hesabın var mı? giriş yap

  • böyle teyzelerin amcaların allah bin belasını versin. ülke bunlar gibiler yüzünden bu halde. ölün geberin de hepimiz rahat edelim.

    gençliğimiz heba oldu bunun gibiler yüzünden. dinden soğuttunuz, yaşlı görünce insan çekinir oldu.

    yaşına başına bakmadan önce laf ile anlamıyorsa gerekirse şiddet ile anlatmak lazım.

    edit: bana özelden küfreden dangalaklar, şiddeti tabi ki onaylamiyoruz. kimse yaşlı diye başkalarının özgürlüğüne karışamaz. hak, adalet kavramları ülkemizde düzgün uygulansa, şikayet edildiğinde gerekli cezaların verileceği bilinse böyle entryler girmek zorunda kalmazdık. hepinizin ne bok olduğu belli zaten kelimelere dökmeye yazık.

    edit2: ulan mallara bak ana bacı sövenler mi dersin, adres ver mi diyenler dersin. ikiyüzlusunuz işte, düşünce yapınız ortada. allah kitap entry döşemek ile olmuyor bu işler.

  • karadenizli elemanımızı polis çevirir;

    p: hız limitini aştınız beyefendi. ehliyet, ruhsat alabilir miyim?
    k: ne ehliyetü hemşerüm bu araba çalintu. ehliyetüm falan da yok. gerçü pi torpidoya bakayum belki silahın altında vardür bişeyler.
    p: silah....
    k: yav bagajda ikü tene ceset varda.

    polis hemen ekip çağırır. amirine anlatır herşeyi. amir gelince bizimkisi hemen ehliyetini, ruhsatını çıkarır. torpido yu bagaj ı gösterir. hiçbir şey yok.

    amir polise sorar;

    a: o kadar şey dedin, ortalıkta hiçbir şey yok?

    ordan bizim eleman atlar.

    k: "şimdu bu size hız yaptu falan da demiştur."

  • "başımıza gelmese gerçekten bizde inanmazdık belki, bu iddialar doğruysa vah ki ne vah ülkemize"
    iddiaları sunan sensin doğruysa diye niye soruyorsun ?
    300 usd ye anlaş telde haluk ile görüş sonra dön adamlara 600 usd den fatura iste bu kadar ucuz kurgu olmaz ya.
    şöyle bir hikaye yazın bir dahakine "fatura açığımız var sen 300 yerine 400 usd al bizde 600 yaz" daha ikna edici olur.

  • 1604 yılında, kepler (bkz: johannes kepler) tarafından yay burcunda meydana gelen jüpiter-satürn kavuşumunun isa'nın doğumunu müjdeleyen bethlehem yıldızı olabileceğine yönelik bir spekülasyon ortaya atılmıştır ve bu kavuşum -7 senesinde balık burcunda gerçekleşmiştir.

  • kafa kesen, insan derisi yüzen, eroinle bir nesli zombiye dönüştüren katillere karşı girişilen operasyondur ancak ne kadar başarılı olur tartışılır.

    adamlar şehir sahibi olmuş, kitleleri maaşa bağlamış, devlet gibi örgütlenmiş yani.

    bu zamana kadar bunun gibilere karşı ordu tankla, topla önüne gelen kim varsa devirip neden harekete geçmedi dersiniz ?

    para konuşur da ondan. herkese para yedirince durum böyle laçkalaşıyor.

    paran varsa siyasetçi de satın alırsın, silahlı güç de, bu kadar basit ve bu kadar aşağılık bir durum.

