bide

• yillar once lise yillarinda rusya civarlarina yaptigim bir gezi sirasinda yanlarinda kaldigim ailenin banyolarinda, klozetin yaninda bulunan aletti. banyoda ilk gozume carpan bu alet oldu. uzun sure inceledikten sonra bunda yikansa yikansa ayak yikanir dedim. ve evet; her turk gibi kendimi tutamadim ve dusuncemi pratige dokup her aksam milletin gotunu yikadigi yerde ayaklarimi yikadim. olayin ne ise yaradigini yillar sonra ogrendigimde kendi kendime uzun sure gulmustum. allahtan elimi yuzumu yikamadim. gerci daha cok gulerdim oyle birsey olsaydi.
• 18 ya da 19. yüzyıl'da fransız fahişelerinin ilişkiden sonra temizlendikleri alet olarak kullanılmaya başlanmıştır ilk olarak, sonra evrilmiştir. ayrıca tuvaleti oda dışında olan eski tip otellerde bile oda içinde bide bulunabildiği görülmüştür, asli görevi bok temizlemek değildir yani bu aletin. 5 yıldızlı otel odalarında bulunması zorunluluktur, otel işletmecisinin inisiyatifinde değildir.
• en büyük korkum bunu kullanan birini kazara görmek. yemin ediyorum çok çekiniyorum bundan böyle çömelmiş falan... evet.
• taharet musluğu rahatlığının binde biri yoktur bu cihazda.
  
  ayrıca bazı modelleri alttan suyu dolduruyor, bırakıyor. milletin bok kalıntılarının dokandığı yüzeyle temas eden durgun sudan popinize çalıyorsunuz. gavur ne bilsin ki türk akan suyla taharet alır. böyle modelleri tabii ki kullanamayız. o yüzden, ıslak mendil gavur ellerinde şarttır.
• bundan yirmi yıl kadar önce ankara'da bir otelde gördüğüm ve kullandığım, aradan geçen yirmi yılda kaldığım hiç bir otel ve tatil köyünde rastlamadığım gereksiz icat. tek iyi yanı su sıcaklığının ayarlanabilir olması. insanın kıçında bokla, ayaklarında hareketi sınırlayan pantalonla bideye ilerlemeye çalışması çok komik. dijital yöntem en iyisi.
• insan haklarina son derece saygili avrupalilarin cüceler yikansin diye her tuvalete koydugu minik küvet.
• asil gorevi belirtildigi gibi basincli suyla genital organlari temizlemektir. yurdumuzda bazilari tarafindan ne icin kullanilacagi tahmin edilemedigi icin icinde ayak yikayan da pisuar sanip iseyen de bulunur. dogru kullanilirsa oldukca hijyeniktir.
• kullanım kılavuzunu şuradan bulabileceğiniz garabet taharet aparatı.
  
  bide kelimesinin aslı fransızca bidet olup midilli cinsi minik atlar için kullanılır. ikisi arasındaki ilişki bideye, midilliye biner gibi oturulmasından geliyor olsa gerek. önceleri seyyar bir üründü. neden midilliye benzetildiğini görselden anlayabilirsiniz.
  
  fransa'da ortaya çıkışı, insanların pek sık yıkanmadıkları zamanlara, 1750'li yıllara rastlar. çıkış amacı tüm bedenin yıkandığı seyrek banyo zamanlarının aralarında vücuttaki özel alanlan temizlemekti. ilk modelde bir küçük su tankı üzerindeki el pompası ile yukarıya doğru su püskürtüyordu.
  
  yani her sıçtığınızda pantolonla kalkılıp üzerine ters oturulan bir alet değildi bu. seks sonrası genital bölge temizliği, regl veya götte bir haftadır birikmiş boku temizlemek için tuvaletten bağımsız şekilde de üzerine oturabiliyordu fransızlar. zaten önceleri banyoda da kullanılmıyordu. seramikten ve bakırdan yapılan tahta ayaklı ilk bideler 1900'lere kadar lazımlıkla birlikte yatak odasında yer alıyordu. evlere su tesisatı geldikten sonra banyoya taşındı.
  
  günümüzde ise su fışkırtan her tuvalete bidet diyebiliyor ecnebiler. bizim taharet musluğu da amerikalı için bide kategorisindedir. klasik bide bizde lüks otellerde mevcuttur. bu modele bacaklar ata biner gibi açılmış, yüz musluklara dönük şekilde, yani klozette oturuşun tam aksi yönünde oturulur. böylece suyu açmak, sıcaklığını, basıncını, istenilen noktaya denk gelmesini ayarlamak kolay olur. bide duvara monte edilmişse veya pantolon çıkartmak istenmiyorsa arka taraf duvara verilerek de oturulabilir.
  
  yine de her halükarda taharet musluğu veya japon tuvaleti wins.
• (bkz: göt lavabosu)
  
  edit: o öyle değilmiş ama bence yine öyle
• uzun ve gerilim dolu bir yolculuğun ardından paristeki otel odamıza vardığımızda 3 yetişkin erkek olan bizim ciddi bir problemi vardı : lavabonun yanındaki nesne ne içindi? zira resepsiyon görevlisi tuvaletin ortak olduğunu söylemişti ve bizim odamızda klozete benzer bir hadise vardı. birçoğunuz gibi bizim de ilk aklımıza gelen bu nesnenin bir ayak yıkama fasilitesi olduğuydu. ikinci olarak pisuvar görevi gördüğünü düşündük ama odada ulu orta duran bir pisuvar fikri biz 3 salağa mantıklı,estetik ve hijyenik gelmedi fakat uzun,yorucu ve sürprizlerle dolu batı avrupa gezimizin bizi mantıktan günbegün uzaklaştırdığı günlerde isminin "bide"olduğunu az önce öğrendiğim nesneyi tam da tahmin edebileceğiniz üzere biz de işeme amaçlı kullandık.alti gun boyunca birbirimizi maruz biraktigimiz cirkin goruntuyu hayal bile edemezsiniz, ki etmeyin de zaten. daha sonra bu aletin adını ve gerçek işlevini, arama motorlarında çeşitli keywordler kullanarak bulmaya çalıştım lakin herhangi bir bilgiye ulaşamadım ta ki sayın başbakanın malum kayıtlarda, latif topbaşa "-bide ney?" sorusunu yöneltmesini takiben latif topbaşın yaptığı açıklamaya kadar. yıllar önce kaybettiğim çocuğumu bulmuş gibi sevindim internetten bilginin doğruluğunu sorgulattıktan sonra. geçen yıllara üzüldüm önce, "batılı daha götünü yıkamasını bilmiyor" saldırılarında bulunan çevreme karşı bu zamana kadar taharet konusunda batıyı savunamayıp handikaplı duruma düştüğüme üzüldüm. böyle bir bilgiyi gizli kayıtlardan,hem de başbakanla birlikte öğrendiğime üzüldüm. üzüldüm de üzüldüm anlıycağınız. daha da bana "batılı daha götünü yıkamayı bilmiyor" klişesiyle gelmeyin arkadaş,bi onu biliyodunuz,bi ona karşı savunma geliştiremiyorduk,meğersem adamlar kralını yapıyorlarmış.