hesabın var mı? giriş yap

  • görsel

    15 nisan 1954 günü kore'deki türk birliğinde görev yapan bir askerin eşine gönderdiği güzel bir fotoğraf. arkasındaki not ise iç ısıtan türden.

    "sevgili mukaddesim. gerçi kıymetsiz hatıralarımla sizi meşgul ettim. amma hayat bulan baharın taze kır çiçeklerini koklamak kadar güzel bir zevkin mevcudiyetini taktir edersiniz. sevgilerimle. eşin hasan."

    dedem.

  • 4 aylık bi tane var bende. konuşmayı çok kolay öğrendi. yemi dışında pek bir şey sevmiyor. biraz tarhana çorbası seviyor bir de her sabah benim çayımdan otlanıyor. sürekli oyun istiyor. şimdi bu elemanlar kafeslerine çok bağlıdırlar bilirsiniz. geçen arkadaşla konuşurken dedim ki, "ben şimdi bu şerefsizi besliyorum, oynuyorum, temizliyorum ama küçülsem de evsiz barksız kalsam kafesine sokmaz bu beni. iki lokma yem yedirmez tekme tokat dışarı atar." o da hak verdi, gıcık kaptık elemandan. allahın sopası yok demek ki dün sinüzitten geberiyordum. sağ gözümün üstünü matkapla deliyorlar sanki. ilaç falan da fayda etmiyor. kanepeye uzandım geçsin diye dua ediyorum. o sırada bu kafesinden çıktı, uçtu kafama kondu. doğrudan gelip gözümün üzerine oturdu. sıcacık karnı sağ gözümün üstüne öyle güzeldi ki. ağrım hafiflemeye başladı. bu sakin sakin hiç kımıldamadan yatarken uykuya dalmışım. uyandığımda yastıkta yanımdaydı ve başımın ağrısı tamamen geçmişti.

    akşamın o saatinde çıktım ballı yemlerden aldım adamıma. bi gün önceki sözlerimi de geri aldım.

  • sarıyer beşiktaş minibüsü, bundan 1-2 sene öncesi. ben en arkanın bir önünde yanımda bir teyze ile oturuyorum, en arka koltukta ise olayın kahramanı yaşlı bir amca var. (öğretmen emeklisi olduğunu sanıyorum)

    neyse, bir olay olmadan minibüs gidiyor, birisi parasını uzatıyor sonrasında:

    - 1. levent ne kadar?
    - 1400 abla

    o anda arka koltuktaki amca birden kabarıyor:

    - 1.levent ne kadar dediniz şoför bey?
    - 1400
    - e ben demin maslak için 1400 verdim?
    - ikisi de 1400 beyefendi
    - e olur mu canım öyle! onun yolu daha uzun!!!
    - öyle işte...

    1-2 dakika amca söylenir. sonra yine sesini yükseltir:

    - ne saçma şey! benim gideceğim yoldan çok daha uzun. o niye 1400 veriyor? niye benle aynı? daha fazla vermesi lazım?
    - amca tarifeler öyle
    - ne demek canım! öyle saçmalık mı olur? neden fiyatlar böyle?
    - fiyatları ben koymuyorum beyefendi.
    - sen koydun demiyorum. neden böyle diyorum. neden?

    1-2 dakika durur, tekrar başlar

    - böyle saçma şey mi olur... ikisi de aynı. ne acayip.
    - ...
    - o uzuuuuuuun gitsin, 1400... benimki daha yakın. az vermem lazımdı. fazla para aldınız.
    - ...

    1-2 dakika sonra tekrar başlar ama bu sefer ben dayanamam arkama dönüp cevap veririm:

    - benden fazla para aldınız bence. ikisi de aynı para olm....
    - amca, tarifeler böyleymiş. tutup şimdi otobüse binsen benim yolum daha kısa diye yarım bilet mi vereceksin? illa ki gittiğin yol kadar ödemek istiyosan taksiye bin, onda haksızlık yok bak
    - senlen konuşmuyorum delikanlı!!!!

    bir anda yanımdaki teyze gaza gelip arkasını döner ve:

    - onlan konuşmuyorsun ama hepimizin kafasını belliyorsun! bir sus be adam! bir sus!
    (akabinde bana doğru dönüp sessizce "bunamış..." der)

    amca susar...