  • madem öyle size denizli horozunun mitolojide nasıl anlatıldığını anlatayım.

    sizin de bildiğiniz gibi güzeller güzeli afrodit hephaistosla evli olmasına rağmen ares ile büyük aşk yaşamaktadır. bir gün iki aşık ares'in denizli'deki sarayında buluşur. yiyilir, içilir ve gece olur. odalarına çekildiklerinde ares iki askerini geceyi geçirecekleri odanın başına koyar ve onlara "apollon altından tahtı ile gelmeden hemen önce bizi uyandıracaksınız" diye emir verir.

    iki aşık o gece birbirlerini o kadar çok severler ki yorgunluktan bitap düşerler; nöbetçilere güvenerek kendilerini uykunun tasasız kollarına bırakırlar. fakat o sıralarda nöbetçilerin gözlerine de bir ağırlık çöker ve onlar da uyuyakalırlar. ve apollon altından tahtıyla gelerek gece karanlığınının bilinmezlerini ortadan kaldırır. artık güneş doğmuştur ve bilgi herkes içindir.

    apollon'un günü getirmesiyle, uyuyakalan afrodit ve ares uyanırlar; herkes onların geceyi beraber geçirdiklerini anlar. rezil-i rüsva olmak bir yana bayağı dalga konusu olurlar.

    ares derhal nöbetçileri çağırtır, gözleri alev saçmaktadır. nöbetçiler tanrının huzuruna çıkar ve titreyerek uyuyakaldıklarını itiraf ederler. ares elini havaya kaldırır, tam onları yok edecekken "bir dakika" der; "ölüm bu yaptığınızın yanında cezadan çok ödül olur. bundan böyle hayatınız boyunca apollon'un altın çizgilerini gördüğünüz ilk an avazınız çıktığı kadar bağıracaksınız" der ve parmaklarını şıklatmasıyla iki nöbetçi çok güzel iki kuşa dönüşür ve o günden bu güne sabahın ilk ışıkları oluşur oluşmaz bağırmaya başlarlar. işte o iki kuş denizli horozunun atalarıdır.

    edit: yazım

  • bugün başıma gelen olaydır.

    ben çocuk sevmem. bebek, çocuk hepsinden uzak dururum. ama otobüsteki çok şirindi. herkese sırıtıyordu. ben de ona doğru döndüm. maksadım agucuk gugucuk falan mı yapmaktı bilmiyorum.

    bana baktı. önce suratı asıldı. sonra da ağlamaya başladı.

    otobüste haliyle herkes bana baktı. "acaba ne yaptı çocuğa" der gibi. ne yapcam lan? manyak mısınız siz..

    ulan adi bebek, büyüyünce bu entryi okursan sana sözüm şu, seni hiç affetmeyeceğim.

    o değil de bi bebekten ayar yemediğim kalmıştı. o da oldu.

  • "internet hızı sıralamasında avrupa ikincisiymişiz. haberle ilgili yarım saattir dolmasını beklediğim video yüklensin detayları vericem."

  • "bu şirketimiz için harika bir oporçiiuuunitiiy" der ağzına kürekle vurulasıca. bazen de "sence de bu bir win-win durumu değil mi?" diye sorar. halbuki ikimizin de kelime haznesinde, bir yerlerde "maşrapa" sözcüğü mevcuttur. ikimiz de "kirve" nedir biliriz.

  • tüm samimiyetimle şahit olduğum ;

    devlet bahçeli'nin recep tayyip erdoğan'a ; ben kızlarımı türban yasağı yüzünden yurt dışında okutmak zorunda kaldım demesine binaen ;

    db - oğlunda mı tesettürlüydü ?

    doğruya doğru abicim. yok böyle bir ayar. ben şimdilik daha iyisine şahit olmadım.

    (bkz: püskevit) :)

  • edit 1: yazımın sonunda belirttiğim gibi 13 katrilyon eski para ile. yeni para ile 13 milyar lira. eski ve yeni para ayrımını yapmakta zorlanmamak adına başlığı bu şekilde açtığımı belirtmek istiyorum. yolsuzluk yapılan paranın büyüklüğünü şöyle belirteyim. bu parayı istanbul'da yaşayan 16 milyon kişiye paylaşsanız kişi başı 812,5 tl yapar. biraz daha açmak gerekirse ortalama kişi başı o zamanki kur ile 250 dolarlık bir yolsuzluk. bugün 4 kişilik bir aileye 1000 dolar versek pandeminin en azından iki ayını ağrısız atlatırdık.

