ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gıda fiyatlarının çıldırması
-
bugün bimden aldığım şeyler 99.50 tl tuttu.
neler mi aldım?
- bir adet binvezir kaşar peyniri 500g
- bir adet dost beyaz peynir 1000g
- 16'lı tuvalet kağıdı (blume)
- milka çikolata (büyük)
- 4 ekmek
bim böyleyse gerisini siz düşünün.
yoğun bakımda yatan hastalarla dalga geçen hemşire
merve boluğur
-
sadece 20 parça puzzle yaparak, 5000 parça puzzle tamamlayıp story atanlardan daha çok ses getirmiştir. işte gerçek zeka budur, minimum amelelik maksimum fayda.
edit: gelecekten gelenler için, merve boluğur karantina sırasında şu puzzle'ı "(kalp emojisi) bitti" diye story atmış ve bir anda gündeme oturmuştu: https://www.sozcu.com.tr/…bolugurdan-puzzle-yaniti/
anneden intikam alma yöntemleri
-
banyoyu yeni temizledikten sonra , dusa girip dusakabini hafif aralayıp etrafı ıslatmak, en sevdiğim intikam nihahaha.....
not:banyoya girerken etrafı ıslatma diyen bir anneye sahibim ; lan nasıl ıslatmayayım banyoyu imkansız...
çıkma teklifinden sonra her şeyi hayra yormak
-
bir umut ve iyimserlik uzerine kurulu savunma mekanizmasi.
kiza cikma teklif edilmi$, takilma teklif edilmi$, yatma teklif edilmi$, her ne teklifi edilmi$se edilmi$tir. eger burada net bir "- hayir olmaz..." yaniti alinmami$sa, her sinyal, her kelime, her tavir, her mimik hayra yorulur.
"- ne oldu abi, tamam mi i$?"
"- bir du$uneyim dedi, $a$irdi biraz galiba..."
"- o ooo, tamamdir hocam, yenge hayirli olsun, oyle du$unucem falan dediyse tamamdir."
"- nasil baba konu$tun mu kizla dun?"
"- hiii konu$tum, ben seni arkada$ olarak goruyorum ama sen iyi bir cocuksun" dedi.
"- o bitmi$tir tamam, iyi cocuksun dediyse bitmi$tir."
"- sinemada yav$adin mi lan kiza, tuttun mu elini falan, tutabilir miyim falan dedin mi, efendi yapsaydin?"
"- ooo kolumu sirtina attim, oyle izledik, cok guzeldi."
"- guzel, yakinda yersin sen o kariyi bitti bu i$, kolunu attiysan tamamdir."
"- dun cikma teklif ettim elif'e olm, elektriklenme var, gel olsun bu i$." dedim.
"- eee o ne dedi?"
"- benim ciktigim ve sevdigim bir cocuk var dedi..."
"- oooo tamam o zaman, hemen oyle dediyse ondan ayrilip sana gelecek demektir ivedi olarak." (bkz: oha)
424 bin tl'lik araca 1.185.473 lira vergi alınması
-
hesabını sandıkta sormuyorsanız beter olun.
mesala ben seçimde "şahsım"'ın karşısına iblis bile çıksa oyumu iblise verceğim.
çünkü iblis bile ülkeyi böylesine talan edip çökertmeye, vatandaşını fakirleştirip perişan etmeye utanır, sıkılır, "yok yahu, bu kadar da olmaz, ayıptır" der.
donanımhaber ölücüsünün yakıt tasarruf yöntemi
-
kendisine kilo vermesini ve verdiği kilolar karşılığında ilkyardım çantası ile yangın söndürücüyü arabaya yeniden koymasını tavsiye ediyorum.
20 ekim 2016 sabiha gökçen taksicilerin eylemi
-
akbil dışarı mı? ulan uçak parası kadar taksi parası mı vereceğiz?
radikal bir kararla, taksilerin havalimanı dışına taşınmasıyla sonuçlanırsa harika olacak eylemdir.
edit: bu entry debe'ye girebilir ama eylem gerçek değil sanıyorum. zira hiçbir yerde yok haber.
edit2: kaynak geldi, şimdi her şey daha net.
rick and morty
-
bölüm sonlarında gösterilen vanity card'larından, dan harmon'un hazırladığı ve "did you get any of that?" diyerek seslendirdiği bu vanity card ilk iki sezonda böyleyken, yaşadığı boşanma sonucunda üçüncü sezonda şuna evrilmiştir.
bi sigara da senin için yaktım dan reyiz.
edit: 4. sezonla beraber dan harmon abi manita yapıyor ve o berduş halinden eser kalmıyor yine.* görsel
ilgili yazı
cam tavan sendromu
-
kişinin zaman içinde belli bir kademeye geldikten sonra kariyerinde yükselemeyeceğini düşünmesidir.
özellikle kadınlar üzerinde daha fazla görülen bir durum. bu sendrom genellikle kişinin kendi kafasında yarattığı bir problemdir. yani engel zihindedir. dış etmenlerden ziyade kişinin kendi büyüttüğü problemler vardır artık. insanlar neyi başaramayacaklarını öğrendiğini gösterir. bir nevi öğrenilmiş çaresizlik gibidir. özellikle kadınların hamilelik gibi kariyerinde yaşadığı duraklamaları, iş hayatında inkar edilemeyecek cinsiyet ayrımcılığı gibi sebeplerden dolayı çok daha fazla hissettiği bir gerçektir.
insanın gelebildiği en üst nokta cam tavanı olarak sayılabilir. ne kadar hayalleriniz yüksekse cam tavanın yüksekliği de o kadardır. bu noktadan sonra sendrom başlar işte.
bu noktada sınırsız düşünme durumu devreye giriyor. yapabileceklerimizi, başarılarımızı belli bir şekilde çerçevelendirip, sınırlandırdığımız için devreye öğrenilmiş çaresizlik giriyor. artık daha fazla ne yapabiliriz ki diye düşünüp bu büyük başarılara ulaşmanın bir hayli zor olduğuna odaklanıyoruz. aslında nasıl bu büyük başarıya ulaşabileceğimize yoğunlaşsaydık böyle bir sendrom da ortada kalmazdı.
o zaman konuya uygun bir biçimde kapanış yaparak çekilebilim:
"ağaca çıkmak istiyorsan yıldızları hedefle."
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"eğer kadroya alınmayan alex yerine, kadroya alınmayan öğretmenlerin konuşulduğu bir ülke olsaydık; şu an bambaşka koşullarda yaşıyor olurduk"