• "life is only a dream and we are the imagination of ourselves."
  • “here is my final point... about drugs, about alcohol, about pornography... what business is it of yours what ı do, read, buy, see, or take into my body as long as ı do not harm another human being on this planet? and for those who are having a little moral dilemma in your head about how to answer that question, ı'll answer it for you. none of your fucking business. take that to the bank, cash it, and go fucking on a vacation out of my life.”
  • “ı loved when bush came out and said, 'we are losing the war against drugs.'

    you know what that implies? there's a war being fought, and the people on drugs are winning it.”

    “ı can't watch tv longer than five minutes without praying for nuclear holocaust.”

    “ı never got along with my dad. kids used to come up to me and say, "my dad can beat up your dad." ı'd say yeah? when?”

    “ı'm tired of this back-slappin' "isn't humanity neat" bullshit. we're a virus with shoes.”
  • anlatıklarıyla insanın canını yakan komedyen.

    --- spoiler ---

    şimdiye kadar bir patronla çalıştığım her iş daima rahatsız ediciydi, bilirsiniz:
    "hicks! niye çalışmıyorsun?"
    - "yapacak bir iş yok ki."
    - "öyleyse çalışıyormuş gibi yap!"
    - "sen niye beni çalışıyormuşum gibi düşünmüyorsun?.. öyle ya, benden çok kazanıyorsun, sen hayal kur.

    --- spoiler ---
  • uyuşturucu ve seks ağırlıklı olmak üzere birçok "siyasi" konuda muhalif bakış açıları sunmuş, iktidarların cinsellik üzerinden baskı ve yasaklarla, beden politikalarıyla iktidar kurduğunu söyleyen foucault'yu selamlarcasına mevcut hükümetlere saldırmış, 33 yaşında pankreas kanserine yenik düşmüş amerikalı komedyen (1961-1994).

    mimik ve ses kullanma konusunda ustadır, ingilizce bilmeyen birini bile bu ustalığıyla etkileyebilir. fiziksel olarak şahan gökbakar'ı andırır. söyledikleri ciddi felsefi okumalara açıksa da bir amerikalı olarak amerikan mizahına yakın durur, "şebeklik yapmaktan" geri durmaz.

    gösterilerinde sigarayı ve uyuşturucuyu savunan, hatta öneren, kadınların asıl görevinin oral seks yapmak olduğunu söyleyen seksist, köktenci, dolaysız bir içerik sunar. bunu yaparken mantıklı görünen önermeler kullansa da çoğu zaman gerçekten öyle düşünmemektedir, gösterisinin sonunda dediği gibi "sadece farklı bakış açılarının olabileceğini göstermek istemektedir". örneğin haberlerde uyuşturucuyla ilgili sadece kötü hikayelerin verilmesinden şikayet eder, şahsen uyuşturucu ile harika zamanlar geçirdiğini, bunun objektif habercilik olmadığını söyler, şöyle bir haber önerisi ile kapatır:

    ?today a young man on acid realized that all matter is merely energy condensed to a slow vibration, that we are all one consciousness experiencing itself subjectively, there is no such thing as death, life is only a dream, and we are the imagination of ourselves. here?s tom with the weather.?

    uyuşturucuya karşı olanların eve gidip sevdikleri bütün müzik albümlerini yakması gerektiğini anlattığı konuşması tool'un third eye şarkısının başında kullanılmıştır, tool çok sever bu adamı. bunun dışında müzik konusuna geniş yer ayırır gösterisinde, zaten kendisi de bir müzisyendir. örneğin plakları tersten çalınca şeytani mesajlar duyulduğunu iddia eden insanlara der ki, oturup bir plağı tersten çalmaya uğraşıyorsanız şeytan sizsiniz zaten, fazla uzağa bakmayın. şarkı sözlerindeki gizli mesajların çocuklarının intihar etmesine neden olduğunu savunarak müzik gruplarına dava açan anne-babalar konusunda da çok önemli bir soru sorar: "what band wants its audience dead?" (hangi grup dinleyicisini ölü olarak tercih eder?)

    kayıtlardan gösterisini izlerken sigarayı savunduğu, sigara yüzünden ölenler için en azından tıbbın çareler sunduğunu (oksijen çadırı, vs.) fakat sigaraya bağlı olmayan nedenlerle, eceliyle ölen insanlar için tıbbın çaresiz olduğunu söylediği, ama ileride gösterisini gırtlak kanseri yüzünden boğazındaki bir delikten çıkan sesle sunmak zorunda kalırsa çok pis göt olacağını söyleyerek seyirciyi güldürdüğü dakikaları izlerken hüzünlenir insan, gencecik yaşında pankreas kanserinden öldüğünü hatırlayarak.

    ?bill hicks?blowtorch, excavator, truth-sayer, and brain specialist, like a reverend waving a gun around. he will correct your vision. others will drive on the road he built.? ? ? tom waits
  • islamcı hükümetten devralınmış seküler bir 2019 türkiye'sinde bir türk versiyonu yaşasaydı, bütün ülkeyi gülmekten kalp krizi geçirtebilme gücüne sahip olabileceğini düşündüğüm bir "karşıt" komedyen.
  • (1961-1994)
    "köktendinci hristiyanlık, muhteşem. bu insanlar gerçekten dünyanın 12000 yaşında olduğuna inanıyorlar. bir gün bu adamlardan birine sordum:
    +peki ya dinozor fosilleri?
    - dinozor fosilleri mi? tanrı onları oraya bizim inancımızı sınamak için koydu!
    +bence tanrı seni buraya benim inancımı sınamak için koymuş ahbap!"
  • hayatı hakkında hazırlanan 2009 yapımı the bill hicks story oldukça başarılı bir belgeseldir. onu yakından tanıyan arkadaşlarının konuşmalarının da bulunduğu, foto-animasyon adı verilen bir teknikle çekilmiştir.

    bill hicks'i ve savunduklarını anlamak için izlenmesi tavsiye edilir.
  • savundukları okullarda günlük en az 3 saat okutulması, genç dimağlara aşılanması gereken çok erken göçüp gitmiş, en kısa zamanda leakesville, mississippide ki mezarının başında sağlam bi sativa yapıştıracağım dahi
hesabın var mı? giriş yap