ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
acemi asker komutan diyalogları
-
ankara mamak, kantin kuyruğunda nefte almak için sıra bekleyen iki kısa dönem acemi asker;
1. asker: olm bi yıın laf yedik yok nefte nerde yok bilmemne. siterim lan ben bööle askerlii..
2. asker: olm baara çaara konuşma komutan duyarsa ziker hayatını..
komutan?: (arkadan 1. askerin omuzuna dokunarak) arkadaşın doğru söylüyo..
aynıyla vaki
istiklal'in göbeğinde üstsüz lgbt kutlaması
-
yüz verdik eşeğe alnımıza değdi taşağı.
fakirlik belirten cümleler
-
-dia sa kartınız var mı?
-var.
sabahın ilk saatlerinde baba olmak
-
mükemmel bir duygu:) inanılmaz bir his:)
güneş sanki bugün benim için doğdu. sanki hayata gelmemin anlamı bu.
güzeller güzeli bir kıza bakıp "sen benim hayatımın aşkısın" demek tarifi zor bir mutluluk. kelime karşılığını bulamıyorum be sözlük.
çok mutluyum, çooookkkk:)
ailenin komik kısa mesajları
apple store rezaleti
-
cok sasirtici apple musterilerini aptal yerine koymus. bu bir ilk olmali.
türkiye'deki üniversitelerin ders kayıt sistemleri
-
kocaeli üniversitesi'ndeki harikadır. iktisat kazandım; çocuk gelişimi'nden mezun oldum.
sözlükçülerin en eften püften başarıları
-
pizza hut'ın sınırsız pizza promosyonunda kenarlar dahil 24 parça pizza yemek.
2. veya 3. pizza'dan sonra pizzaları yavaş getiren garsona, "bilader biz buraya doymaya değil, ölmeye geldik" demek.
sülaledeki en başarılı kişi ve mesleği
-
sanırım abim.
kendisi akademisyen.
billur tuz gibi, çocukluğundan beri okur, okur, okur..
tamamı ücretsiz ve burslu olmak üzere eğitim ve sonrasında çalışma hayatı:
şehrin en iyi lisesi
şehrin en iyi dersanesi
hacettepe
bilkent
tekrar bilkent
koç
isviçre
amerika
şu an norveç
şimdi beni sorarsınız, sormayın.
ben kendisinin anti maddesiyim, ona tepki olarak doğdum.
kurban olduğum bir yerden verip bir yerden alıyor işte.*
not: bu arada bugün kendisinin doğum günü. bu entry'm kendisine armağanım olsun. varlığın ve başarılarında bir katkım olmadığından seninle gurur duyamıyorum ama orada burada övüyorum işte :)
edit: bu entry ile ilgili çok sayıda ve güzel mesaj aldım. favlayan okuyan herkese teşekkür ederim, sayenizde hoş bir şey yapmış oldum onun için. (o bile favlamış, beğenmiş demek ki :) ondan bu kadar söz ediyorum diye rahatsız olmazsa şayet, kendisi hakkında konuşulurken hep anlattığım ve bence çok hoş bir anektodu burada da paylaşmak isterim.
annem abime hamile iken, şehrin tıp fakültesi hastanesinde, daha önce düşüğü de olduğundan titizlikle takip edilmektedir. bazı şüpheler ve bir dizi tarama sonrasında, bebeğin kesinlikle sakat olacağı, kürtaj gerektiği söylenir bizimkilere. annem kürtaj için hemşire tarafından hazırlanırken, babam hastanedeki tanıdık doktorları bulup durumu danışır ve sağlıklı olması için ufak da olsa bir ihtimal olup olmadığını sorar. doktorlardan biri, en fazla %10 ihtimal olduğunu söyleyince babam, "%10 bana yeter, gerisi allah'ın takdiri" der ve annemi kürtajda ısrarcı ve kesin kararlı olan doktora görünmeden hastane odasından -tabiri caizse- kaçırır. daha sonra alanında çok iyi olan ve yakınen tanıdıkları bir profesörün takibine girerek annem abimi doğurur. tahmin edeceğiniz üzere tamamen sağlıklıdır.
