• kesinlikle "yaya geçitleridir"

    eğer, insanlar yaya geçidinde ise ve araçlar durup o insanları bekliyorlarsa geçmeleri için, o ülke gelişmiştir.
  • bende çıta iyice düştü. "vikipedi'ye erişim engellenmemişse" o ülke gelişmiştir. en azından bizden gelişmiştir.
  • kentin en değerli yerlerinde sanat, kütüphane, opera binaları olmasıdır.
  • - farklı tipte çöpler için ayrı toplama birimleri olması.
  • çalışma koşullarıdır. torpile değil, gerçek anlamda performansa dayalı değerlendirmedir. izin için yalvarıp yakarmamak, fazla mesai yapmamak, yöneticiye tapmamaktır. dedikodu yapmayan, işinde gücünde olan iş arkadaşlarıdır.
  • kaldirimda karşinizdan bi insan gelirken elinize telefon alin, o kişiyle carpiscak sekilde dumduz ayı gibi yuruyun.

    eger karsidaki kisi omzunu cekip
    sorunsuz sekilde geciyorsa guzel bi ulkedesiniz.

    omuzlar birbirine degiyor, çarpişiyorsaniz ortadogu coplugundesiniz.

    şu testten simdiye kadar gecemeyen tek bi ülke gordum. gezdikce guncelleyecegim.
  • kültür ve sanatın siyasetten daha fazla konusulmasidir.
  • devletle yapacaginiz her etkilesimde kullanilacak formlarin numaralarindirilmis, standart tasarima sahip formlar olmasi. boyle bir herhangi etkilesimin yetkilierin keyfine gore farkli islememesi lazim. cunku bu arka sokaktaki bakkal degil, koskoca devlet. bu koskoca devlette calisan binlerce memur, yuzlerce burokrat var. bir mahalle bakkalindan daha duzenli olmasini beklersin devletin, degil mi?

    seneler once eve hirsiz girdi, icinde pasaportumun da oldugu sirt cantami da aldi goturdu. yurtdisinda pasaportu caldirtmak ve yenisini cikartmakla ilgili prosedurun dogrusunu ogrenene kadar gotum cikti. bu surec boyunca ilgili butun resmi siteleri okumus, ilgili kisilerle konusmustum; her birinden farkli prosedur ogrenmistim. beni o kadar ugrastirttilar fakat yenileme basvurusunu alirken gormek istedikleri calinti ispatina dair belgelere bakmamalari da ayri bir aptallikti.

    hadi diyelim seneler once devletimiz dingildi, bugun nasil?

    gecen hafta kardesim burs basvurusu icin gerekli belgeleri tamamliyordu. istenen belgeler arasinda mezuniyet belgesi, mezun degil ise olasi mezuniyet belgesi mevcut. tum belgeleri tam olmazsa basvurusu yanacak cocugun. basvuru bitis tarihi mezuniyetten once oldugu icin okuldan olasi mezuniyet belgesi istiyoruz, "veremeyiz" diyorlar. cocuk okulda dereceye girecek basariyla mezun olacak, mezuniyetinde suphe de yok yani. mudure gidiyoruz, "veremiyoruz" diyor. "senin veremeyecegin belgeyi koskoca konsolosluk neden istesin peki?" diye sorunca, "gecen sene verdik davalik olduk" diyorlar bu sefer de.. yani.. adama cinnet gecirtirler kisaca.. "vermiyoruz" ile "veremiyoruz" arasindaki farki gormezden gelen lakayit insanlar bir devlette bizzat devletin lisesine mudur olabiliyorsa, o devlete gelismis demeye yeltenecek kisinin direkt acimadan suratina tukurmeniz lazim.

    bu kadar basit bir sey icin kanser ettiler cocugu 1 hafta boyunca ama mahkemeyle tehdit edince tipis tipis verdiler. bu da ayri bir gelismemislik isareti. nezaketle degil de ancak tehditle zorbalikla davrandigin zaman is yaptirabiliyorsun bazi devlet birimlerine.

    her seyi tam super olsa dahi devlet-vatandas iliskisi gayriresmi ve lakayit ise o ulke tam anlamiyla gelismemistir. bu kadar para, bu kadar kaynakla bu kadar cahil kalabilmesi bir devletin bu yuzyilda buyuk basari.

    edit: gecici mezuniyet belgesi yazmisim her yerde. dogrusu "olası mezuniyet tarihini gösteren belge" tam olarak.
  • bu kistaslardan biri de kesinlikle yollarda ki kasis sayısıdır. kasis ne kadar çok ise biliniz ki o ülkede eğitim seviyesi dahil herşey bomboktur.
  • geri kalmışlığın en büyük sebeplerinden biri, gelişmiş toplumların ürettiklerini satın alıp fikirlerini de kopyalarsan,kısa yoldan başarıya ulaşabileceğini sanmaktır.

    matbaayı alırsın ama dünya çapında yazar çıkmaz.

    gazeteyi sen de basar, radyo ve televizyonu sen de kurarsın ama dünya çapında gazeteci, radyocu ve televizyoncu üretemezsin.

    üniversite kolaydır dört duvar, derslik ve laboratuarları yaparsın. ama içinde bilim insanı olmaz.

    senin ülkende de herkes youtuber olur. ancak gelişmiş ülkede animasyonlu kitap özetleri ve bilim adamlarının konuşmaları milyon milyon izlenirken senin en sevilen videoların birbirine eşşek şakası yapan ergenlerden oluşur.

    binayı sende dikersin. ancak mühendislik ve dürüstlük dikemezsin. adamın iki yüz yıllık metrosu dışarıda tufan yağsa bir damla su almaz. senin son teknoloji metro istasyonun ilk sağanak yağmurda suyla dolar.

    kısacası ben sadece teknolojiyi alırım ve onu üreten düşünce sistemini almam dersen durumun ormanın ortasında çıplak yaşayan yerli kabilesi şefinin, kendisine hediye edilen telefona ip bağlayıp boynuna asmasına benzer.

    gelişmişlik ve medeniyet,

    özgür düşünce demektir

    bilim ve sanata önem demektir.

    ahlak ve dürüstlük demektir.

    herkesin kanunlar önünde eşit olması demektir.

    kısacası zor işler demektir.
hesabın var mı? giriş yap