• limonata içmeye gittiği yerde, recep tayyip erdoğan'ı sevdiği iddia edilerek oranın vatandaşları tarafından linç edilen kişi.

    ilk sorumlusu her gün "avrupa yukarı, avrupa aşağı" konuşan kişidir. sonraki sorumlular bu gazlara gelen göçmenlerdir.

    şurada adamın sesli anlatımı var. adamla konuşan kişi "türkiye'nin hiçbir vatandaşı sahipsiz değildir, türkiye senin arkanda" diyor. bu da gerçeklerden ne kadar kopuk yaşadıklarını gösteriyor. ulan, terlikli yamyamlar bu ülkenin askerlerini canlı canlı yaktı. kimse açıklama bile yapmadı be! evet arkamızda birileri var ama çok yakın duruyorlar. insan koruduğunu hiç... neyse!

    sonuç: "referandum sürecinde avrupa ile yaşananlar geri bırakılmalı"

    adamın hali de böyle.

    ali takma böyle şeyleri. bu kafa kırılması, geri bırakılmalı.
  • başlığın "belçika'da dayak yiyen reisçi türk" olarak değiştirilmesi gerekir.

    anasına babasına erdoğan bakıyomuş arkadaşın. sen niye dönmüyosun lan o zaman ?
  • ırkçı avrupayı görüyorsun işte kafanı gözünü dağıtmışlar. madem çok seviyorsun türkiye'yi çık gel.
    ne o? yoksa orada 3 kuruşa alıp bindiğin mercedese burada ömür boyu binememekten mi korkuyorsun? hani batı bizi kıskanıyordu lan?

    t: sırf siyasi görüşünden dolayı belçikalı soytarılar tarafından dayak yemiş türk vatandaşı.
  • dayak yiyen reisi sevdiği için ab finoları şiddet sever olmuş hemen. sizin elinize kalsak neler yapacanız belli amk. neyse ki milletin feraseti sizin buralardan hep uzak tutacak.
  • ekşicilerin iki yüzlüğünün tescillenmesine dair 18823. örnek olarak kayıtlara geçmiş vakanın mağduru kişi.
  • türk deyince durucan usta
  • bakın arkadaşım, ben şahsen şiddete karşı bir insanım bu olayda da yapılanı doğru bulmuyorum, fakat, senin memleketinin başındaki adam seni bu duruma soksun, artizlik yapsın her ülkeye, hala daha benim respectim var diye dolan ortada.

    burada ekşici ikiyüzlülüğü diyenlere de iki çift lafım var, asıl ikiyüzlülük kendi ülkeden adalet yokken başkasının ülkesinden adalet beklemektir. iyi dövüşler. güçlü olanın kazandığını bize bu ülke öğretti.

    bi araplar bir de türklere fena gıcık olurum bu konuda amerikaya avrupaya akın ederler sefa içinde yaşarlar ki kendi ülkeleri bok içindedir. sonra gittikleri ülkeye ayak uydurmazlar ama ırkçılık ama faşistlik öhö öhö diye ağlarlar. gitmeyin oğlum o zaman, biz nasıl ki suriyelilerden haz etmiyorsak o adamlar da haklı, gitmeyin, gidiyorsanız da çenenizi kapayıp ortama ayak uydurun, bu işler böyledir.
  • sağlam dayak yemiştir.
  • cidden anlamadigim mevzuya konu olmus turk. simdi once biri geldi kamyon soforu sordu. sonra kamyon soforu soranin abisi geldi, turkce bilen istedi galiba? sonra da bu beyefendiye sen kurt musun dedi. sonra oraya kiz karisti, sonra "erdogan'in itisin" dediler (yuh)? "sizin nasil koning'iniz varsa (koning dedi gibi anladim, kral yani) bizim de konig'imiz o, benim anama babama o bakiyor" diye cevapliyor bu, sonra yolunu kesiyorlar bunun, dovuyorlar?

    lan kac tane belcikali tayyip erdogan'i taniyordur?

    yani bilmiyorum hic barda muhabbet etmedim, allaha sukur irkciyla da karsilasmadim ama bugune kadar duydugum tek "rte'yi seviyor musun?"a benzeyen soru "hmm referandumu da kazandi, aldi simdi butun gucleri degil mi?" diyen doktordu isin acikcasi. yuz milletten insanla ders aldim, hepsiyle belli bir seviye muhabbetim oldu. hayir allahin fransa'sinda paylastigim zaytung haberindeki insanlarin kim oldugunu falan bile sordular ama boyle bir sey hic akla yatkin gelmiyor isin acikcasi.

    simdi mesela amerika'daki allahin rednecklerine turkiye'nin cumhurbaskani kim desen 99.9% bilmez. belcikadaki flaman* irkci adamlarin da bilecegini hic zannetmiyorum. arada kufurlesme vs oldugunu tahmin ediyorum, bize anlatilmayan bir seyler var. tabii ki siddet hicbir zaman cozum olamaz. ama bu olay da "hm sen erdogan'i seviyorsun, al sana bir bira bardagi" seklinde islememistir.
  • belçikada ırkçılık ve şiddet olması şaşırtmış başlık. yaklaşık bir sene belçikada kaldım. resmi iki dili (fransızca, flemenkce) olan, (doğuda alman sınırında almanca konuşulan yerler var ama almanca da resmi dil mi onu bilmiyorum) bir ülke. faslı, cezayirli, ganalı, türk gibi göçmenlerle, ab, nato, oced gibi uluslarlar arası kurumlarda göver yapanları da sayınca nüfusun önemli çoğunluğu "aslen" oralı değil. kaldı ki kuşaklardır oralı olanlar da kendi içlerinde derebeylik zamanından kalma sınırları olan federasyonlarda yaşıyor.
    dünya kupası vs hariç milleyetçi bir görüntülerine rastlamadım.
    zaten almanya ile fransa arasında sınır olsun (bkz: waterloo savaşları) diye kurulmuş bir devletin halkından ne kadar faşist davranmasını bekliyorsunuz?
    hiç unutmam parkta yalnız otururken üç tane faslı fransızca laf attı. yanıma gelince(no frenç) dedim. biri (ver ar yu from) diye sordu. (törki) diyince çocuklarla aramdaki mesafe birden açıldı. gardaş, gardaş demeye başladılar. ki oranın serserisi ganalılar ve faslılar. yani demem o ki dayak yiyen arkadaşa geçmiş olsun ama kendini dövdürünceye kadar uğraşmış.
hesabın var mı? giriş yap