ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 haziran 2017 markafoni'nin kapanması
-
markafoni bir elde kalmış ürün sitesiydi, o kaymağı yeyip bitireli çok oldu. başka yollar denedi, onları da bitirdi. beklenen buydu zaten.
6 mart 2020 idlib ateşkes antlaşması
-
savaşa evet barışa hayır
alkış
barışa evet savaşa hayır
alkış
suriye'ye giriyoruz
alkış
suriye'den çıkıyoruz
alkış
dostum putin
alkış
hain putin
alkış
dostum trump
alkış
hain trump
alkış
s400 alıyoruz
alkış
patriot alıyoruz
alkış
israil dostumuz
alkış
israil düşmanımız
alkış
ateşkes isteyen haindir
alkış
ateşkese laf eden haindir
alkış
bop eşbaşkanıyım
alkış
bop eşbaşkanı olduğum iftiradır
alkış
şehitler tepesi boş kalmayacak
alkış
bay kemal şehit gelsin istiyor
alkış
efendim şu öyledir böyledir
alkış
ben hiçbir zaman şu öyledir böyledir demedim
alkış
alkışlar akp..
internetten müzik ve program indirmek haramdır
-
indiremiyoruz zaten ifradını s.ktiğimin adil kullanım kotası yüzünden. internetten bile haram yedirmiyolar bize arkadaş, illa hepsini kendileri yiyecek aq
ilk kez bir kızla yemeğe çıkacak erkeğe tavsiyeler
emlak balonu
-
bir arkadaşım dedi, müteahit akraba var vs ile değil de rakamlarla bakmak isterseniz mevcut duruma işler şöyle;
2018 ocak-temmuz dönemi satılan konut sayısı: 769.000
2017 ocak-temmuz dönemi satılan konut sayısı: 770.000
2016: 712.000
2015: 731.000
sayılar bir birine yakın, henüz bir olumsuzluk gözükmüyor.
şimdi bunlar satılan tüm konutların sayısı. bize önce lazım olan sıfır konut satışları. çünkü yan sanayi, işçi, aşçı, taşeron, nakliyeci sıfır satılan konuttan besleniyor. (2. el konut satışı ise devlete biraz vergi kazandıran, emlakçıya kazanç sağlayan ülkeye katkısı olmayan bir işlem).
2018 ilk kez satılan konutların tüm satılanlara oranı: %47
2017 ilk kez satılan konutların tüm satılanlara oranı: %47
2016: %46
2015:%46
hiç bir sapma yok. şimdi bu departmanda da işler iyi gözüküyor, devlet vergisinden vazgeçti, zararına kredi verdi derken 4 yıldır istikrarlı satış rakamları ve stabil bir ortam var gibi sayılar çıktı diyebilirsiniz. ama bunun aksini söyleyen şu verileri görmezden gelirseniz;
bunlardan ilki toplam konut stoğu. yukarıda verdiğim verilere paralel olarak konut stok miktarı da aynı kalsaydı ver elini 2023 diyebilirdik. ancak kazın ayağı öyle değil. yapılan konut arzı çalışmasına göre istanbul'da şubat 2017 konut stoğu 173.000 adet olarak hesaplanmış. 2018 temmuz'da ise benzer bir çalışmada stok 220.000 adet olarak inanılmaz bir artış göstermiş. bu konu ile ilgili çok çalışma olmadığı için veri istanbul'da mevcut. stok artış miktarı 1.5 yılda %27, satışı yapılan konut artışı ise %0.
arz'ın %27 artıp, talebin aynı kalması çok olumsuz bir veri. bildiğiniz gibi kapitalizmin en büyük krizi ürün yokluğu değil ürün bolluğudur.
2. önemli veri ise konut üretim maliyeti ile ilgili. tüik konut maliyeti için bir index belirlemiş ve 2015 yılı maliyetleri baz alıp o yıla 100 demiş. sonraki yılları 2015 ile kıyaslayarak hesaplamış. şu an 2018 temmuz itibari ile bu index 160. bir evi üretmek için %60 fazla para harcanıyor. satılan ev fiyatlarının bunu çevirip çevirmediğine bakmak gerekli. ev fiyatları 2015 sonrası enflasyon kadar artsa dahi bu %40 olurdu. ancak ev fiyatları bu kadar dahi artmadı. hatta şu an ev fiyatları neden aynı ve düşmüyor diye beklenti içerisinde olan bir grup insan var. yani bariz bir kârlılık düşüşü söz konusu.
son konu ise eylül itibari ile konut alım gücü, bu bir öngörü ve çok temel bir mantığa dayanıyor. mb faizi 6.25 puan arttırdı, konut kredileri de bu sebeple yükseldi. yani kredi çekmek isteyenin eline vurdu mb şu an. sektörel genişlemeye rağmen satış rakamları aynı devam eden emlak sektörü artık bu performansı da sürdüremeyecek ve otomotivin yaşadığına benzer bir düşüş yaşayacak diye ön görüyorum. daha kötü olan devlet otomotivde vergi indirimi ile sektöre hala destek verebilir, konutta bu mermiler çoktan harcandı.
özet olarak elde kalan ürün artmış, kârlılık düşmüş, konut alım gücüne sert bir darbe geçen hafta vurulmuş, devletin sektöre destek olacak mekanizması kalmamış. arkadaşlar emlak sektörünün özeti budur.
cem yılmaz'ın türkçeye kazandırdıkları
-
(bkz: para-çokomel eğrisi)
une saison en enfer
-
rimbaud nun 1873 nisanında yani verlaine le ilişkisinin kötüleştiği bir dönemde başlayıp, ağustosta kesin olarak ayrılmalarının ardından bitirdiği ve kendisinin bastırdığı tek kitap. derin acıları, umutsuzlukları, istediği gibi bir şair olamamış olduğunu düşündüğünden yaşadığı hayalkırıklıklarını anlatır bu kitapta, ama umuttan da bahseder ve mauvais sang da olduğu gibi kendiyle de dalga geçer.
kitabın içeriği kadar yazılışı ve basılış sonrası serüveni de çok ilginçtir, ****
rimbaud nun hikayesi biliniyorsa etkisi artan, insanın kalbini burkan bir garip kitap..
erkan oğur
-
erkan oğur bir gün bir stüdyoda oturmaktadır. içeri sırtında gitarıyla genç bir kız girer, erkan oğur'u tanımaz. heyecanla sorar:
- siz de mi gitar öğrencisisiniz?
- ömür boyu.
beşiktaş
-
yeğenimle konuşuyorum. 5 yaşında koyu beşiktaşlı... çok cool.
-sedef sen artık galatasaraylı olacaksın tamam mı?
-tamam.
-o zaman sorunca hangi takımlıyım diyeceksin?
-beçiktaş
-ama hani galatasaraylı olacaktın?
-tamam aytık olucam.
-peki o zaman hangi takımlısın?
-beçiktaş.
-sana sorulunca galatasaraylıyım diyeceksin.
-tamam
-hangi takımlısın sedef?
-beçiktaş.
her beçiktaş dediğinde biraz daha kavurmaya benziyor. "sonra beni niye ısıydın?"
ilişkide erkek kızdan en az 15 yaş büyük olmalı
maria sharapova ile yattım
-
(bkz: al abi snickers ye)
masal anlatırken uyuyan çocuğu tokatla uyandırmak
-
ardından bi sonunu dinle sonunu, adam gibi dinlemiyosun ki diye serzenişte bulunursanız çocuğun da hak vereceği çıkışma. vermezse tekme de atın, belki o zaman hak verir.