166 entry daha
  • benim için bowling fred çakmaktaş'la bütünleşmiş bir oyundur. çocukken ilk bowling topunu, fred'le barney'nin elinde görmüştüm.

    taş devri oldukça ikonik bir çizgi filmdi. şu an kullandığımız bütün araç gereçler ve teknolojik aletler, daha mekanik düzeyde yer alıyordu. taş devri'ndeki insanlar şimdiki insanlar gibi sosyalleşme çabası içerisinde, hayatın koşturmacasını da dibine kadar yaşayan tiplerdi.

    bowling, taş devri karakterlerinin sosyalleşmek için oynadıkları bir oyundu ve bana modern bir çağrışım verdi her zaman. her ne kadar barbekü yerine mangalı; bowling yerine halı saha maçını tercih eden bir milletin evladı olsam da, çizgi film karakterlerinin, akşam olduğunda bir etkinliğe gitmesine gıpta ettim.

    şehirlerde insanlar nefes alıp vererek yaşadıklarını zannediyor. halbuki güzel yaşamak, haftada 1-2 defa akşamları dışarıya çıkmak, tiyatro izlemek, konsere gitmek, bowling oynamaktı. şehir insanı, akşamları bir araya gelerek sosyalleşen, pazar sabahları ailecek güzel vakit geçiren insandır.

    bizdeki şehir insanlarına bakın bir de... günün büyük bir kısmını işe gitmek- çalışmak-işten gelmek üçgeni üzerine kurulu; düşük gelirli ise toplu taşıma araçlarında sardalya düzeninde gidip gelen, aracı varsa trafik kaosunda sinir harbine girişen; empatiden, nezaketten, güler yüzden arındırılmış bir toplumsal yaşamda, kendini unutan mutsuz insanlardır bizim şehir insanımız.

    bize çok şey unutturuldu. insanca yaşamak hedefi, en temel insani ihtiyaçlara erişmenin lüks sayıldığı pasif lümpen şükürcü anlayışla takas edildi. siyasal islamcılar bir taşla iki kuş vurdular. hem vahşi kapitalizmi patronların emrine sunup, vatandaşların(en azından medenice yaşamak arzusunda olan kısmını) ekonomik olarak çökerttiler; hem de bu yolla, kendileri gibi olmayan bu insanların, yaşam tarzlarını idame ettirmeleri için gereken gelir düzeyinden mahrum kalmalarını sağladılar.

    alın işte sonuç olarak ortaya, hayattan bezmiş milyonlarca insan çıktı. sebep olanların kafasına bowling topu düşsün!
hesabın var mı? giriş yap