• tarihi boyunca ilk defa 96.000 bandını geçen borsa. eski adıyla istanbul menkul kıymetler borsası (imkb).
  • tarihi rekor kıracak ne oldu ? tahminim varlık fonu denilen oluşum tarafından pompalanan borsa. bunca yıl ilgilenirim ama hiç bu kadar tutarsız ve garip gelmemişti.
  • 96.600 ile yine rekor kırmış.
  • uzun vadede rakibi yoktur. biraz dersinize çalışın 30 yıllık tarihine bakın. yavaş yavaş biriktirirsiniz , temettülerle zamanla maliyetleriniz sıfırlanır. türkiye nin büyük şirketlerine ortak olursunuz, milyonlarca insan ortağı olduğunuz binlerce metrekare toprak üzerinde o gün birazda sizin için yardırır, size kalan viskinizi yudumlamaktır.
  • küçük yatırımcı için zamanla bul karayı, al parayı olgusuna dönüşmüş bıyıklı yabancıların kontrolünde olan oluşumdur.
  • 30 yillik tarihine baktigimizda islem goren bircok sirketin dunden bugune kalamadigini gordugumuz, temettu veren sirket sayisinin cok az oldugu, piyasa degerinin şili borsasından bile daha düşük olduğu ama her ne hikmetse kari sektorun toplam karindan cok olan a.ş. daha alinacak cok yolu olan ve kucuk yatirimci icin hala ongorulemeyen riskler barindiran ticaret ortami.
  • soygunun legal hale getirildiği şans oyunu tadında yatırımlar yapılan platform.
  • enteresan kararlar alan kurum.

    26 mayıs 2017 tarihinde borsa istanbul'da "hızlı karar alma süreci" konferansına konuşmacı olarak metin doğan(bkz: metin doğan)'ı çağırmışlar.

    konferansa katılmadım, içerik konusunda bir fikrim yok, fakat bu konuyla ilgili de konuşasım var.

    metin doğan kim? -tankın önüne yatan adam.
    konferansın adı ne? -hızlı karar alma süreci

    elbette, tabiki de, hissedilen doğru, burada komik birşey var.

    öncelikle şunu gördük -> https://ibb.co/dy2tfv

    şakadır ciddidir derken, 26 mayısta borsa istanbul twitter hesabı şunu paylaştı;

    https://twitter.com/…nbul/status/868150994194051072

    gördük ki durum ciddi. bir sonraki paylaşım metin doğan'ın konferanstaki sözlerinden alıntı;

    "ben o tankı durdurmak için değil, ölmek için önüne yattım. belki benim ölümüm milletin uyanışına sebep olur diye düşündüm." (https://twitter.com/…nbul/status/868152806951321601)

    ok. belki olurdu. da;

    "karar vermek" ne demek? karar vermekte niye zorlanıyoruz, karar vermemiz niye süre alıyor? "karar vermek" niye yeryüzünün her yerinde konferanslara konu?

    çünkü insan maalesef ölümlü, zaman bir kaynak olarak sınırlı. şu kotu mu alsam bu kotu mu niye kafamı kurcalıyor?, çünkü kaynağım, para, sınırlı. olmasa alırım ikisini de. "doktor mu olsam mühendis mi ?"'deki kararsızlık, olası olarak 1 ömür içerisinde bunların ikisinin aynı anda gerçekleşmesinin zorluğundan kaynaklanmakta. kaldır ölümü çerçeveden, bu hanımla mı evlensem yoksa öbür hanımla mı kararsızlığı anında ortadan kalkar, bas t=0'da hemen birine nikahı, hatta t'nin 0'dır 1'dir diye nitelenmesine dahi gerek yok, sonsuza kadar sen ordasın, hanım1 orda, hanım2 orda, baktın olmuyor değiştir, baktın hanım2 de olmadı, hanım1'e dön, çeşitlendir hanım3. point is; ölüm'ü kaldırdığın gecenin ertesi sabahı uğruna konferanslar verilecek "karar" diye bir problem kalmıyor.

    ne diyor metin doğan?

    "ben o tankı durdurmak için değil, ölmek için önüne yattım. belki benim ölümüm milletin uyanışına sebep olur diye düşündüm."

    yani canından vazgeçtin mi de oldukça hızlı karar verilebiliyor. elbette.

    ama aslında, karar konferanslarının katılımcılarının merak ettikleri şey şu; sınırlı bir yaşamda, mümkünse de ölmeden, nasıl karar alacağım? ek olarak da bunu nasıl daha hızlı alırım vesair. kararın olası sonuçlarına bağlı olarak kararın doğruluğu yanlışlığı ayrı konu, zira geleceği göremiyoruz, fakat şu kesin ki kararın sonucunda katılımcı ölümlüler, ölüm dışında bir outcome beklemekteler. karar problem, zaman alıyor, çünkü karar alırken yaptığın modellemede kendine ait bir gelecek projeksiyonu kullanıyorsun. gelecekteki kendini "var" olarak modeline katık ediyorsun. metin etmemiş.

    borsa istanbul napıyor? ölüm'le sonuçlanabilecek bir kararı, biliçli olarak almış metin doğan'ı "hızlı karar alma süreci" konferansına konuşmacı yapıyor. bravo borsa istanbul. güzel bir karar. muhtemelen metin doğan tipi yarınlar yokmuşçasına aldınız.

    karar'ın problem olabilmesi için "sınırsız olmayan" zaman'ın kendini muhafaza etmesi gerekiyor. bu da organizmanın hayatta kalmasıyla mümkün. metin doğan'ın "karar anksiyetesi" ile başa çıkma tavsiyesi ise; baktın anksiyeteyi kaldıramıyorsun, karar alan organizmayı ortadan kaldır, anksiyete de kalkar gibisinden.

    eh, problem'i yok ederek problemi çözmek de sanki biraz cheating.
  • bilanço okumayı öğrenmek, ardından da her dönemde gelen (3 ayda bir) tüm bilançoları okumak ve hisse elemek teknik analiz öğrenmekten daha zordur. her şirketin bilançosu kendi değerlerine göre okunur ayrıca, ustalık ister

    ama teknik analiz evrenseldir, tabi ki temel bilmeden tek başına kullanmak doğru olmaz ama her dönemde bilanço okumaktan daha kolaydır. artı ütopik gelebilir ama önce teknikte gördüğünüz bilançoda çıkar zaten karşınıza, bilmiyorum tekniğe fazla mı önem veriyorum ama o kaçılması gereken sportif, yatırım ortaklığı vb hisselerde dahi pek yanıltmamıştır. biraz teknik analizle takip edebilirseniz görürsünüz, ilerde şirket ismine bile bakmayabilirsiniz.

    bence esas şuna dikkat edin, kimse babanızın oğlu değil, kimse de size para kazandırmak falan istemiyor. o yüzden altın kuralı unutmayalım "borsada kar ekrana değil cebe yakışır" tekniğe bak kara geç paranı al ve uzaklaş, hisse çok analiz bol, duygusal davranma yeter
  • "bilanço okumayı öğren" diye lafa başlayıp, bilgiçlik yapanların tavsiyelerine zerre inanmayınız.

    mali tabloları analiz etmeyi bence de öğrenin. 4 ana mali tablo vardır. bunlar: bilanço, özkaynak değişim tablosu, nakit akım tablosu ve gelir tablosudur.

    mali tabloların tamamının ismini bilanço zannedenlerin en ufak fikrini bile dinlemenize gerek yok.

    edit: öyle hangi tarihte oluşturulduğu belli olmayan uydurma tablolara da inanmayın.
hesabın var mı? giriş yap