beyaz adam

• sunay akın şiiri...
  
  beyaz adam ozgurluk adina
  dev bir kadin heykeli dikti
  dogu denizinin kiyisina
  ve her gece altinda dans ettigimiz yildizlari
  bayrak diye tutsak etti bir bez parcasina
  ...
  beyaz adam ozgurluk gibi adaleti de
  bir kadin heykeliyle simgeledi
  ama elinde terazi tutan zavalli kadin
  gozleri bagli oldugu icin
  kendisine tecavuz edenin kim oldugunu goremedi
• dünyayı berbat, zindan eden kitlenin, genel adıdır bu "beyaz adam". sadece kizilderilileri değil, eskimoları, zencileri, vikingleri, beni bile tükettiler. dünyanın türlü harikalarını dewirdiler, en dewasa sawaşlar bunnarın yüzünden oldu, dinmez sayıda insan bunnaırn yüzünden öldü.
  
  ayrıca kızılderili'lerin bolca kullandığı bi sıfat tamlamasıdır. [veya tarafımızdan, öyle olduğu sanılır..]
• bakırköyün yıllardır var olan kitapçısıdır, bir dönem talebin artması sonucu bakırköy içinde şube kavramı getirmiş olsa da ordan oraya taşınarak yerini yurdunu kaybettirmiştir.
  kızılderilerle pek alakası yoktur bildiğim kadarıyla.
• beyaz adam
  küçücüktü ilk geldiğinde
  ve oturmaktan
  bütün kemikleri sızlıyordu
  büyük teknesinde
  
  beyaz adam
  kızılderililerin sunduğu yiyeceklerle beslenip
  topraklarına uzandığında büyüdü
  bulutlar arasında
  barıs içinde yaşayan
  manitu yerine
  tapmamızı istediği de
  işkence görüp
  çarmıha gerilen
  bir ölüydü
  
  beyaz adam
  özgürlük adına
  dev bir kadın heykeli dikti
  doğu denizinin kıyısına
  ve her gece
  altında dans ettiğimiz yıldızları
  bayrak diye tutsak etti
  bir bez parçasına
  
  beyaz adam
  özgürlük gibi adaleti de
  bir kadın heykeliyle simgeledi
  ama elinde terazi tutan
  zavallı kadın
  gözleri bağlı olduğu için
  kendisine tecavüz edenin
  kim olduğunu goremedi...
  
  - sunay akın -
• ismi beyaz adam olmasina ragmen po$etlerinin uzerinde sari bir e$$ek vardir.
• öğrencileri ve aileleri tembelliğe iten kitapçıydı şimdi ne alemde bilemem. okulun ilk günü alınacak kitaplar listesi oluşturur, giderdik, yüzde doksanını temin eder, edemediklerimizi de ertesi gün temin ederdik, kitapçı kitapçı dolaşmaya gerek kalmazdı. çok kalabalık olurdu, beklenirdi bir müddet ama nedense doğal gelirdi o zamanlar ve evet torbadaki eşeği pek sevimliydi. ^{* * *}
• (bkz: kardeş bize laf atmışsın deyip kızılderili dövmek)
• kızılderililerin doğaya ve insana zarar verdiğini anlatmak için düşmanlarına verdikleri genel isimdir. beyaz adam hakkında söyledikleri şu sözler, dikkate değerdir.
  
  "beyaz adam, annesi toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar.
  onun bu ihtirasıdır ki, toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir.
  beyaz adamın kurduğu kentlerde huzur ve barış yoktur.
  bu kentlerde bir çiçeğin taç yapraklarını açarken çıkardığı tatlı sesler ve bir kelebeğin kanat çırpınışları duyulamaz.
  beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu, son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde anlayacak."
  
  kızılderili şef seattle - 1853
• bir afrikalı kabile şefi tarafindan yazılmıştır...
  
  sevgili beyaz adam,
  
  doğarım, siyahım
  büyürüm, siyahım
  güneşlenirim, siyahım
  üşürüm, siyahım
  korkarım, siyahım
  hastalanırım siyahım
  ve ölürüm, hala siyahım
  
  ve sen beyaz adam,
  
  doğarsın, pembesin
  büyürsün, beyazsın
  güneşlenirsin, kızarırsın
  üşürsün, morarırsın
  korkarsın, sararırsın
  hastalanırsın, yeşilsin
  ve ölürsün, grisin
  
  ve hala utanmadan benim rengimle alay edersin...
• amerikan argosunda dürüst anlamına geliyormuş.