• 2 dakika izleyebildim.
    tiplerden, tutumlarından, konuşmalarından midem bulandı.
    1 hafta önce, afrin güney amerika'da bir tatil cennetidir desen inanacak tipler,
    afrin hakkında konuşuyor, utanmazca bir çok sanatçıyı hedef gösteriyor.

    bir ara acun'a girer gibi olup hemen geri vitese takmaları da ne kadar yancı,
    ne kadar çakal olduklarının ispatı...

    bunu demesem ölürüm.

    o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler
  • umarım bu yayınladıkları listede olanlar bu 4 kişi hakkında halkı kin ve düşmanlığa sevk’ten dava açarlar.

    bu ülkedeki bayağılık, şovenistlik artık tahammül edilemez boyutlara geldi.
  • gülsem mi ağlasam mı bilemedim. leyla ile mecnun' da böyle absürt bir sahne yoktur heralde.
  • türkiye nereden nereye geldi diye sorarlarsa onlara ece erken’i örnek olarak gösterebilirsiniz.kadın bundan 20 sene önce kral tv de mini eteğiyle seyircilerden gelen faksları okurken şimdilerde kimin vatan sever olup kimin vatan haini olduğunu belirleyecek mertebeye yükselmiş.

    böyle tipler toplumda ne kadar çok ön plana çıkarsa yozlaşmada aynı hızda artacak ve artıyorda.işte akp’yi bitirecek olanlarda onu en çok yalayanlar olacak.

    özetle bırakınız konuşsunlar hatta hiç susmasınlar :)
  • (bkz: yalamazsam olmaz)

    zavallılar.
  • ulan ülkede bir tarafa dönüyorum bunlar, başka tarafa dönüyorum mülteciler, önüme bakıyorum doblo ahalisi, gazeteyi açıyorum bir partiye yanlayanlar, camiye gidiyorum müktedir ideolojisi, berbere gidiyorum arda turan, sinemaya gidiyorum youtuber, limonota alayım diyorum ötv, sevgilimin elini tutuyorum biri bakıyor, şort giyiyorum öteki bakıyor, saç uzatıyorum tenekeci, sakal uzatıyorum mekana almıyorlar, lgbt yürüyüşüne gidiyorum gay diyorlar, geziye gidiyorum terörist, 20 ocak'ta ne olmuştu diyorum ermeni, cem evi diyorum alevi, hayvana işkence diyorum sahibini soruyorlar, tecavüz diyorum rızası vardı diyorlar, taciz diyorum şort, karanlık diyorum, ekonomi diyorum, dask vergisi diyorum yol, vatandaş diyorum, anayasa diyorum lan, insanlık diyorum, yaşam diyorum, ilaç diyorum elime para, kanal diyorum beyaz tv...

    devran diyorum, döner diyorlar!
  • mahalle baskısının medya aracılığıyla yapılmasıdır.
  • ilkokulda sınıf başkanı kara tahtaya konuşanların adını yazardı. çok konuşanın adının yanına da çarpı koyardı. öğretmen gelip döverdi. biz de dayak yememek için susardık.

    ilkokul 3. veya 4. sınıf tam hatırlamıyorum ama çok gıcık bir kız vardı. en önde oturur, öğretmene ödevleri hatırlatır, istihbarat verirdi hep. her sınıfta en az bir tane bulunan malûm tipti işte. bir gün yine konuşanların adını yazmıştı tahtaya ama bekle bekle hoca gelmiyor. sınıfa tüm ihtişamıyla müdür girdi. tüm sınıf ayağa kalktı. önce sınıfa göz süzdü sonra tahtaya baktı. konuşanlar listesini görünce; "bu ne" diye sordu. bizim gıcık da "ben konuşanların adını yazıyorum, öğretmenimiz de gelince onları dövüyor" gibi bir şeyler söyledi. müdür de kıza bağırdı, iki tokat atıp yerine yolladı. "öğretmeniniz hasta olduğu için gelemeyecek, sizler de evinize gidin" deyip çıktı, gitti. ilkokula ait hatırladığım 3-4 anıdan biridir. özetle bugün yediğin hurmalar yarın mutlaka götünü tırmalar.
  • en sevdiğim erdoğan laflarından/videolarından biriyle başlayayım önce, şu meşhur ulan hepiniz oradaydınız be. o meşum ödül töreninde ahmet kaya'nın üzerinden 10. yıl marşları eşliğinde bir silindir gibi geçen, ama dönen devranla 12-13 sene sonra sahte nedamet göz yaşları döküp halkların kardeşliğinden bahseder gibi olup özür dileyen bizim haysiyetli, zeki, idrak kapasitesi yüksek "meşhur" meşhurlar familyamızın önde gelen isimlerinden ece erken ile aşağı yukarı aynı düşünce tornasından geçen magazinci ali eyüboğlu, erdoğan'dan 'ulan hepiniz oradaydınız be' lafını yedikten çok değil birkaç sene sonra, yani şimdilerde, yeniden çıkmışlar cadı avına, maşallah. bu memlekette yaşlanmanın en zor tarafı, değişebileceğine, bitebileceğine dair ümitlenir gibi olduğunuz aptallıkların aynılarının ve hatta daha da fazlasının tekrar tekrar yapılmasına sabretmek zorunluluğu herhalde. son kırk yılda "bu sefer problemi kesin çözüyoruz" boşinanıyla kaç tane sınır ötesi operasyon yapılmış; hepsinin öncesinde ve sonrasında memleketi sarıp sarmalamış o tehditkar coşku hissinin kofluğuna ve korkunçluğuna kaç defa şahit olunmuş; ama olsun, havamız bozulmasın, yenileri gelsin. bakalım bu sürümü yeni ama kafası köhne akıl tutulmasının sonu nereye varacak.
hesabın var mı? giriş yap