    edit 2: bizden adam olmaz yemin ediyorum. adam büyük bir yolsuzluk dosyası açıklıyor kamuoyu yaratmaya çalışıyor ama ne bir haber sitesi, ne twitter''da, ne youtube'da şu konuyu konuşabilen, gündemde tutabilen,sorgulayan kimse çıkmıyor. ekşi'de bile yeterince gündem olmuyor. değil milyar,katrilyon bizi kentilyon da soysalar yine uyumaya devam ederiz. bizler uyudukça vergilerimiz birilerinin lüx araçlarında pudra şekeri olmaya devam edecek.

    troller sevinçle gelmeden belirteyim, akp döneminde gerçekleşen ve imamoğlu'nun dün akşam yayında açıkladığı, şu ana kadar tespit edilen yolsuzluk miktarıdır. "imamoğlu hani bunlardan hesap soracaktı, hiç soruşturma yapılmıyor" diyen yumuşak muhaliflerin de dikkatle izlemelerini ve okumalarını tavsiye ediyorum.

    şu ana kadar açılan soruşturma sayısı 50. içişleri bakanlığı "ben daha iyi soruştururum" diyerek hemen dosyaların üzerine çöküyor tabii. imamoğlu'nun ifade ettiğine göre bu dosyaların birçoğu bakan seviyesinde olan siyasilere uzandığı için haber sitelerinden anında kaldırılıyor. muhtemelen ekşiden de kaldırırlar yakında. neyse.

    aslında imamoğlu'na gelen soru şu :
    "kürşat ayvatoğlu olayı hakkında ne düşünüyorsunuz? " tabii başkan topu göğsünde yumuşatıyor ve bu olayın nedenlerini açıklayan yolsuzluklardan bahsediyor. 7 ocak 2016 yılında başakşehir'de 78 bin metrekarelik arazi bir özel şirket tarafından 49 milyon liraya alınıp, 11 ocak 2016 yılında yani tam 4 gün sonra -burası çokomelli- 130 milyon liraya ibb'ye (kiptaş'a) satılıyor. yani 4 günde 80 milyon lira kâr. ekliyor başkan "üzerine pudra şekeri bile dökmene gerek yok." yetmiyor, akp ibb seçimlerini kaybeder kaybetmez bu arazi yeşil alan ilan ediliyor. yani fahiş bir fiyatla kiptaş'ın konut yapmak üzere aldığı hatta projesinin maketinin bile hazır olduğu arazi, seçimi kaybedince yeşil alan olarak ilan ediliyor. tabi başkan o maketi ibret olsun diye hala kaldırtmamış.

    durmuyor başkan bir dosya daha açıklıyor. 2017 yılında fatih vatan caddesi'nde özel bir şirket tarafından 25 milyon liraya alınan yeşil alana daha sonra imar izni veriliyor ve yine özel şirket tarafından ibb'ye tam 430 milyon liraya satılıyor. 405 milyon lira kâr. güzel para. başkan asıl değeri 10 milyon dolar olan arazinin 116 milyon dolara ibb'ye geçirildiğini, pardon satıldığını söylüyor. yetmiyor. bu arazi de akp seçimi kaybeder kaybetmez yeşil alan ilan ediliyor.

    buna benzer tam 50 dosya!
    13 katrilyon, yeni para ile 13 milyar lira...
    bu arada dosyalar savcılıkta, akp dosyaların üzerine çöküp kapatmaya çalışsa da, ibb dosyaların asıllarını tutuyor ve peşine düşmeye devam ediyor.

    başkan akp çocuklarının pudra şekeri parasının nerden geldiğini güzel anlatmış. anlayacağınız pudra şekerini alan biziz. yine bize girmiş.

    2:18:30 sonrasını izleyerek detaylı öğrenebilirsiniz.

    https://youtu.be/crzaopicc3m