ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
9 ekim 2021 tamer karadağlı'nın haklı olması
-
tamer karadağlı müdahale etmeseydi konuşma 15 dk sürerdi. bence yerinde müdahale olmuş. tamer karadağlı haklıdır.
daire kapısını açık bırakıp metrekare kazanmak
-
balkon kapısını açık bırakarak tüm istanbul'a sahip olunabilir.
büyük düşüncen
koç holding'in 2 milyarlık deprem yardımı
-
holding 2 milyar tl gibi, herhangi bir insanın hayatı boyunca çalışsa kazanamayacağı bir parayı bağışlamış ama yazar efendinin derdi bunun vergiden düşülüp düşülmediği.
gerçekten adam olmazsınız siz. çok kötü insanlarsınız.
rte'nin cuma günü açıklayacağı müjde
-
beyler,
peygamberliğini ilan edebilir.
:)
ertem şener
-
az evvel bilgisayardaki işlerime yönelmeden bir tv'ye bakayım dedim. ülke tv'de kendisini gördüm.
"ne demek ya polise karşı gelmek?"
"çocukken polis görünce saygı duruşunda bulunurdum."
"türkiye'de demokrasinin bu kadar ilerlediği başka bir dönem olmamıştır."
filan gibi şeyler söyledi. bilin bakalım ben ne söyledim?
elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
ışık hızına ulaşıldığında zamanın durması
-
ilk entryde verilen örnekte durumun biraz yanlış anlaşıldığını düşündüğüm kuram.
hızınız yükseldiğinde atom altı parçacıklarınızın hareketi de yavaşlar, ışık hızında ise durağan hale gelir. yani zaman sadece sizin için durur. ya da ışık hızına yakın hızlarda seyahat ederseniz zaman sizin perspektfinizde yavaşlar. ancak size göre zamanın akış hızı aynıdır. yani, siz bu değişimi pek hissedemezsiniz. bir varış noktası olarak ayı düşündüğünüzde kafanız karışır.
varış noktası olmaksızın bir f1 aracı ve bir ışık hızında gidebilen aracı "dünyada durağan halde duran bir gözlemcinin saati" ne göre harekete geçirelim ve 1 yıl boyunca amaçsızca uzayda dönsünler.
dünyada geçen 1 yılın arından f1 aracındaki saatin henüz 360 gün kadar zaman saydığını, uzay mekiğindeki saatin ise henüz bir kaç dakika bile saymadığını görürüz. yani bu sırada zaman her gözlemci için farklı akar ancak hiç bir gözlemci kendi çerçevesindeki değişikliği hissetmez. uzay mekiğinde bulunan kişi gerçekten bir kaç dakika yaşlanmıştır çünkü onun atomları bozunma-eskime sürecini diğerlerine göre yavaşlatmıştır. aynı şey gravitasyon ile de gerçekleşir;
eğer saturn'e gidip yerleşirseniz sizin kolunuzdaki saat 1 saat ilerlediğinde bizim dünyadaki saatlerimiz çoktan bir kaç saati tamamlamış olur. yani algı herkes için yereldir. bu iki gözlemci birbirine baktığında birbirlerinin normalden yavaş/hızlı hareket ettiğini görebilir mi sorusu ise tam bir muamma. çünkü şu şekilde hayvan gibi bir paradoks vardır.
eğer ışık hızında giderken uzay mekiğinin farlarını yakarsanız uzay mekiğinden çıkan ışık yine ışık hızında hareket eder hem de hem durağan hem hareketki gözlemci için.
yani siz farları yaktığınızda ışığın sizi ışık hızı kadar fark atıp geçtiğini görürsünüz ama kenardan bakan gözlemci farınızı ve sizi aynı hızda görür.
yani hızınız ne olursa olsun ışık hızı daima ama daima sabit hızda gözlemlenir.
ekleme: kütlesi olan hiç bir şey ışık hızında seyahat edemez.
daha önce bu konuda çok daha detaylı bir yazı yazmışım efendim buyrunuz link
db editleri:
otizmli çocuklara öğretmen kampanyası
(bkz: ekşi sözlük'teki sansür)
ekleme:db eklemelerine açığım arkadaşlar varsa istek yeşillendirin
hesap makinesiyle sözde indirim hesaplayan esnaf
-
eminönü çantacılardayım. girdim bir dükkana. bir çantanın fiyatını sordum. bu esnaf insanı 200 küsür bir fiyat söyledi. bende "ya bu internette 80 tl satılıyor" dedim ve gösteri başladı.
"bi dakika o zaman abi" diyerek hesap makinesini kaptı yalandan bi kaç tuş, sonrasında "saalii abii bunların potu neydi" gibi saçma sapan bir cümle ile kafasındaki denklemde boş bilinmeyeni de doldurdu. ve tekrar hesaplama yaptı. sonra hesap makinesini bana döndürdü ve yazanı gösterip "en son bu olur" dedi. gösterdiğide inanmazsın 80 tl :)
200 küsürden 80'e hangi hesaplarla geldi, saliabi o ara hangi sihirli sözcüğü söyledi çözemedim :) içimde keşke 40 tl falan deseydim üzüntüsüyle aldım çantayı çıktım.
mevlüt mert altıntaş'ın ailesinin laik olması
-
her başı açığa laik diyen bir troll'ün başlığı.
ülkede kimin eli kimin cebinde belli değil ama şuna eminim ki, laik ve atatürk'ün izindeki hiçbir aileden cihatçı çıkmaz.
14 eylül 2018 3. havalimanı olayları
-
ayaklanmayı boşver de o nasıl bir sis çökmesidir.nasıl inecek uçaklar oraya merak ediyorum? yer konusunda baştan beri yapılan eleştiriler sanırım doğru çıkacak.