• peter sellers'ın baştan sona oyunculuk dersi verdiği hal ashby filmi...
  • filmin ozelligi dingin bi tempoda insanı guldurebilcek kadar mukemmel. peter sellers filmin boyle olmasında en buyuk katkısı olan kisi galiba. kitabı okudugunda bence nasıl oynıcanı buyuk ıhtımalle biliyodu,kafasında belirmisti. bu yuzden de jerzy kosinski e mektup yazdı
  • en guzel kosinski romani.
  • - tell me mr gardiner, have you ever had sex with a man?
    - no, i don't think so.
    - we could go upstairs right now.
    - is there a tv upstairs..i like to watch.
    - you wait right here, i'll go get warren.
  • "now get this, honkie - you go tell raphael that i ain't takin' no jive from no western union messenger. you tell that asshole, if he got somethin' to tell me to get his ass down here himself."
  • jerzy kosinski bu filmdeki performansını gördükten sonra peter sellers için "chance karakterini benden daha iyi anladı" demiştir..
  • önce kitabını okuyup ardından filmini seyrettiğim, ardından önce jerzy kosinski sonra da peter sellers'a olan hayranlığımın arttığı başyapıt.
  • uncle tupelo'nun küllerinden doğan iki gruptan biri olan wilco'nun 1996 tarihli şaheseri (diğer grup için (bkz: son volt)). grubun ilk albümü "a.m." sakin, tatlı ve iddiasız bir debuttu ve dürüst olmak gerekirse son volt'un trace'inin gölgesinde kalmış ve çabuk unutulmuştu. hatta hemen herkes jeff tweedy'nin, liseden arkadaşı ve (eski) kankası jay farrar tarafından mat edildiği konusunda hemfikirdi. ancak "being there" bir country şaheseridir. müzik eleştirmenleri, piyasaya sürüldüğü yıl "being there"i rock 'n' roll tarihinin kilometretaşlarından biri olarak adlandırıp, çağımızın blonde on blonde'u olarak göstermiştir.
    bir double albüm olan "being there"de en çok göze batan parçalar misunderstood, sunken treasure, was i in your dreams ve the lonely 1'dır. albümle ilgili kaynağını hatırlayamadığım yorumlardan biri şöyle bir şeydi:
    - sevgili jeff, "a.m." hakkında söylediğim her şeyi geri alıyorum, lütfen beni affet. şimdi eve gideceğim ve sabaha kadar o albümü dinleyeceğim. senin ve yaptığın o eşsiz güzellikteki "being there"in hatırına".
    yahoo ise şöyle bir yorum yapmıştı:
    - çıktığı anda klasik olan bir rock 'n' roll şaheseri. hemen bir müzik markete gidin ve bu albümü satın alın!
    country'den nefret ediyor olsanız bile wilco'ya mutlaka bir şans verin. başlangıç için en iyi seçim bu albümdür. özellikle akustik gitar ve piyanoya özel bir ilgisi olan dinleyiciler "being there"e çok ayrı bir özen göstermelidirler. ardındansa summerteeth'e ve yankee hotel foxtrot'a geçebilirler.
    tracklist'ini de verelim:

    cd 1
    1. misunderstood
    2. far, far away
    3. monday
    4. outtaside outta mind
    5. forget the flowers
    6. red-eyed and blue
    7. i got you at the end of the century
    8. what's the world got in store
    9. hotel arizona
    10. say you miss me

    cd 2
    1. sunken treasure
    2. someday soon
    3. outta mind outta sight
    4. someone else's song
    5. kingpin
    6. was i in your dreams
    7. why would you wanna live
    8. the lonely 1
    9. dreamer in my dreams
  • hayatı sadece tvden tanıyan kahramanının nasıl olup da birden amerikan başkanı danışmanı olduğunu anlayamadığınız kosinski ironisinin doruğa çıktığı müthiş bir yapıt.kosinski tüm yapıtlarında avrupadaki vahşeti dile getirmesiyle amerikalıların sahip çıktığı bir yazar olarak gözükse de amerikan yaşam tarzının eleştirildiği bu kitapla kosinski taraf tutmadığını amerikayı ters köşe yaparak göstermektedir zira kosinski sıradan bir insanın amerikayı yönetebileceğini ima etmiştir bu kitapda.
  • iletişimsizliğin sıradanlığı, yanlış anlaşılmanın, şansın ve tesadüflerin akışında olmayacak noktalara sürüklenmenin kolaylığı...
    ya da;
    durgun ve duru bir aklın gördüğü ilgi ve itibar, az konuşmanın ve telaşsızlığın çekiciliği, basit metaforlara ve isteklerini net ve direkt bir biçimde ifade etme gücüne duyulan hayranlık.
    nasıl okursan öyle bir karakter, nasıl taparsan öyle bir peter sellers, nasıl istersem öyle bir film. nasıl anlatsam;
    all the world’s a stage,
    and all the men and women merely players;
    they all have their exits and their entrances...
hesabın var mı? giriş yap