• bayern münih geçtiğimiz yıllarda 12 milyon euro verip büyük yetenek diye aldığı breno saçmalığından sonra güney amerika’dan yıldız almayı bıraktı. mümkünse avrupa içi ama daha da mümkünse almanya’dan olmaları transferlerde isabet oranını arttırıyor, uyum sorununu yok ediyor. bu yüzden neymar dahi guardiola’nın istemesine rağmen veto yedi. bu açıdan bakarsak almanya içerisinden oyuncu almaları çok da sorun teşkil etmemesi gerekir.

    öte yandan bu soruya en iyi cevabı jürgen klopp verdi. “nasıl ki biz gladbach’tan reus’u daha fazla çekici olduğumuz için şıp diye alıyorsak onlar da bizden alacak..” bu açıdan sorun olduğunu düşünmüyorum. güzelim gladbach takımından dante’yi bayern, neustaedter’i schalke ve reus’u da dortmund alarak müthiş takımın omurgasını alıp çökerttiler, kimsenin sesi soluğu çıkıyor mu? birinci bundesliga takımları ikinci bundesliga’da başarılı olmuşların da başına çöker, o kulüplerin tek geçim kaynağı olan o futbolcuyu bazen bedavaya dahi alır, eder. dortmund’un böyle bir politika uygulamaması gerekir ki “etik” açıdan bayern suçlu ilan edilsin. hayır yapar. sokratis leverkusen’e imza atmasına bir gün kala aklını çelip kapıverdiler elinden oyuncuyu.

    asıl soru şudur: bayern münih’ten daha çekici kulüpler olmasına rağmen dünya piyasasında neden bayern lahm’ı, schweinsteiger’ı, mehmet scholl’u onu bunu tutabildiler ve bu konuda harika iş çıkardılar? çünkü 30 yıldır aynı ismin yönetmenliği altında istikrarlı ve dürüst bir ilişki kuruyorlar futbolcularla.. zor zamanlarında da sürekli yanında olur futbolu bıraksalar dahi.. julian draxler’in fesih bedeli 45.5 milyon euroyu manchester city geçtiğimiz yaz verdi ama alamadı. bayern neden alıyor sorusu daha fazla para ile açıklanamaz sadece.

    para mı? manuel neuer gitmeden az evvel putin’in devreye girmesiyle bayern’in verdiğinden daha fazla teklif edilmesine rağmen “söz verdim gidiyorum dönemem “ diyerek transferini bozmadı. bu ilişki esastır. o “kötü” bayern zamanında kendisine sadık kalmış mehmet scholl’a hastanede bilmem kaç ay oynayamayacağı noktada sözleşme sunan kulüptür. dortmund’a sıkıştığı zaman iki milyon euro nakit borç verip bunu yıllar sonra açıklayandır. st.pauli’yi kurtarmak için takımı en çok küfür yediği millerntor tribünlerine gönderip “bu kült kulüp yaşamalıdı” diyerek hatrı sayılı geliri kazanmasını sağlamıştır. ezeli rakibi 1860 münih’e sürekli destek çıktığı için kendi taraftarları tarafından dahi yuhalanmış başkana sahiptir. eski ve fiyasko transferi olan oyuncusu kimsesiz kaldığında yanına koşandır.

    büyük balığın küçüğü ezmesinden rahatsız oluyoruz ama bunu dortmund’un schalke’nin yapmayacağını ve yapmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.. takımlar değişir, bu gerçek her yerde olur.

    geçenlerde frankfurt başkanı “şampiyonlar ligi gelirleri bize de dağıtılsın” diye demeç verdi. bu ligde bayern avrupa’daki diğer rakiplerinden (barça,real, man u) 150 mily. euro daha az tv gelirine sahip. sat 1’in yaptığı araştırmaya göre tek başına ihaleye çıkarsa 200 milyon euro alacak olan bayern maksimum taş çatlasa 35 mily. alıyor. dünyanın geride kalan kulüplerine göre kendi ligine hayırlı işler yapma konusunda ne real, ne barça ne de man u eline su dökemez, maalesef gerçek bu.

