• 10 üzerinden 6-7lik bir belgesel.

    kötü yanları:

    - anlatım çok daha akıcı ve çarpıcı olabilirmiş. bir noktadan sonra sıkıcı oluyor, çünkü olayı anlıyorsun karakterler ekstra bir boyut sunmamaya başlıyor. karakterlerle ilgili bir gelişim bir hikaye yok aslında.

    - belgeselin insanlara yaklaşımında böyle net tanımlayamadığım bir hata var. bu tarz bir belgeselde insanların gettodaki insanlarla empati kurmasını, onların yaşantısını biraz anlamasını istersin beklersin ama bu belgeselde insanlar alay etsinler gülsünler diye çekilmiş gibi bir hava var. yani insanları hikayelerini anlatsınlar diye mi bu belgesele konu ettiniz yoksa izleyenler onlarla alay etsinler diye mi?

    iyi yanları:

    - gerçekten çok samimi, çok olduğu gibi hiç zorlanmadan çekilmiş. insanların doğal halleri olduğu çok belli.

    - karakterler çok iyi seçilmiş. tek tip değiller, hepsi ceyhan'ın karakterini taşıyor belli ki ama birbirlerinden çok farklılar.

    - bir alternatif film, bir belgesel diye görsellik ikinci plana atılmamış. karakterleri doğru lokasyonda filme almışlar, bir çok sahnede çok doğru açılar kullanılmış, gettonun genel havası çok iyi yansıtılmış.

    --- spoiler ---

    favori sahnemi de yazmadan edemeyeceğim.

    çulluk yusuf'un kuşları ne kadar sevdiğini, onlarla beraber hayatın ne kadar farklı olduğunu, hayatında kuşlar oldukça hiç sıkılmadan mutlu olacağını ballandıra ballandıra anlattıktan sonra, en değerli 2 kuşunu gösterip "gerisinin amına koyim zaten" demesi çok sağlam yardı.

    --- spoiler ---
  • bir zamanlar italyan bir belgeselciyle istanbulun tüm varoş semtlerini gezmiş biri olarak insan hikayelerinin nasıl çekici olabileceğini çok iyi biliyorum. bu yüzden çok izleyesim var bu belgeseli de ama sinemalarda yok, internette de yok nasıl yapacouk bilemiyorum.

    bizim belgeseli de arayınca buldum;

    http://www.aljazeera.com/…usic-161222082502664.html
  • adana - ceyhan arka sokaklarında yaşayan insanları anlatan belgesel.

    adana - ceyhan gettolarının hayatını anlatıyormuş. sinemalarda gösterime gireceği söyleniyor. fragmanı muhteşem olmuş.

    buradan buyurun: fragman

    youtube linki: fragman

    edit: youtube linki eklendi.
  • filme ingilizce bir isim verilmiş: my suburban stories. türkçesi, “benim varoş hikâyem.” belgeselin yönetmeni yunus ozan korkut bu durumu şöyle anlatıyor: “filmde çok fazla küfür, illegal anı, olay var. dedik ki, biz bunu türkiye’de bir yerde gösteremeyiz, başımız belaya girer. hatta filmdeki karakterlerin başları da belaya girer. o yüzden ingilizce bir isim koyalım, yurt dışında gösterelim, dedik. filmin adı o yüzden ingilizce. yoksa ‘triplerde’ olduğumuzdan değil.”

    tamamını bulabilmek ve izlemek isterdim. tamamını nasıl nerede bulabilirim?

    edit : benim varoş hikâyem
  • süper bir haberim var: blutv'de izleme olanağınızın olduğu muhteşem bir belgesel.

    daha biraz önce blutv'de gezinirken bir baktım benim varoş hikayem var. hem de tamamı. aylardır arıyordum, izleme olanağı bulamıyordum.

    daha dakika bir gol bir, adam diyor ki:

    "gece saat 4, baktım eve operasyon yapıyorlar. yukarıda helikopter, aşağıda hükümet. polislerden biri yat diyor, diğeri kalk diyor. biri yat diyor, diğeri kalk diyor. dedim "abi yatiyim mi, kalkiyim mi? beni uyuşturucu çetesi liderliğinden tutukladılar, 1,5 sene hapis yattım. hayatımda hiç uyuşturucu kullanmamış insanım. en güzeli kola abi, benim tek içtiğim şey. sigara-kola, en iyisi. tertemiz adamım. cezaevi deyip geçme ha, on adımlık yer ama on numara. hayatı orada öğreniyorsun. ben her genç erkeğin en az bir kere cezaevinde yatmasını isterim. hayatı öğrensin."

    tam anlamıyla trajikomik bir eser.
  • (bkz: bir gbt hikayesi)

    şu aslan bulsam aslan beslerim diyen arkadaştaki hayatı siktir etmişlik...
    adam resmen yerli ve milli scarface amk...
  • seyrettiğim andan itibaren altıma sıçmama sebep olan muhteşem "belgesel".

    çetenin üyelerinden gelsin mesela;

    "kötü insanlar değiliz de işte bakma, hobilerimiz arasında kötülük var."

    ölüyorum...
  • daha önce hiç varoş hikayesi anlatılmamış gibi, neden bilmem, güzellene güzellene bitirilemeyen belgesel filmidir kendisi.

    "aaaıı bak kuş çalmayı anlatıyooo," denli tepkiler veren beyaz yakalılaradır lafım. bu vakte kadar nerede yaşadınız siz kuzum? piyano derslerinden sokağa çıkmaya fırsatınız olmadı mı? yahu hiç mi haber bülteni izlemediniz?

    her şey bir yana; sokakta gördüğünde karşı kaldırıma geçeceğin, kafede sinyale maruz kaldığında garsona seslendiğin insanlar, sinema perdesine yansıtılınca değişmiyorlar.

    bir de neden bilmem, bir adana övgüsüdür gidiyor. sıfır 1'den sonra, bir sürü daha adana dizisi yapılmış yutuba. tuttu ya, ölüsünü sikene kadar bırakmayın. sonra da buna alternatif üretim deyin. e aynı mantık tv yapımcılarında da var. sonuç?

    "ama bak kuş çalmayı anlatıyooo..." lan sus!
  • --- spoiler ---

    - fırıncıyı vurdular mı? , fırıncıyı vurmuşlar, psikopat çok yaa eğitimsizlik işte ya

    --- spoiler ---
  • genç yönetmen (bkz: yunus ozan korkut)'un 53. antalya film festivalinde ulusal beglesel dalında yarışacak olan eseri.

    yönetmenin büyüdüğü çevreyi anlatan bir belgesel. aslında öyle bir eser ki çok makara, çok güzel olan bir çok bölüm montajda atılmak zorunda kaldı. ona rağmen muhteşem. eğer bu eser ödül alırsa gidin ozan'a yalvarın montajsız halini edinin.

    edit: imla.
hesabın var mı? giriş yap