hesabın var mı? giriş yap

  • - her lastigin optimal bir yere tutunma gücü ve bu gücün bagli oldugu bir kullanim sicakligi vardir. kis lastiklerinde bu sicaklik yaz lastiklerinden daha düsüktür. bu sebepten ötürü özellikle karli zeminlerde yaz lastiklerinden cok daha iyi bir yere tutunma(mü sayisi vs. ile aciklamayayim uzun uzun. merak eden olursa detayli anlatirim) söz konusudur.

    - lastigin yere tutunmasi icin, lastik üstündeki dis araliklarinin acik olmasi gerekir. kis lastiklerinin elastiki yapisi geregi, arabanin agirligiyla, her turda yere temas eden yüzey, iki disi birbine yakinlastirir ve o disler arasindaki kari disari bastirir. böylece bir dahaki dönüs turuna aralari temizlenmis ve böylece birim yüzeye daha fazla baski yapabilen lastik mümkün kilinmis olur. bu özellik özellikle kar yüzeyinin düsük oldugu sehir ici kullanimlarda cok önemlidir.

    - islak ve karli zeminlerde kis lastigi yaz lastigine oranla %30'lara kadar daha kisa fren mesafesi sunar. ayni tutunma gücü hizlanmalarda da gecerlidir.

    - gelismis ülkelerde kisin, yaz lastiginizle yapacaginiz kazalarda kasko gecersizdir. size tavsiyem bunu sigortaciniza bi sormaniz. her sözlesmede o kücük kücük word 4 büyüklügünde yazilmis yazilarin icinde böyle bi ibare olabilir, dikkat edin.

    - yaz lasiklerinde minimum lastik dis kalinligi 1,6mm iken, kis lastiginde (ikinci maddede anlattigim islevden ötürü) bu en az 3 mm olmalidir.

    sokaktaki vatandas, önünüzdeki araba, en önemlisi kendi ve yakinlarinizin güvenligi icin, sicakligin 5 derecenin altina düstügü sicakliklarda kar yagmasa bile (birinci nedenden dolayi) kis lastigi kullanin.

    boyu 140'dan az olan cocuklarinizi ön koltukta oturtmayin(patlama aninda airbagler o boydakiler icin tehlikeli oluyor) arka koltukta mutlaka cocuk oturagiyla oturtun. gene arka koltuklarda otururken de emniyet kemerinizi takmayi ihmal etmeyin.

    hayirli yolculuklar & güvenli sürüsler.

  • türk kızı yağmur yağınca,kahvesini sıcak çikolatasını alıp kitap filan okumaz; balkona 300km hızla koşup çamaşırları toplar. kendinize gelin

  • her zaman söyledim yine söylüyorum seçimlerden sonra tüik çalışanlarını çaycısı da dahil olmak üzere yargılatmayan yeni hükümetin allah belasını versin. bu rezilliği, bu sefaleti bu insanlara yaşatmaya kimsenin hakkı yok.

  • 'bütün vaktinizi sizi sevmeyen ve asla sevmeyecek adamlara harcıyorsunuz. bu kadar vakti ilime bilime harcasanız evde uygun niteliklerde adam yaratacaksınız zaten'

  • fırsat kollayandır.

    ulan yeniköy şubesine gidip dekontu verip çıktım. başka sevgili bulmuş. pes.

  • mardin savur'da 8 çocuklu bir ailenin 7. çocuğu olarak dünyaya gelmiş bilim adamı.

    küçükken milli takımda kaleci olmak istiyormuş, lisede takımda kaleciymiş ama sonradan milli takım hayalinden vazgeçmiş. bundan vazgeçse de türk milli takımı formasını giymekten vazgeçmemiş. bkz

    istanbul'da tıp okumuş. fakülteyi birincilikle bitirmiş. fakülte bitince savur'da gönüllü doktorluk yaparken, sağlık bakanı'nın mardin ziyaretinde kendisiyle tanışmış ve bu vesileyle savur'a tayin edilmiş. yani gönüllü doktorken, kadrolu doktor olmuş savur'da.

    tübitak bursu ile abd'ye gitmiş.

    abd'de günde 16-18 saat çalışıyormuş, şikayet edilmiş, yasalar bu kadar uzun çalışmaya izin vermiyor diye.

    amerikan bilimler akademisine kabul edilen ilk amerikalı türk olmuş.

    soyadı olan sancar, hint dilindeki sankar kelimesiyle karıştığı için hint zannediliyormuş. bunu engellemek için "first american turkish member" şeklinde tanıtıyormuş kendini.

    vehbi koç ödülü'nü türk nobeliolarak gördüğünü ve abd'de böyle anlattığını söylüyor.

    vehbi koç ödülü ile aldığı 100 bin dolara, kendi de cebinden 100 bin dolar ekleyerek abd'de bir türk evi açacağını söylemiş. bu ev abd'ye yeni gelen türk öğrencilerin gelebileceği bir ev olacakmış.

    kürtçe bilmediği için mardin savur'daki hastalarla tercüman aracılığıyla anlaşıyormuş. okuma yazma bilmeyen kadınlar reçeteyi muska sanıyormuş. ancak yine de o günleri en mutlu günleri olarak görmekteymiş.

    çocuğu yokmuş, eşi de yine abd'de üniversitede çalışıyormuş.

    http://www.koc.com.tr/…documents/2007/haziran07.pdf

  • klaus schmidt beyefendinin ankara medeniyetler müzesi' nde hakkında güzel bir konferans verdiği dünyanın en eski yapısı. aklımızda kalanları paylaşalım,

    - bulunan kemikler üzerinde yapılan testlerde* bulunan tarih m.ö. 9500 yılına gidiyor. ancak kemiklerin orada olabilmesi için bu yapının çok daha önceden tamamlanması gerekli.
    - işaret ettiği tarih bakımından dünya üzerinde eşi benzeri yok.
    - göbeklitepe çevre yerleşim birimlerinden gelen insanların festival, ziyafet yaptıkları bir toplanma noktası olarak değerlendiriliyor.
    - taşlar üzerinde yapılan betimlemeler, göbeklitepe' ye yakın yerleşim birimlerinde olduğu gibi, ölmüş insanların bedenlerinin, hayvanlara***, o yüksek kolonların üzerine konmak suretiyle sunulması olarak yorumlanıyor. daha önce bahsedildiği gibi hayvanlara kurban verme gibi bir durum yok.
    - ilginç olarak yorumlanabilecek, kızılderililerin kullandığı totemlere çok benzer, üst üste figürlere sahip totemler bulunmuş.
    - insanların zamanla dini inanışları değiştiği için, bir süre sonra burayı kullanmayı bırakıp, üzerini örttükleri düşünülüyor.

    son olarak gidip yerinde stonehenge' i de görmüş bir insan olarak, ingilizlerin pazarlama yeteneği ile dünya çapında şöhret olmuş m.ö. 3000 tarihli o yapı, her ne kadar kendisine ait mistik bir tarafı olsa da, komplekslik ve bizlere anlattıkları açısından m.ö. 10.000 tarihli göbeklitepe' nin yanında çocuk kreşi gibi kalır diyorum.

  • başlık: beyler taksimde dövmecide çalışıyorum

    1.varsa dövme yaptırcak profesyonel bi yer tercih etcekse gelsin

    2.yarragımın uzerıne only god can judge me yazdırmak ıstıyorum olabılır mı acaba

    3.@2 minyatür çalışmıyoruz kardeşim