  • babam annesiz büyümüş. henüz 2 yasindayken anne-baba ayrılınca, kadın dönmüş köyüne, 5 aya kalmadan yeniden evlendirmisler, 1 yıla kalmadan da başka çocukları olmuş.
    babamın babası evlenmiş tabii boş durmamış. evlenip ayrılmış,bir de babamla yaşıt bir çocuğu olan öğretmen bir hanımla. sonra da ortak bir çocuk daha yapmışlar, evin altın çocuğu olan amcamı.
    böylelikle anneli kardeslerinin içinde annesiz kalmış babam. dedem çok dövermiş babamı kimse de önünde siper olmamış.
    56 yaşına geldi babam, annemle ayrilar, hali vakti oldukça yerinde, bolca okur, küçük güzel zevkleri vardır. geçenlerde amcasi yüklü bir miktar borç istemiş babamdan,
    "tabii benden isterler.."diye anlatıyor babam,
    "kardeşimden isteyemezler..bizden isterler.. biz sahipsiziz ya.."
    56 yıl geçer, mesleğini eline alırsın, çocuğun olur, onu buyutur meslek sahibi yaparsin, evlenirsin, boşanırsın, emekli olursun, ama hala sahibini ararsın.

    edit: hiç görmeden babama sevgilerini ileten pek çok güzel yazar oldu,çok teşekkür ederim. uzulduklerini söyleyenler de oldu. babam muhteşem bir insandır. bazen zordur ama muhteşemdir. rüyamda babama yılın babası ödülü bile vermişlerdi hatta:)) bugün konuştuğumuzda bundan bahsetmek istedim, bahsedemedim nedense kaldı öyle içimde, üzülsün de istemedim. selamlariniz sevgileriniz hep bende kaldı ama ben onları elbet ileteceğim.

  • başlık: sineklerle nakliyata başladım anlatıyorum

    1. kağıttan gemi yaptım. sonra 25 tane sinek yakaladım. sinekleri ayağından iple kağıttan gemiye bağladım. ilk önce; 5 tanesi kaldıramadı gemiyi sonra 10 tanesi hafiften oynatmaya başladı sonra 15 tanesi baktım gemiyi kaldırıyor. ama geminin yolcusu yok diye yolcusu olduğunda kaldıramayacaklarını düşündüm ve 25 indi bağladım gemiye. şuan gemiyle odanın içinde deneme nakliyatları yapıyorum; cipsleri ve çikolataları rahatlıkla taşıyabiliyorlar. yakında bu sinek sayısını arttırıp uluslararası cips ve çikolata nakliyat işine giricem. tabi sinekleri biraz eğitmek lazım. dışarıya çıkardım nerede bok var oraya gittiler cipsler ziyan oldu biraz eğitimden sonra caps varrr *

  • içerisinde bulunan 9 gezegenin eksenel eğiklikleri şu şekildedir. evet, kalbimde plüton hâlâ bir gezegen. eksen eğikliği, dönme ekseni ile yörüngesinin ekseni açısındaki farktır. güneşin etrafında bir elips şeklinde dönerken ekvatorumuz bu elips ile aynı hizada değildir. bu fark, eksen eğikliğidir. dünya için 23 derecedir. bir gezegen, eksen eğikliğine sahip ise mutlaka bir çarpmaya sahne olmuştur.

    merkür, neredeyse eksen eğikliği olmayan bir gezegendir. kendisinin yörünge hareketi, einstein genel görelilik kuramını açıklayana kadar tam olarak açıklanamıyordu. kendisine yakın bir vulcan gezegeni bile var deniyordu. neyse ki, einstein bunu gök cisimlerinin uzayı bükmesi ile izah etti de sorun çözülmüş oldu.

