• bulgur pilavı, nohut ve çoban salataya bir daha asla yemem diyecek ne yaşadınız , merak ettiren başlık.
  • kavanozda ya da konservede satılan domuz eti. cam yerim onu yemem.
  • (bkz: vasabi)
  • (bkz: büyük konuşmak)

    başlıktaki üstünkörü genellemelere takılıyorum. şahsım için yoktur gibi bir şey, belki demiri istesem de yiyemem ama;

    yarın bir gün 3. dünya savaşı çıkar, sadist bir düşman askeri belki dışkı yersem çocuğumu bırakacağını söyler, yerim.

    çölde aç susuz kalırız, ağaç kökü yerim, yılan, donuz, ne varsa yerim, yeter ki avlayabileyim.

    ha lezzetsiz bulduğum yiyecekler mi, öyle iddiaya falan girersek; "şu çiğ patatesi yersen 10.000 lira veririm" dersen onu da yerim, 10.000 tl kazanmak kolay mı bu devirde.(lisede komşumuz patatesi kızartırken demişti; çiğ bir tarafı kalırsa "öldürsen" yiyemezmiş)

    biri de işyerinde maydanoz için demişti; "milyon versem yiyemezmiş". salak sana ne milyon vereceğim, sen bana bir binlik at ben yerim.*

    keyfi olarak suşiyi tatmadım bile, ne yanda ızgara balık, kebap lokantası varken suşi yiyormuşum ya, deli mi öptü.*

    bu vesileyle not: başkalarının yediğini bildiğiniz şeylere "iğrenç" demeyin, hadi deseniz de yiyenlerin duymayacağı, rencide olmayacağı gizli saklı deyin. çinli'nin yanında köpek etine üstüruplu itiraz edin . aşağılarda bamyaya sümük gibi denmiş. bir astım benim 5 dakika sonra yiyeceğim damla sakızlı dondurmaya iğrenç demişti, oracıkta itin götüne sokup çıkarmıştım. o da kendi kendine demiştir "ay kadın yönetici mi muayyen gününde galiba"!

    korkarım allah sizi öyle akşama 5 yıldızlı yaptığınız iftarların orucuyla değil, düpedüz ölüm açlığıyla sınav edecek. nushtan, tekdirden anladığınız yok.
  • (bkz: yemek bahane)
  • (bkz: zencefilli sushi)
    sayesinde zencefil görünce bile midem kalkıyor.
  • (bkz: şavurma) aşırı yağlı
  • (bkz: bamya) çocukluktan kalma kötü anısı çok..
  • dost kazığı.

    (bkz: yalnızlığa alışmak)
  • güveçte kuzu akciğer.
hesabın var mı? giriş yap