    eleştiri noktası ise bence ne çocukluğunda bayern nevresimleriyle yatan götze'yi alması ne de daha dün gelmiş yabancı bir oyuncunun daha iyi bir takıma gitmek istemesidir. götze'yi aldığını dortmund'un şampiyonlar ligi maçı öncesi başkanın vergi borcu nedeniyle zor durumda olmasından kurtulmak için basına sızdırılmasıdır. deisler'e sözleşmesini uzatmaması için bankasına bild'in yakaladığı 20 milyon markı yatırmasıdır. bu kirli savaşın içerisinde böyle şeyler de yapmıştır ve toptan bir değerlendirme yapacak olursak içeride kapitalist dışarıda sosyalist bir tavrı mevcut. city'i, psg'yi v.s. yine uefa'ya şikayet etmiş. madrid'i devlet desteği aldığı için v.s. zira baktığınız zaman her şeyiyle tamam olan dünyadaki tek kulüp..
  • çok garip bir takım. lahm yaşlandı şimdi boku yediler diyorsun kimmich geliyor. thiago gitti oraya adam lazım diyorsun yine kimmich geliyor. müller yaşlandı yeri doldurulmaz diyorsun musiala diye hayvan gibi birisi yetişiyor. arsenal'de taşak geçilen gnabry geliyor herkes bu ne lan derken adam dünyanın en iyi kanat oyuncularından birisine evriliyor. davies geliyor herkes mls'den topçu mu alınır diyor adam dünyanın en iyi sol beklerinden oluyor. güçsüz bir adam olan goretzka geliyor adamı 1 sene içinde sat komandosu yapıyorlar. bir futbolcunun kariyerinde en iyi gelişim gösterebileceği takım kesinlikle bayern münih. buraya geldiğiniz halinizle gittiğiniz haliniz kesinlikle aynı olmuyor, tabiri caizse sahada canavarlaşıyorsunuz.
  • sizi bilmem ama ben şahsen sıkıldım.

    tamam, bayern munih almanlar icin direkt uber seviyedir, en prestijdir. ancak almanya futbolu tamamen artik adidas, audi ve allianz ortakligi olan bu kulüp ve digerleri olarak ayrimis durumda.

    bayern münih'in toplamda 32 sampiyonlugu var, bunlarin 16'si sadece 2000 senesinden itibaren. son on yilin hepsinde ise bayern sampiyon. muhtemelen bu sene de seri devam eder.

    ben her mayista elinde koca bir tabak tutan kirmizi formali adidas audi allianz kulübünden bir futbolcu gormekten sıkıldım. son 20 senede dortmund bremen leverkusen hamburg stuttgart ne zaman fena olmayan sezon cikarsalar, bayern sezonun ortasinda bu takımların kilit oyunculari ya da hocalariyla anlastigini açıklıyor. rekabeti kafadan noktaliyor. ispanya'da bile arada atletico madrid falan sürpriz yapıyor real madrid ve barcelona'ya karsi.
  • 2012-2013 sezonu tüm zamanların en dominant sezonunu geçiren takım.

    bundesliga 91 puan
    98 atılan gol, 18 yenen gol

    bundesliga şampiyonluğu
    almanya kupası
    şampiyonlar ligi
    almanya süper kupası

    54 maç, 46 galibiyet, 5 beraberlik, 3 mağlubiyet

    151 atılan gol
    32 yenen gol

    barcelona'yı, toplamda 7-0 ile elemek.

    oyun olarak en akıcı hücum futbolu.

    bir daha böyle bir takım gelmez.
  • otobüse binerken dortmund'un cebindeki akbili basıp da binen takımdır... daha ne yapsın...
  • koca barcelona'yi suat altındağ inşaat kayseri erciyesspor'a çevirmiş takım. düşman götüne
  • yine hakkında çok konuşulmaya başlandı da aslında bayern'in sırrı her dönem kendisine muntazam bir takım iskeleti oluşturmasında saklı. her dönem bu bir grup oyuncuyu toparlıyorlar, istikrarlı biçimde 3-5 sene tutuyorlar, sonrasında da yavaşça deri değiştirir gibi yeni bir grup oyuncu geliyor. bu yeni grup oyuncu ya altyapıdan çıkıyor, ya da almanlar ve bundesliga'da performans gösteren oyuncular başta olmak üzere parayı basıp değişik değişik memleketlerin en kalifiye adamlarını topluyorlar. adamlar gittiğinde de ya emekliliğe ayrılıyor, ya üst düzey yıldız olan uçuk fiyata satılıyor ya da hafiften elden düşenler de kötü olmayan fiyatlara satılıyor. kimi zaman zalımca sistemine veya yapısına uymadığını veya tam olarak verim alamadığını düşündüğü oyuncuları, geçmişine bakmadan, verdiği paraya da acımadan 1-2 yılın sonunda gönderebiliyor (örn. papin, renato sanches, hummels, jansen, borowski, luiz gustavo vs.) . her halükarda kadro istikrarı ve sistem korunuyor. hep bazı kilit oyuncuları (her dönemde 4-5 kişi) çok uzun yıllar koruyorlar ve diğer oyuncular bazında yapılandıkları zaman da çok başarılı şekilde ve zamana yayarak yeniden yapılanıyorlar. bayern alman ligi'ni zaten genellikle domine ediyor da, avrupa'da da başarıyı hep yakalıyor. çok üst düzey mücadelenin olduğu ortamda her sene şampiyonlar ligi alamazsın; ancak bayern'in de böyle bu şampiyonlar ligi mücadelesinin içinde çok sönük kaldığı dönem de nadirdir.

