• üst versiyonu bisikletle yokuş aşağı giderken ön tekrein mazgala girmesidir.
  • sol kulağımın kafamla birleştiği yerde izi olan hareket. sene 92. yan komşumuz özgür'ün ufacık, frenleri bile olmayan bir bisikleti vardı. bı gün değiştik bisikletleri. sokağın başındaki yokuştan son hız inmeye başladım. ulan dedim nasıl duracam? soktum ayağımı tekerlekle ön maşanın arasına. sonrası taklalar ve duvara kafalama giriş. nerdeyse kopma noktasına gelen bir sol kulak. kafamı zikeyim.
  • bunun bir de frenlere nedense hiç abanmayan versiyonu var. trafiğin hızla akmakta olduğu sahilyolu caddesine fırlamak üzereyken seleden atlayıp bacağı, baldırı cızıttırmak suretiyle canını kurtaranı var. bazen beyin, motor kaslara komut vermez ve olacakları izlemek isteyebilir.
  • izleyen için keyifli anların başlangıcıdır.
  • sanıldığı gibi değildir;

    (bkz: #27683455)
  • bildiğin mallıktır. sokaktan bir çocukta pinokyo bisiklet vardı, hani kırmızı olanından. bir gün bu mal paşa arkasında ben ve birkaç arkadaş olduğumuz halde dikimevi yokuşunu hızlıca inerken. aklına nerden estiyse birden ön frene abanması ile patlayan fren apartlarını, fren teli vasıtasıyla kamçı gibi suratının orta yerine yiyip düşmesi bir oldu. allahtan alnını yardı, gözüne gelse hali dumandı.
    olayın tam da hastane kapısında olması çok ironikti.
  • kırılma anıdır. metaforik ve gerçek anlamlarıyla. iniş yapmadan önceki kısa sürede akıldan pek çok düşünce geçer. makul değerlendirmeler yaparsınız. artık iç huzura ulaştığınızda, gerçek anlama ulaştınız demektir.
hesabın var mı? giriş yap