ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fotoğraftan yaş tahmini
-
flash tv'nin foyasını ortaya çıkarmıştır. teşekkürler microsoft.
uzay bizim hasretimiz
milli piyango bileti satışlarının %74 düşmesi
-
millet yavaş yavaş akıllanmaya başlıyor dedirten düşüştür.
tüm işçi ve memurlara aşı randevusu açılması
-
uğur şahin sayesindedir.
kadınların sütyen giymelerinin nedeni
-
cevap için isaac newton telefon hattımızda.
debe editi: kadınlık üzerinden aşağılamalarınız ve esprileriniz bir bitmedi
1997 odtü bahar şenliği videosu
-
o kalabalığın içinde ben de olduğum için izlerken içim cız eden video.
o zamanlar odtü koleji’nde lise öğrencisiydim. bütün türkiye’yi odtü gibi sanıyorduk, sosyal medya falan olmayınca ülkedeki cahil çoğunluğun da farkında değildik. güzel bir yanılgıda yaşıyormuşuz.
kalori sayarak kilo vermek
-
bunu irdelemek gerekiyor. yazı uzun olacağı için bölümlere ayıracağım.
besinlerin kalorileri nasıl ölçülür ve bu ölçülen kalorilerle, vücudumuzun algıladıkları aynı şey mi?
alıyorlar bir top vanilyalı dondurmayı, veriyorlar ateşe, çıkan enerjiye bakıp, "hmm 1 top vanilyalı dondurma 80 kalori" diyorlar. besinlerin kalorileri bu şekilde belirleniyor.
peki, biz o bir top vanilyalı dondurmayı yediğimizde, vücudumuz bu dondurmayı metabolize ederken, o dondurmanın kalorisini bulmaya yarayan, "yakma işlemi" ile aynı şekilde mi çalışıyor? tabii ki hayır.
endokrini bu kadar hafife almayın! biyokimyayı bu kadar hafife almayın! insan vücudunu bu kadar hafife almayın! basit ezberler üzerinden gitmeyin.
zaten, evde bir tabak mercimek pişirip, bunu gramına kadar ölçüp, internette "100 gram mercimek yemeği kaç kalori" diye arattığınızda, aldığını sonuç, muhtemelen "gerçekte olan kalori miktarını" ver-me-ye-cek!! çünkü o yemeğin içeriği, kalorisi ölçülen yemeğin içeriği ile aynı bile olmayacak.
ayrıca, o yemeği yediğinizde, vücudunuzun kullandığı kalori dahi, o yemeği yaktığınızda açığa çıkan enerji ile örtüşmeyecek!!
do the right thing
-
toplumsal açıdan hassas bir konuda yapılmış en akıllıca filmlerden biri. akıllıca olunca eğlenceli olması rastlantı mı bilmiyorum. sembollerle dalga geçerek olguların önemini ortaya koyan ve bu yolla şiddet eleştirisini filmin içinde güzel bir yere koyan film.
atatürk'ün rte'den 60 kat fazla maaş alması
-
babası ölen, yetim büyüyen, üvey evlat olan, tutuklanan, hapis yatan, sürgünlere gönderilen, işsiz kalan, böbreklerinden hastalanan, göğsünden vurulan, mesleğinden atılan, idama çarptırılan, karısından boşanan, karaciğeri iflas eden; ama her ne olursa olsun bizi kimselere ''uşak'' etmeyen bir adamın maaşıdır bu. fazlasıyla haktır. öyle bir helaldir ki ışıltısından önünü göremezsin.
volkswagen'in yeni sloganı
-
(bkz: tok auto)
çüş de duralım deh de gidelim
-
"başbakanın eşşekleriyiz" diyen bir kitlenin rutin sloganıdır. bilinmeyen bir galakside tabi.
çay koyulur mu dökülür mü sorunsalı
-
(bkz: çay katayım mı)
izmir'deki mini şort akımı
ısı ile sıcaklığı karıştıranlara tavsiyeler
-
türkçe-matematik seçin.