    mazisi zaten belli işte beckenbauer'ler bilmemneler; de ben onları hatırlamam, üç beş siyah beyaz video üzerinden de konuşmam. aklımın erdiği dönemden konuşalım. bakın bu gruplar 3-5 senelik aralıklarla gelip gidiyor sürekli - aralarında yıldız olan 4-5'i tutuluyor, satılan satılıyor, diğer kalanının yerine yeniler monte ediliyor. çark işliyor, devridaim sürüyor, bayern hep zirveye oynuyor.

    efendim mesela işte 90'ların başında lothar matthaus, oliver kreuzer, mazinho, jorginho, olaf thon, christian ziege, bruno labbadia, mehmet scholl, thomas helmer, raimond aumann (scholl'la helmer'i her yıl türkiye'ye getirirdi bizim spor basını, gele gele aumann geldi) gibi bir iskelet grubu vardı.

    sonra yavaş yavaş bu ekipten bazı oyuncular senaryodan çıkarıldı, christian nerlinger, markus babbel, dietmar hamann, oliver kahn, michael tarnat, alain sutter, ciriaco sforza, alexander zickler, mario basler, andreas herzog, thomas strunz, jean-pierre papin, jürgen klinsmann eklemlendi.

    sonra bunların bir grubu daha çıkartıldı, kimi satıldı, bazısı emekli oldu bilmemne derken carsten jancker, elber, thorsten fink, samuel kuffour, stefan effenberg, hasan salihamidzic, thomas linke, bixente lizarazu, jens jeremies, roque santa cruz, paulo sergio, patrik andersson, willy sagnol, berkant göktan (bu sonuncusu şakaydı) gibilerin dönemi başladı.

    akabinde yine aynı senaryo, gidenler kalanlar hep birlikte, olanlar bitenler gölgede aynı. robert kovac, niko kovac, claudio pizarro, owen hargreaves, philipp lahm, michael ballack, ze roberto, sebastian deisler dönemi geliyor..

    ve döngü sürüyor..gideniydi kalanıydı derken, philpp lahm, martin demichelis, bastian schweinsteiger, roy makaay, lucio, torsten frings, daniel van buyten, mark van bommel, lukas podolski grubu akıyor..

    bir diğer dalgada ise marcell jansen, miroslav klose, luca toni, toni kroos, franck ribery, hamit altıntop, hans-jörg butt, tim borowski, thomas müller geliyor..

    sonrasında efendim ivica olic, arjen robben, anatoliy tymoschuk, mario gomez, luiz gustavo, mehmet ekici ( :( ), holger badstuber, jerome boateng, david alaba, manuel neuer..

    en sondan önceki bir diğer dalgada xherdan shaqiri, mario mandzukic, javi martinez, dante, rafinha, mario götze, juan bernat, xabi alonso, robert lewandowski, arturo vidal, thiago, douglas costa, kingsley coman, sebastian rode, mats hummels..

    günümüze gelen son dalgada ise james rodriguez, philippe coutinho, niklas süle, serge gnabry, leon goretzka, renato sanches, alphonso davies, ivan perisic, alvaro odriozola, benjamin pavard, lucas hernandez gibi elemanlar geliyor.. ve geçecek..

    bakın işte 30 senelik bir pencerede 9 dalga saydım size. belirli yıldızlarını uzun yıllar tutan, kadrosuyla da 3-5 seneye yayılan süreçlerde deri değiştirir gibi ağır ağır ama verimli ve istikrarlı bir şekilde yapılanan bu takımın uzun yıllara yayılan başarı sırrı, bu kadro yapılanması işini istikrar odaklı olarak mantıklı ve işler bir sisteme ve akışa oturtmasında ve bütçesini optimum verimle kullanmasında gizli..
  • tam bir kapalı kutu.
  • daha lig başlayalı 10 dk oldu adamlar şampiyonluğunu ilan etti mq
hesabın var mı? giriş yap