    venüs, dünyaya benzer bir yapıya sahiptir. eksen eğikliği 177 derecedir. yani, kuzey kutbu aslında güney kutbudur. bu eğiklik yüzünden herhangi bir mevsim hareketinden bahsedilemez. geçmişte meydana geldiği düşünülen bir çarpışma sebebiyle, venüs'ün dönüşü uranüs ile beraber diğer güneş ve diğer gezegenlere göre terstir. dünyaya göre 1 günü, 1 yılından uzun sürer.

    dünya, 23 derecelik bir eksen eğikliğine sahiptir. sebebi olarak ay'ı da meydana getiren mars büyüklüğündeki theia adlı gezegenin çarpması olarak düşünülmektedir. eksen eğikliği, üzerinde mevsimlerin oluşmasına sebep olur.

    mars, 25 derecelik bir eksen eğikliğine sahiptir. sebebi olarak, 4 milyar yıl önce plüton büyüklüğünde çarpan bir gök cismi kabul edilir. eğikliği sebebiyle mevsimler görülür. -5 derece ile -87 arası değişen sıcaklıklar görülür.

    * jüpiter, geçtiğimiz yaz bolca görülen bu dev, kendi halinde dönmektedir. sembolü sayılan lekesi, 300 yıldır devam eden bir fırtınadır ve dünyadan büyüktür. eksen eğikliğinin düşük olması yüzünden, mevsimleri yoktur ama içinde fırtınalar vardır. kendi etrafında çok hızlı döner. kütlesi daha büyük olsaydı, yapısı itibariyle bir yıldız olabilecek haldeydi. aurorası vardır. halkaları vardır. 60'dan da fazla uydusu vardır.

    * satürn, 27 derecelik bir eğikliğe sahiptir. dünyaya yakın eksenel eğikliğe sahip bu diğer halkalı dev, güneşe uzaklığı sebebiyle mevsimleri biraz uzun yaşıyor. mevsimler bu gezegende de vardır ama 7 yıl kadar sürer. bir gününü 10 saatte tamamlayacak kadar hızlı döner. güneş sisteminin en hızlı rüzgarları burada eser. halkaları sebebiyle gözlemlemesi de keyiflidir. halkaları için büyük bir uydusunun parçalanıp, yörüngesinden çıkamaması olarak düşünülür. neptün, uranüs ve jüpiter diğer halkalara sahip gezegenlerdir ama satürn halkaları en bilinendir.

    * uranüs, 98 derecelik inanılmaz bir açıya sahiptir. kuzey kutbu doğudadır yani. ayrıca, venüs gibi dünyanın aksi yönde döner. bunun tek makul sebebinin, uranüs'e çarpan dünya büyüklüğünde bir gök cismi olduğu söylenir. kimi yerlerde de bu hale gelmesi için 1 değil 2 çarpışma olduğu da söylenir. her mevsimi 21 yıl sürer. bu gezegende yağmura yakalanınca zengin olabilirsiniz. yağmur değil elmas yağar. çünkü, bu gezegende fazlasıyla karbon ve hidrojen bulunur.

    * neptün, gözlemlenmeden önce hesaplarla bulunan ilk gök cismidir. 30 dereceye yakın bir açısı vardır. bu sebeple mevsimlerin oluştuğu söylenebilir ama güneşe olan uzaklığı sebebiyle, mevsimler arasında pek fark yoktur. uydusu triton, diğer uydularından aksi yöne dönmektedir. bu da triton'un zamanında neptün'ün kütleçekimine kapıldığını ve bu yüzden farklı olduğu varsayımını ortaya çıkartmıştır. -200 derece ortalama hava sıcaklıkları vardır.

    * plüton, 120 derece eksen eğikliğine sahiptir. yan dönmüş bir haldedir yani. güneşten o kadar uzaktadır ki, ortalama sıcaklığı -230 derecedir. atmosferi vardır. güneş ışığı kendisine 5 saatte ulaşır. charon adlı uydusu yarısı boyutundadır. 2006 yılında cüce gezegen olarak ilan edilmiştir. gönlümüzde hep gezegendir ve hep öyle kalacaktır.