şimdi oturup düşünün bakalım;
    1 kasım 2021'de dolar ortalama ne kadardı? 9,5 tl civarında. sen bunu uyguladığın yeni üretim modeli ile 20 aralık 2021 tarihinde kaça çıkardın? 18,40 tl. ne yapar? yaklaşık 50 günde tam 2 katına çıkmış dolar. yakın tarihte böyle bir örneğini görmeyen vatandaş ne yaptı? her gün %3-5 arasında değer kaybeden parasını korumak adına gitti 18 tl'den dolar aldı büyük riske girdi. burada sadece son gün satılan 6 milyar doların 4,5 milyar dolarının küçük yatırımcı denen sıradan vatandaşlar tarafından satın alındığı gerçeğini de kenara koyalım. sonra sen ne yaptın? 20 aralık gecesi doları bir anda 10,5 tl'ye düşürdün? bir gecede!! peki gerçekte bu durumdan kimler yararlandı? kenarda duran iki üç kuruş parasını her %3-5 değer kaybına kurban veren vatandaş mı?. sen şimdi diyorsun ki gel kardeşim. senin 18 tl'den aldığın doları 11 tl'ye ben senden alayım karşılığında %14 faiz vereyim. dolar yüksek olursa farkı vereyim. ya bunun ekonomik faydasını zararını geçiyorum. sen bir defa bu insanlara duygusal olarak bir şok yaşattın. sonra diyorsun ki gel yeni bir sistem buldum su çok sıcak boyu geçmiyor. neyse. daha yazacaklarım var da bende kalsın.

  • (5 erkek kardesli kiz)
    -alo
    +alo baba
    -anneni verir misin oglum
    +tamam. ben kizinim bu arada.
    -hea. olsun sen de benim oglum sayilirsin

  • diyelim allah'ın varlığına kanıt olarak bunu sunduk, orası tamam, ben tatmin oldum.

    peki beni kim yarattı o zaman amk?

  • benim de başıma geldi, sonrasında tüm vücudum bir hafta boyunca ağrıdı çünkü acımasızca ev taşıttılar.

    3 kız okulun ilk günü 3 farklı öğrenci yurdundan 3 gerizekalı toplamış, birbirini tanımayan 3 gerizekalı bir kamyon eşyayı eve yerleştirdi ve yurtlarına dağıldı.

    sonraki günlerde bu 3 kız bu 3 gerizekalı ile muhatap bile olmadı. 3 gerizekalı ise arkadaş olup aynı eve çıktı.

  • bilmeden yedikleri için veganlıkları bozulmamıştır. tövbe edip yine yollarına devam edebilirler.

    edit: ben work&travel dayken bir arkadaşım vardı fetöcüydü kendisi zaman gazetesinde staj yapıyordu, stajı bitince işe girdi orada, alkol içmez ama esrar çekerdi. orada bulunduğumuz süre boyunca pizza yemiştik üstündekini dana sucuğu sanmıştı o da mesela domuz sucuğu olduğunu bilmiyordu. sonra öğrenince "olsun bilmiyordum, müslümanlığım devam ediyor" diyerek hayatına devam etti. aynı durum bence bu veganlar için geçerli.

  • martin luther king'in çok sevdiğim bir sözü var.

    "eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse michelangelo'nun resim yaptığı, beethoven'ın beste yaptığı veya shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. o kadar güzel süpürülsün ki gökteki ve yerdeki herkes durup burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin."

    bu söze derin anlamlar katan, muhteşem bir film.

  • başlık: ergenliğimin kara günü
    entry: huzurlu bir akşamdı, kapalı kapılar arkasında o günlerde beni en özel hissettiren şeyi yapmıştım gene;osbir.
    neyse oturuyorum takılıyorum beyler, üst komşumuz geldi. 2 tane de taş gibi kızı vardı. kakara kikiriler, bunlar yanıma geldi sonra. önceki gece düğüne gitmişler, kamerayla düğünü çekmişler, açaymışımda izleyeymişik!. kitle kalabalık, aç gözlü!, düğün görmek isteyen; bir komşu, iki kızı, babaları, annem, kardeşim, yiğenim. aldım ön usb den taktım kamerayı. görmedi koduğum bilgisayarı. kasayı çektim biraz, arkaya uzandım taktım. doğruldum yerimde. otomatik kullan geldi amk, videoyu oynat dedim. herhangi bir intro yok, oyuncuların adını gösteren bir yazıda yok, videoyu çeken firmanın şahsın ismide yazmadı. latin olduğu her halinden belli bir abimiz, kadını karyolanın başına doğru eğmiş, tüm hırsıyla gibiyordu. şoktan kurtulup kapatana kadar büyük bi yaygara çıktı. kapattıktan sonra gözümü bilgisayarın ekranından ayırmadan öylece durdum. etrafımdaki konuşmaları dinledim. "kamerayı aldığımız çocuk hiç böyle bir çocuk değildi." "hemen arıycam o çocuğu terbiyesiz herif" falan. herkes odadan ayrıldı. ben o sürede taşları yerine oturtmuştum bile. kasanın arkasına eğildiğim sırada, kolum cd açma tuşuna basıyor, çıkan cd rom tekrar koluma çarpıp geri gidiyor, bilg. kamerayı gene görmüyor, otomatik kullanda cd yi açıyor.
    beyler 11 yıl geçti, o vidyodaki kadının yüzündeki acıyla karışık zevk ifadesi hala gözümün önünde. olaydan sonra yemekten içmekten kesildim. kendimi insanlara unutturmaya çalıştım. hayatımda hala etkilerini görüyorum.

  • 1986 yılları kupa galipleri kupası çeyrek final rövanş karşılaşması. duvarın ayırdıklarını karşı karşıya getirmesi bakımından önemli bir karşılaşmaydı. ilk maç dresden'de iki hafta evvel oynanmış ve doğu alman takımının 2-0 üstünlüğü ile noktalanmıştı.
    peki niye mi önemli bu rövanş maçı. skoru futbol sahalarında ender görülen bir skor da ondan. sahada yaşanan iki yarı ile adeta bir destan. bu maçın filmi bile var, bilmem anlatabiliyor muyum. ulf kirsten ve matthias sammer'li dresden, ilk yarıda fırtına gibi esmişti özgür almanya'da. 45. dakikadaki gol skoru 3-1'e taşımıştı. düşünün kendi sahanızda 2-0 yenmişsiniz, deplasmanda 3-1 öndesiniz. elenmek için beş gol yemeniz lazım. kırkbeş dakika var önünüzde...
    ikinci yarı uerdingen açısından destan gibi geçmiş. valla alman futbolunun nibelungenlerinden biri. 8 aralık 1993 werder bremen anderlecht maçı'nı yeğlesem de, ne ikinci yarı olmuş. tabii çocukken bremen mızıkacıları ile haşır neşir olmam da, kararımda bir oynamış olabilir bilemiyorum, ateşim var zaten düşünemiyorum. neyse efendim başlama vuruşu ile saldırmış uerdingen. 58. dakkada başlamış gol sağanağı. yirmisekiz dakikada altı gol atan uerdingen, karşılaşmayı yedi üç kazanmış. çeyrek final rövanş karşılaşması diyelim, futbolsever dostlara. cacığına da değil; bilmem anlatabiliyor muyum...