tüm bunları düşününce bence abim, bizimkilerin, sağlıklı olma ihtimalini eleyemeyecek kadar inançlı, gözüpek ve etik kaygılara sahip, aynı zamanda sakat doğsa dahi 'keşke aldırsaydık' demeyecek kadar inançlarında samimi insanlar olmaları karşılığında allah'ın cömert bir hediyesidir.
doğuş otomotiv'in volkswagen açıklaması
-
volkswagen grubu markaları tarafından yapılan açıklama uyarınca; etkilenen araçlar dahil olmak üzere türkiye'de satışa sunulan tüm araçlarımızın ülkemizin resmi mevzuatlarına, sürüş ve yol güvenliğine uygun olduğunu belirtiriz.
bizi yine şaşırtmadınız, teşekkür ederiz. yarın öbür gün bir bakan-milletvekili çıkar, "bakın ben de volkswagen kullanıyorum hiçbirşey olmuyor" der, sorun da ortadan kalkar.
ıhlamur ağacı
-
baukis'in ve filemon'un sonsuz aşkını simgeleyen ağaç.
baukis ve filemon kıt kanaat yaşayan, ömürlerinin sonlarında, günümüz bergaması'nda tepenin üstünde bir köy evinde günlerini geçiren bir çift. tebdil-i kıyafet köye gelen zeus ve oğlu hermes gün boyu geceyi geçirip, karınlarını doyurabilecekleri bir yer arar dururlar. gün sonunda insanların kabalıklarından asabı bozulan zeus, tam vazgeçmek üzereyken tepenin üstündeki küçük evin kapısını çalar ve karşısına baukis ve filemon çıkar. kapısındaki dilenci kılığında duran bu iki davetsiz misafiri buyur eder bu yaşlı çift.
baukis, masaya derhal en güzel beyaz örtüsünü örter ve sofrayı kurar. filemon ise gece boyu kayın kadehleri şarap ve stüle doldurur. bunu öyle içtenlikle yaparlar ki, memnuniyeti baukis'in ve filemon'un yüzünde görür zeus.
akşam boyunca yer içerler. baukis, bir müddet sonra, konukları ne kadar yiyip içseler de, sütün bitmediğini, peynirin azalmadığını görür.
gece çökünce, çift, misafirlerine kendi yataklarını da verir rahat etmeleri için.
sabah vakti, zeus, çifti dışarı, evin önüne çağırır. diğer köylüleri açgözlü ve kaba tavırlarından ötürü cezalandırmak isteyen zeus, geceleyin köye çok büyük bir tayfun yollamıştır. köy tamamen su altında kalmış, baukis ve filemon'un evi ise sel sularının üstünde kalmış ve zarar görmemiştir. kendi izbe evlerinin yerinde de beyaz bir tapınak yükselmektedir artık.
zeus, gerçek kimliğini açıklar ve karşılık beklemeksizin göstermiş oldukları misafirperverlik için bir dilekleri olup olmadığını sorar çifte. yaşamlarının sonundaki bu çiftin, dileyebilecekleri pek bir şey yoktur aslında. biraz da tanrı'dan korkarlar. zeus'un ısrarı ve hermes'in yüreklendirmesiyle, çift, birbirlerine bakarak aynı anda, aynı şeyi diler: "tapınağın koruyucusu olalım. birimiz diğerimizden fazla yaşamayalım. yalnız bırakmayalım birbirimizi."
zeus, bu dileği kabul eder ve evden ayrılır.
vakti gelince baukis ve filemon da dileklerine kavuşurlar. birbirlerine sarılmış, tapınağın önünde durdukları bir gün, gövdeleri bir, dalları ayrı, meşe ve ıhlamur ağacına dönüşürler ve tapınağın sonsuz bekçisi olurlar.
koreli ile çinliyi nasıl ayırt edeceksin
-
devlet bahçeli'nin ahmet hakan ile olan röportajında bulunan vecizesi.
bu nasıl bir sığ bakış açısı çözemedim. ciddi ciddi bir parti başkanı bu şekilde konuşmamalı. toplum önderisin sen ya. hayır arada bir fark mı var çinli ile koreli arasında demiş. oldu her çekik gözlüye saldıralım.
zaten röportajın tamamında genel bir boş konuşma genel bir vurdumduymazlık farkedeceksiniz.
hayır seçime kadar mhp için belki bir umut vardır diyordum ama, artık son dönemde çok fena saçmalıyorlar. durmadan atar, durmadan suçu başkasına atma.